Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Mayıs 31, 2023
İstanbul’un Fethi neden önemlidir?
Sesli dinlemek için tıklayınız.

İstanbul'un fethinin 570. yıldönümü münasebetiyle 29 Mayıs 2023 Pazartesi günüyle başlayan Fetih Haftası içerisindeyiz… Bundan önceki yazımızda "Fetih" kavramını ele almaya başlamış; "onu gereği gibi anlamadan ve kavramadan, birçok şeyi olması gereken haliyle anlama ve kavrama imkanına kavuşamayacağımızı" ifade etmiştik. Bu önemli konuya bugün devam edeceğiz…

Kur'an'da Fetih ve ilgili konular

Kur'an-ı Kerim, "Fetih" ve onunla ilgili kelimelerden birçok ayette bahseder. Dilerseniz önce bunlara değinelim. Böylece -her konuda olması gerektiği gibi- bu hususta da Kur'an kültüründen ve sağladığı birikimden beslenmiş olalım.

Öncelikle "Fetih" kelimesinin, "açma, yol gösterme, hüküm verme, galibiyet ve zafere ulaştırma" gibi anlamlar taşıdığını tekrarlayarak başlamak isteriz söze... Kur'an-ı Kerim'de geçen Fâtihîn, Fettâh, Mefâtih gibi isimler ve "açmak, açılmak" gibi fiillerden oluşan ayetler, bu kavramın 38 yerde geçtiğini ortaya koymaktadır. Ancak İslam tarihinde yaşanan birtakım olaylar, bu kavramın en çok "Feth-i Mübîn" olarak hafızlarda yer etmesini ve bu şekilde hatırlanmasını sağlamıştır. "Feth-i Mübîn" ise hatırlayacağınız üzere "Apaçık bir Zafer" demekti…

Ancak bu şekilde kullanımı yanında bir de onun dikkat çeken bir başka manası da vardır; ki bu duruma, Secde suresinin 28. ayetinde geçen "Yevmu'l-Feth" ifadesiyle onun aynı zamanda "Kıyamet Günü" anlamına da işaret edilmektedir. Çünkü o gün, ayetin bağlamından anlaşılacağı üzere "Hüküm Günü"dür…

Öte yandan, A'râf suresindeki şu ifade, Hz. Şuayb'ın (as) diliyle, Allah Teâlâ'nın aynı zamanda "Hüküm verenlerin en hayırlısı" olduğunu bildirmektedir: Ey Rabbimiz! Kavmimizle bizim aramızda adaletli hükmünü ver. Çünkü Sen, hüküm verenlerin en hayırlısısın." (A'râf, 89)

İlgili ayetlerden anlaşılan şudur: "Feth" kelimesi aynı zamanda "hüküm" manası da taşımaktadır. Dolayısıyla, Fâtih kelimesinin, "Hükümdâr" anlamı da taşıdığını hesaba katarak, Sultan Mehmed Hân'ın, hadis-i şeriflerde "kutlu bir orduyla kutlu bir fetih gerçekleştiren" bir Fâtih olduğu gibi, bir devri kapatıp yenisini açma hükmüne muktedir bir Hükümdâr da olduğu söylenebilir.

Yine Kur'an-ı Kerim bizlere, her açış ve açılışın bir alet ile olması gerektiğini, bunun da "anahtar" olduğunu bildirir. Nitekim Kur'an-ı Kerim, Arapça karşılığı "miftâh" olan anahtarı, çoğul olarak "mefâtih" kelimesiyle zikreder ve bundan bildiğimiz anlamda anahtarı kast eder. (Bkz. Nur, 61; Kasas, 76) Bir de dünyaya ait bir eşyadan değil, "görünmez âlem"e ait anahtarlardan (Mefatihu'l-Ğayb) bahsedilen bir ayet vardır. Ancak bu anahtarların, sadece "Allah Teâlâ'nın yanında bulunduğuna" dikkat çekilmektedir. (bkz. En'âm, 59)

Kur'an-ı Kerim'in hikmetler deryasından devşireceğimiz incilerden birinin de fethin, maddi ve zahirî olduğu kadar manevî ve batınî bir tarafının da bulunduğu hakikatidir… Evet Nasr sûresinin 1. ve Hadîd sûresinin 10. ayetlerinde geçen "el-feth" kelimesi, Mekke'nin fethine işaret ederken şunu ortaya koymaktadır: Mekke'nin fethi, bir şehrin fethinden öte, gönüllerin fethidir… O halde diyebiliriz ki, Kur'ân-ı Kerîm'de ortaya konulan hakikat şudur: Fetih, hem Allah yolunda cihad ile hem de İslam'a davet ve tebliğ yoluyla gerçekleştirilebilir. Fetih, hem bir toprak parçasının el değiştirmesi hem de bir gönlün kazanılmasıdır. Belki aslolan, sadece Allah'ın rızasını gaye edinerek, gönüller kazanmak, kalplerde yer etmek ve yürekleri fethetmektir!.. Diyebiliriz ki şanlı ecdadımız, işte bu yüce ideal ve ülkünün sahibiydi… Onlar, bu yüce ideallerini gerçekleştirmek için gemileri karadan yürütmeyi düşünecek bir firasetin ve bunu gerçekleştirecek bir motivasyonun malikleriydiler…

İstanbul'un Fethi neden önemlidir?

Dört kelimeden oluşan bu soruya 400 sayfalık bir cevap verilebilir. Ki, kütüphanelerdeki binlerce sayfalık yüzlerce eser de bu soruya cevap niteliğindedir diyebiliriz. Bu hakikati teslim ettikten sonra şunu ifade edebiliriz: Nasıl ki, Kur'an-ı Kerim, Nasr suresiyle, "bir gün Mekke'nin feth olunacağını, insanların bu fetihle beraber gelip Allah'ın razı olduğu İslam dinine dalga dalga dahil olacaklarını" haber vermişse, bu fethi mukaddes ve mübarek bir fetih olarak nitelemişse, İslam'ın Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa da (sav) bir hadisiyle "İstanbul'un fethini" müjdelemiştir. Bir başka ifadeyle Mekke, Allah Teâlâ'nın; İstanbul Hz. Muhammed Mustafa'nın müjdesine mazhar olan şehirlerdir… Peygamber müjdesinde adı zikredilen bu şehri fetheden, "övülmüş bir komutan" olmak; bu fethi gerçekleştirecek orduda "övgüye mazhar bir nefer" olarak yer almak, hadis-i şerifi duyan her bir müminin en büyük ideali olmuştur diyebiliriz. Hz. Ebû Eyyûb el-Ensâri'yi (ra) ilerlemiş yaşına rağmen yollara düşüren, denizleri aşıran işte bu müjdeye nâil olmak sevdasıdır. Mâdem ki, bu müjdenin muhatabı, Sultan Mehmed Hân'dır; O ne güzel komutandır! Artık Fâtih de odur, hükümdar da odur! Onun askeri de ne güzel askerdir! Ordusu da ne şanlı ordudur vesselam…

Zira onlar, Allah'ın bildirdiği bilgiyle, mucizeyle ve firaset-i Muhammediyye ile İstanbul'un bir gün feth edileceğinin müjdesine muhatab olan ve bu şerefe mazhariyyet kazanan bahtiyarlardır…

570 yıl sonra bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz, "Ebü'l-Fethi ve Meğâzi" vasfının sahibi, Fatih Sultan Mehmed Hân ve şanlı ordusunu…

Mehmet Emin Ay

Not: "Günümüzün Kur'an Şairi" olarak tanınan muhterem Cengiz Numanoğlu vefat etmiştir. 30 Mayıs Salı günü kılınan cenaze namazından sonra ebediyyet âlemine uğurlanmıştır. Rabbimizden kendisi için gani gani rahmetler diliyoruz. Makamı Cennet, mertebesi Firdevs olsun. Amin…

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN