Mehmet Emin Ay
17.02.2021
Mehmet Emin Ay
Leyle-i Regaib’i anlamak, Receb-i Şerif’i bilmekten geçer…
Tüm Yazıları

Leyle-i Regaib’i anlamak, Receb-i Şerif’i bilmekten geçer…

Bu yıl itibariyle 13 Şubat 2021 Cumartesi günü idrak ettiğimiz Receb ayı, içinde iki kandil gecesini barındıran ve ecdadımızın "Mübarek Şuhûr-i Selâse" dedikleri; Allah Teâlâ'nın birtakım faziletler ve üstünlükler bahşederek mübarek kıldığı "Üç Aylar"ın ilkidir. Diğer ikisi ise bilindiği üzere Şa'bân ve Ramazân aylarıdır. Yine aziz ecdadımızın, kadir-kıymet bilen kişiler olmasının bir yansıması olarak kabul edeceğimiz bir özelliği de onların, bu aylardan bahsederken yanlarına mutlaka "şerîf" kelimesini de ilave ederek "Receb-i Şerîf; Şa'bân-ı Şerîf ve Ramazân-ı Şerîf" dediklerini de ekleyelim sözlerimize, onların hassasiyet ve nezaketlerine hayranlığımızın bir ifadesi olarak…

İşte yarın akşam idrak edeceğimiz ilk kandil ile mübarek üç aylarda fazilet ve üstünlük bahşedilerek ümmet-i Muhammed'e (sav) ikram edilen "farklı" bir geceyi idrak ve ihyâ edeceğiz inşaallah… Leyle-i Regâib veya Regaib Kandili olarak kültürümüzde yer eden bu mübarek gecenin faziletini gereği gibi takdir edebilmek için önce içinde bulunduğumuz ayın özelliklerini ve üstünlüklerini anlamak gerektiği kanaatindeyiz. Şimdi geliniz biraz Receb-i Şerif'ten; anlamından ve özelliklerinden bahsedelim…

RECEB KELİMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

Zaman zaman yazılarımızda tekrarladığımız üzere Arapça son derece zengin bir dil… Bazen bir kelimenin ihtiva ettiği harfler, çeşitli vezinlerle (kalıplarla) ifade edildiği zaman farklı pek çok anlama geldiği gibi, bazen de kadim kültürdeki yerleşik kavramlar, kelimelere yansıyarak dile yeni bir anlam kazandırıyor. İşte "Receb" kelimesi de onlardan biri…

Sözlüklerde bu kelime, "ta'zim etmek/saygı-hürmet göstermek" anlamına geldiği gibi onun "hazırlık yapma" manasının da olduğunu görmekteyiz. Ancak kadim kültürün bu kelimeye yüklediği anlamların neler olduğunu belirlemek amacıyla baktığımızda onun birçok anlama sahip olması, Hz. İbrahim ve İsmail (asm) peygamberlerden beri kadim bir geçmişinin olduğunu ortaya koyarken aynı zamanda farklı özelliklerinin bulunduğuna da işaret ediyor... Belki bu sebepten olsa gerek Receb ayının kaynaklarda "Receb-i Mudar, Şehr'ul-Esamm, Şehrullah'il-Esab, Şehru'l- Mutahhir, Şehru's-Sâbık, Şehru'l-Ferd" şeklinde birçok vasıfla tanımlandığını görmek mümkün oluyor bizler için… Bütün bu vasıflara sahip olan Receb-i Şerif'in bu zengin anlamlarını bir araya topladığımızda onun "dua ve bedduaların kabul edildiği; Allah Teâlâ'nın bu ayda engin hoşgörüsüyle kullarının birtakım hatalarını kaydettirmeyip affettiği, kulların üzerine rahmetini bol bol indirdiği; bu ayda tutulan oruçlar vesilesiyle kullarını günahlarından arındırdığı/temizlediği, mübarek ayların ilki ve eski çağlardan beri saygı ve hürmet gösterilen anlamındaki "Haram Aylar"dan biri olarak tek başına kaldığı için de "Şehru'l-Ferd" olarak anıldığı görülmektedir. Burada yeri gelmişken, Tevbe suresinin 36. ayetinde, "Doğrusu, Allah katında ayların sayısı, O'nun gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına göre on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır." şeklinde ifade edildiği üzere, "Haram aylar"; Receb, Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem aylarıdır. (Bilindiği üzere, Zilka'de, Zilhicce ve Muharrem ayları peşpeşe gelirken Receb ayı onlardan ayrı tek başınadır bu sebeple ona Şehr'ul-Ferd de denilmektedir.)

Yukarıdaki ayetin verdiği bu bilgi yanında, tarihi kaynaklar da "Haram Aylar" anlayışının ve Receb ayının geçmişinin Hz. İbrahim (as) dönemine kadar uzandığını ifade etmektedirler. O halde denilebilir ki, Resul-i Ekrem (sav) Efendimizle birlikte Receb ayı, aslî hüviyetine kavuşmuş, insanların ona hürmet etmesi, idrak ettikleri o ayı, ibadetlerini arttırarak geçirme gayreti içinde olması, ardından gelen Şa'ban ayında, ibadet temposunu biraz daha arttırarak Ramazan gibi müstesna bir aya hazırlıklı ve donanımlı bir şekilde girmeye muvaffak olması telkin edilmiştir.

BU AYA GİRDİĞİNDE PEYGAMBERİMİZİN OKUDUĞU DUA…

İnsanlık Tarihinde "hayatı en ince detaylarına kadar bilinen kişi" olarak nitelenen Sevgili Peygamberimizin (sav) bir özelliği de onun sabah gözlerini uykudan açtığı andan itibaren dilinden dua cümlelerinin dökülmesi, gün boyunca bunun çeşitli zaman ve mekânlarda devam etmesi ve gün sonunda mübarek başını yastığa koyarak uykuya dalmadan önce de yine dilinde dua cümlelerinin olmasıdır… Dolayısıyla onun Receb-i Şerîf ayına girildiğinde bu ayı duasız karşılaması düşünülemezdi. Nitekim sahabiler, ayın ilk günlerinden itibaren Peygamberimizin şu duayı okuduğunu aktarmaktadırlar:

"Allahümme bârik lenâ fî Recebe ve Şa'bân ve belliğnâ Ramadân." (Allah'ım! Receb ayını da Şa'ban ayını da bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.)

Allah Teâlâ'nın Kur'an-ı Kerim'de kendisine hürmet edilmek üzere saygın kıldığı aylardan biri olan Receb-i Şerîf'in, ümmeti için de mübarek kılınmasını Rabbinden dileyen Peygamber Efendimiz (sav) tuttuğu ve tavsiye ettiği nafile oruçlar, mübarek gecelere özel birtakım tesbihler ve dualarla ihya ettiği ibadetlerle ümmetine örnek olurken, onun bu kulluk heyecanına şahit olan ashab-ı kiram da üç ayların girmesiyle birlikte aynı heyecanla birbirlerini tebrik eder, helalleşir ve ibadetlerini arttırmaya gayret ederlerdi. Çünkü adeta "güzel kulluk mevsimi" olarak da nitelendirilebilecek bu üç aylık dönem, içindeki Reğâib ve Mi'râc, Berât ve Kadîr geceleriyle bambaşka üstünlükler ve ayrıcalıklar taşımaktadır. İşte yarın akşam böylesine farklı gecelerden ilkini yaşayacağımız bir günün arefesindeyiz bugün…

Receb-i Şerif'in günlerinin ve gecelerinin farkında olmak ve kadrini-kıymetini bilmek temennisiyle ayınız, günleriniz ve geceleriniz size de mübarek olsun efendim…

Not: Kuzey Irak/Gara'da zalim ve cani terör örgütü tarafından kurşunlarla şehid edilen 13 vatan evladımıza; ve yine vatanımızın ve milletimizin huzuru-güvenliği için düzenlenen sınır ötesi harekatta şehadet mertebesine yükselen subay ve erlerimize Yüce Rabbimizden rahmetler; büyük acılarını metanet ve sabırla yüreklerinde taşıyan bütün şehit yakınlarına sabr-ı cemiller; yaralı Mehmetçiklerimize de âcil şifalar diliyorum.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.

YAZAR ARŞİVİ

Mehmet Emin Ay

Mehmet Emin Ay Diğer Yazıları