Anıları en çok hatırlatan duyu hangisi?

Yayınlanma Tarihi: Ekim 14, 2018 00:00 Güncelleme Tarihi: Ekim 14, 2018 10:16

Kokularla çocukluk anılarımız arasında özel bir bağ var. Kurabiye kokusu annemizi, deniz kokusu kumsalda geçirdiğimiz güzel bir anı hatırlatır. Peki neden böyle dersiniz? Bir kokuyu ilk defa aldığımız zaman, beynimiz bu kokuyu bir olay, kişi ya da anla ilişkilendirir. Böylece koku, bir anıya bağlanır.

Anıları en çok hatırlatan duyu hangisi?

Güzel anılarımıza dönmeyi kim istemez ki? Aynı heyecanları ya da dinginlikleri hatırlamak...

Anılarımız, beş duyumuzla yakından ilişkilidir. Bazen bir dokunuş, bazen güzel bir manzara, bazen bir şarkı, bizi anılarda kalmış güzel günlere geri götürür. Peki, hiç merak ettiniz mi bize geçmiş anıları en çok hatırlatan ve aynı duyguları tekrar yaşamamızı sağlayan duygu hangisidir? Cevabını çoğumuz biliyoruz: Koku.

Çoğumuz belli kokuların belli bir anıyı ve bu anı ile bağlı yaşadığımız duyguları hatırlattığını fark etmiştir. Mesela taze kızarmış kurabiyenin kokusu, annemizi hatırlatır ve o çocukken kurabiye yaptığında yaşadığımız mutluluk duygusunu canlandırabilir. Ya da denizin kokusu, kumsalda geçirdiğimiz güzel bir günü ve o gün yaşadığımız huzur duygusunu canlandırabilir. Bu anılar da genellikle çocukluğumuzla ilişkilidir. Kokunun anı ve o anılara ilişkin duyguları hatırlatmaktaki etkisi, kişisel tecrübeler dışında bilimsel verilerle de ortaya konmuştur.

2004'te Brown Üniversitesi'nden Dr. Rachel Herz tarafından yapılan bir çalışmada beş kadının farklı kokulara maruz kaldıkları zaman beyinlerinde gerçekleşen aktivitelere bakıldı. Çalışma sonucunda söz konusu kadınların, olumlu anılarla ilişkilendirdikleri parfümleri kokladıklarında, tanımadıkları parfümleri kokladıklarındakine kıyasla beyinlerinde daha çok aktivite gerçekleştiği keşfedildi. Deneyde ayrıca parfümün görüntüsünün, kokusu kadar etkili olmadığı da gözlemlendi. 2013'te yapılan bir başka araştırma da kokunun görüntüye kıyasla daha çok beyin aktivitesine neden olduğunu doğruladı.

Travmalar üstüne yapılan klinik araştırmalar da olumsuz duyguların yeniden oluşmasında kokunun önemli olduğunu ortaya koyuyor. Koku, diğer duyulardan farklı olarak doğrudan kişinin zihninde canlandırılamayan yegane duyu olması yönünden de ilginç ve benzersizdir. İyi ama koku, neden anıları ve onlara ilişkin duyguları canlandırmada en etkili duyudur? Hayatımızda en merkezi duyu olan görme, bu konuda neden koku kadar etkili değildir?

Bu soruların cevabı beynimizde ve koku hissiyatının oluşma sürecinde yatıyor. Kokunun nasıl algılandığını 2004 yılında bu konuda Nobel Tıp Ödülü alan Richard Axel ve Linda Buck keşfetti. Sürecin kendisi çok karmaşık. Burnumuza giren koku molekülleri, koku reseptörleri ile etkileşir. Burnumuzda farklı türde koku reseptörleri mevcuttur. Her tür koku reseptörü, çok az sayıda kokuyu algılayacak şekilde gelişmiştir. Bu nöronlar beynimizin burun soğanı olarak bilinen bölgesine sinyal gönderir, bu bölgede gene farklı kokular için özelleşmiş çok sayıda farklı bölge mevcuttur. Koku soğanı, bu sinyalleri koku olarak algıladığımız duyuya çevirir.

KLOR KOKUSU HAVUZU HATIRLATIR

Burun soğanı, limbik sistemin parçasıdır. Burun soğanı, amigdala ve hipokampüs olarak bilinen beynin iki bölgesine bağlıdır. Amigdala, beynin duygusal süreçlerden sorumlu kısmıdır; diğer taraftan hipokampüs, hafıza ile ilişkili kısımdır. Burun soğanı ve dolayısıyla kokuların algılanışı ile anılar ve duygular arasındaki bağlantı bu fiziksel bağ ile açıklanabilir. Diğer taraftan diğer duyularımız ile amigdala ve hipokampüs arasında benzer bir bağlantı mevcut değildir. Peki, genelde hatırladığımız anı ve duygular neden çoğunlukla çocukluğumuzla ilişkilidir?

Bu dönem, çoğu kokuyu ilk defa algıladığımız çağdır. Bir kokuyu ilk defa aldığımız zaman beynimiz, bu kokuyu bir olay, kişi ya da anla ilişkilendirir. Böylece koku, bir anı ile bağlanmış olur. Klor kokusunun çoğu insana havuzu hatırlatmasının sebebi budur.

KOKULARLA ANNE KARNINDA TANIŞIRIZ

Kokuların bir kısmını daha anne karnındayken tanımaya başlarız. Örneğin çoğu bebek, alkol, sigara dumanı ya da sarımsak kokusundan rahatsızken, annesinin karnında bu kokulara maruz kalan bebek benzer rahatsızlıkları göstermez. Hatta bazı bebekler, ne yazık ki bu kokuları anne karnını hatırlattığı için rahatlatıcı bulabilir. Bu da bize hamileyken alkol ve sigara tüketmemek, bunlardan uzak durmak için başka bir gerekçe sunmaktadır.

Kokuların hafıza ve duygularla olan bu ilişkisi çeşitli şirketler tarafından insanları farkında olmadan etkilemekte kullanılmakta. Yurtdışındaki çeşitli emlak şirketleri evlere çocukluğa götürüp güven duygusu aşılayacak kurabiye kokuları serpmekte, elbise ya da ayakkabı satan dükkanlar da satışlarını artırmak için dükkânlarına benzer şekilde duyguları etkilemeyi amaçlayan çeşitli kokular sıkmakta. Ne diyelim. Önemli bir karar verdiğiniz zaman, bunun bir kokunun etkisiyle olup olmadığından emin olmanızı tavsiye ederim.

Dr. Enis Doko - Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
>