Arama

Prof. Dr. Atilla Arkan
Mayıs 4, 2018
Yanlışta Israr mı? Üniversitelerin Bölünmesi Üzerine-1

TBMM Eğitim Komisyonundan geçen karara istinaden, Türkiye'de üniversitelerin bölünmesi konusu tartışılıyor. Ülkede seçim ortamı da olduğu için konu oldukça farklı yorumlanabiliyor.

Üniversitelerin bölünmesini gerektiren en önemli sebeplerden bir tanesi, aşırı büyümüş olmalarıdır. Bu büyüklük öğrenci sayıları, öğretim üyeleri sayıları ve fakülte, meslek yüksekokulu, enstitü ve araştırma merkezleri sayılarında kendisini göstermektedir.

Nitekim Türkiye'de bölünmesi planlanan üniversitelerin öğrenci ve akademisyen sayıları bu durumu göstermektedir. Bölünmesi planlanan üniversitelerin öğrenci ve akademisyen sayıları şu şekildedir:

Üniversite

Öğrenci Sayısı

Öğretim Üyesi Sayısı

Öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı

1

Gazi Üniversitesi

79.733

1.873

43

2

Selçuk Üniversitesi

95.456

1.231

78

3

İnönü Üniversitesi

41.976

784

54

4

Dumlupınar Üniversitesi

55.748

482

116

5

Sakarya Üniversitesi

89.580

1.007

89

6

Mersin Üniversitesi

44.849

767

58

7

Erciyes Üniversitesi

61.961

1.095

57

8

Karadeniz Teknik Üniversitesi

56.876

1.117

51

9

Sütçü İmam Üniversitesi

36.706

534

69

10

Anadolu Üniversitesi

3.023.194[i]

1.060

37[ii]

11

Süleyman Demirel Üniversitesi

83.682

1.036

81

12

Afyon Kocatepe Üniversitesi

45.429

581

78

13

İstanbul Üniversitesi

251.773[iii]

3.059

39[iv]


Kaynak: YÖK istatistikleri, 2018.

Tablo, üniversitelerin öğrenci sayılarının yönetilebilmenin çok üstünde rakamlara ulaştığını göstermektedir. Öğrenci sayısının fazlalığı üniversite yönetiminin eğitim kalitesini artırabilmesini zorlaştırmaktadır.

Ayrıca tabloda öğrenci sayılarındakinin büyümenin öğretim üyesi sayısıyla aynı orantıda gitmediği görülmektedir. Artan öğrenci sayılarına karşılık öğretim üyesi sayısı ise oldukça azdır ve dünyadaki başarılı ülkelerin oldukça gerisindedir. Nitekim OECD ortalamasına baktığımızda, dünya genelinde öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 16 iken Türkiye artan üniversite ve öğrenci sayılarına rağmen öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı 51,9'dur. Dolayısıyla Türkiye'de ciddi düzeyde öğretim üyesi eksikliği söz konusudur.

YÖK'ün üniversitelerin bölünmelerini etkili bir şekilde yönetip eğitimin kalitesini destekleyecek şekilde hükumetten yeni öğretim üyeliği kadroları alması faydalı olur. Bu noktada doktorasını bitirip kadro bekleyen araştırma görevlilerine yeni kurulan üniversitelerde imkan sunulması da önemlidir. Böylece üniversiteler öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısında OECD ortalamasına doğru yaklaşabilir.

Nitekim başarılı üniversiteler sıralamasına bakıldığında bölünmek istenen üniversitelerin öğrenci sayısının çok arttığı açıkça görülmektedir. Times Higher Education'un dünyadaki başarılı üniversite sıralamasına göre en başarılı ilk on üniversitenin öğrenci sayıları tablodaki gibidir. Buna göre dünya sıralamasına girmiş en başarılı on üniversitenin ortalama toplam öğrenci sayısı yaklaşık 15.000'dir.

Başarı sıralamasına göre ilk on üniversite

Öğrenci Sayısı

Akademik Personel sayısı

  1. Oxford

20.409

13.000[v]

  1. Cambridge

18.389

1.687

  1. California Institute of Technology

2.209

600

  1. Stanford

15.845

2.219

  1. Massachusetts Institute of Technology

11.177

1.914

  1. Harvard University

20.326

2.400

  1. Princeton University

7.955

1.250

  1. Imperial College London

17.000

8.000[vi]

  1. Chicago

13.525

2.843

  1. ETH Zurich – Swiss Federal Institute of Technology Zurich

19.233

11.445

Kaynak: https://www.hotcourses-turkey.com/study/rankings/the-world-university.html

Öğrenci sayılarıyla beraber bölünmesi planlanan üniversitelerin fakülte, meslek yüksek okulu, enstitü ve araştırma merkezleri sayılarının ve çeşitliliğinin fazla olması araştırma ve eğitim başarılarını doğrudan etkilemektedir. Bölünmesi planlanan üniversitelerin halihazırdaki fakülte, enstitü, yüksekokul, mesleki yüksekokul ve araştırma uygulama merkezi sayıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Üniversite

Fakülte Sayısı

Enstitü Sayısı

Yüksekokul sayısı

MYO sayısı

Arş. Uyg. Merkezi sayısı

Gazi Üniversitesi

20

7

9

8

160

Selçuk Üniversitesi

23

6

6

24

50

İnönü Üniversitesi

16

5

3

12

27

Dumlupınar Üniversitesi

10

4

5

17

25

Sakarya Üniversitesi

17

6

3

15

35

Mersin Üniversitesi

17

5

9

13

32

Erciyes Üniversitesi

18

7

3

11

40

Karadeniz Teknik Üniversitesi

17

7

4

13

29

Sütçü İmam Üniversitesi

11

3

5

10

20

Anadolu Üniversitesi

17

9

3

4

34

Bu tablo ise yapısal olarak etkili bir üniversite yönetiminin bu üniversitelerde gerçekleşebilmesinin çok zor olduğunu göstermektedir. Üniversite yönetimleri mühendislik, sağlık bilimleri, sosyal bilimler, yüksek lisans enstitüleri, meslek yüksekokulları ve araştırma merkezlerini yönetmek durumundadır. Sayı ve çeşitlilik bu kadar fazla olduğu bir durumda üniversiteleri eğitimin kalitesini arttırma ve araştırma hedeflerine odaklaşabilmeleri çok zordur. Türkiye'deki üniversite yönetimlerinin bu niceliksel büyüklükler altında insan kaynağı ve mali verimliliği analiz ederek, gerekli tedbir ve politikaları üretmeleri ve böylece etkili bir yönetim sergilemeleri çok zordur. Dünyadaki başarılı üniversiteler ile rekabet edilebilmesi için niceliksel olarak kapasitesinin makul ölçülere indirilmesi faydalıdır.

Üniversitelerin bölünmesinin zaman içinde kazanılmış itibar ve marka değerlerinin yitirilmesi şeklide olumsuz yönleri olabilir. Fakat dünyadaki ve Türkiye'deki daha önceki örnekler başarılı yönetildiği takdirde bu risklerin kaldırılabileceğini göstermektedir. Gelecek yazıda Dünya ve Türkiye'deki geçmiş örnekleri ile riskler, imkanlar ve yol haritası üzerinde durulacaktır.

Prof. Dr. Atilla Arkan

DİPNOTLAR

[i] Örgün: 39.091 Açıköğretim 2.984.103

[ii] Örgün öğrenci sayısı dikkate alınmıştır.

[iii] Örgün: 118.579 Açıköğretim 133.194

[iv] Örgün öğrenci sayısı dikkate alınmıştır.

[v] Toplam personel sayısı.

[vi] Toplam personel sayısı

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN