Arama

Erhan Afyoncu
Ocak 27, 2019
Fatih Yunanlar’ı yenerek Truva’nın intikamını almıştı

Rönesans döneminde Türkler'i, Franklar'ı ve İtalyanlar'ı müşterek bir soydan gösteren hayali Truva şeceresi oldukça popülerdi. Avrupalılar, Türkler'in atası olarak Truvalılar'ı gösterip, II. Mehmed'in Truva soyundan olduğu iddiasında bulunan Avrupalı hükümdarlar arasında sayarlardı. Avrupa'da Truva'dan kurtulan Aenas'ın Roma'yı kurup, daha sonra Yunanlar'ı yenerek Truva'nın intikamını aldığı, ancak İstanbul'un başkent olmasından sonra Roma'nın Yunanlaşmasıyla iktidarın tekrar Yunanlar'a geçtiği anlayışı yaygındı. Rönesans döneminde Asya'ya giden Truvalı bir grubun, yani Türkler'in geri dönerek Yunanlar'dan tekrar intikam aldığı rivayeti ortaya çıktı. Robert Schwoebel, Nancy Bisaha ve Margaret Meserve araştırmalarında Truva ve Türkler arasında kurulan bu bağlantıyı teferruatlı olarak anlatmışlardır.


AVRUPA TARİHİNDE TRUVA

Truvalılık bütün Avrupa milletleri tarihinin bir yerinde zikredilir. Fransızlar Truva'yla irtibatlanarak, kendilerini soylulaştırıp Antikçağ ile bağ kurmuşlardı. Truvalılık Almanlar'ı ve İtalyanlar'ı birleştirmekteydi. Bazı yazarlara göre her iki millet de Truva'dan kaçan topluluklara mensuplardı. İngiltere'de ise Britonlar'ın ve Romalılar'ın Truva sürgünü oldukları söylenmekteydi. Truvalı Türkler düşüncesinin kaynağı 7. yüzyılda yazılmış olan "Fredegar Kroniği" ve 12. yüzyılda "Gesta Francorum" adlı eserdi. Bu eserlere göre Türkler ve Franklar Truva'nın istilasından sonra bölgeden kaçmışlar, Franklar Macaristan'a ve Ren bölgesine göç ederlerken, Türkler İskit topraklarına yerleşmişlerdi.

15. yüzyıl öncesinde Türkler'e olumlu bakan nadir yazarlardan Salutati (öl. 1406), Türkler'in Hristiyan krallıklara karşı saldırılarının onların sahip oldukları faziletlerini örtmüş olduğunu söylemişti. Türkler'in, Antik Roma ruhuna modern İtalyanlar'dan daha sadık olduğunu işaret etmişti. Alman Felix Fabri'ye göre, Türkler Müslüman olmuş gerçek Truvalılar ve o sırada Hristiyan âlemini tehdit eden hakiki düşmanlardı.
İstanbul'un düşmesinden sonra birçok hümanist Türkler ile Romalılar ve antik dönemin en önemli generalleri arasında kıyaslama yaptılar. Bazı hümanistler ise Roma'nın yağmalanması ve İstanbul'un düşüşünü mukayese ettiler. Teucri-Türk kelimesinin ses benzerliği, Türkler'in Yunanlar'a karşı olmaları ve hümanistlerin kilise otoritesine olan tepkileri Truva efsanesinin oluşumunda rol oynadı.

TÜRK FETİHLERİ MEŞRUDUR
İspanyol seyyah Pero Tafur, 1437'de İstanbul'a uğradığında halkın ağzında "Türkler Truva'nın intikamını alacaklar" sözünün dolaştığını söyler. İstanbul'un fethi sırasında "Zaferiyle övünen Büyük Türk'ün Pallas Mabedi'nde tecavüze uğrayan Truva bakiresinin intikamını aldığını" söylediği anlatıldı. Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'un fethinden sonra "Hektor'un ve diğer Truvalılar'ın halefi ve intikamcısı" olarak yazdığı iddia edilen ve papayı aşağılayan sahte mektupları birçok yerde okunup durdu.

Bazı yazarlar Truva efsanesine dayanarak Türkler'in Yunanistan'ı fethini haklı gösterdiler. Filelfo, II. Mehmed'in hayatını ve fetihlerini tasvir ettiği "Amyris" isimli manzum eserinde, Rumlar'ı kendi mağlubiyetleri yüzünden suçlu bulup, Fatih'e karşı birleşmekte gösterdikleri beceriksizlikten dolayı Latinler'i küçümserken, Fatih'i olağanüstü bir şekilde övdü. Filelfo, II. Mehmed'in soyunun Truvalı oluşunu ön plana çıkararak, sultanın Yunanistan'a baş eğdirmesini adaletin zaferi olarak takdim etti. Sonunda Truva'nın Yunanlar tarafından saldırganca fethinin intikamı alınmıştı. Rodrigo Sánchez Arévalo da, Filelfo gibi Osmanlılar'ın Yunanistan'a baş eğdirmesini Truva'nın soyundan gelenlerin haklı intikamı olarak meşrulaştırdı.
Tarihçi Stefanos Yerasimos, Rönesans döneminde yaygınlaşan Truvalı rivayetiyle Türkler'in bizden biri kabul edilmekle kalmayıp, Roma İmparatorluğu'nun son parçası olan İstanbul'u almalarıyla da Roma'nın kurucusu Aenas ile akraba olduklarını, bu durumda da imparatorluğun yok olmayıp aynı aile içinde kaldığının kurgulandığını söyler.


TRUVA'NIN İNTİKAMINI ALDIM

Batı dünyasını şehzadeliği döneminden itibaren yakından takip eden İkinci Mehmed, Truva'yı çok teferruatlı olarak biliyordu. Fatih Sultan Mehmed, 1462'de Midilli'nin fethi sırasında Çanakkale'de Truva'nın kalıntılarının bulunduğu yere gelerek şehirden geriye kalanları ve Truva'nın mevkiini inceleyerek, burada Aşil ve diğer kahramanların mezarlarını araştırttı. Homeros'un eserinde övgüyle bahsettiği Truva Savaşı kahramanları hakkında takdirkâr hislerini belirterek, onları methetti. Fatih'in tarihçisi Kritovulos sultanın Truva harabelerindeyken başını sallayarak, "Allah, beni bu şehrin ve halkının müttefiki olarak bu zamana kadar sakladı.
Biz bu şehrin düşmanlarına galip geldik ve onların vatanlarını aldık. Burayı Yunanlar, Makedonyalılar, Teselyalılar ve Moralılar almışlardı. Bunların biz Asyalılar'a karşı defalarca yaptıkları kötü davranışların intikamını, aradan birçok devirler ve yıllar geçmesine rağmen onların torunlarından aldık" dediğini yazar.

TÜRKLER TRUVALI DEĞİLDİR

Avrupa'da Türkler'i Truvalı gösterenler olduğu gibi bu rivayete karşı çıkanlar da vardı. Sir Richard Guylforde'un rahibi, hümanistlerin Türkler Truvalı'dır tezlerine karşı çıkmıştı. Rahibe göre Türkler'in Truva Savaşı'nı sürdürmeye hakları olmadığı gibi, Yunanistan'ı ele geçirmeye yetkileri de yoktu.
Rönesans döneminde Fatih'e yazıldığı ve Fatih'in yazdığı iddia edilen birçok sahte mektup ortaya çıkmıştı. Bunlardan birisinde Fatih, Papa Pius'a yazdığı şiirde Truvalı olduğunu ve meselesinin Hristiyanlar'ı sıkıntıda bırakmaktan çok Truva'yı yeniden ihya etmek olduğunu söyler. Sultan Mehmed, bu yüzden Türkler'in Yunanlar önünde her türlü efendilik ve boyun eğdirme hakkına sahip olduklarını belirtir. Bunun yanında İtalyanlar'ın Haçlı birliğine katılmak istemelerine hayret ettiğini zira onların da Truva soyundan geldiğini ve kendileriyle kan bağı olduğunu dile getirir. İtalya seferi düşüncesini belirtip Roma'ya geleceğini söyler Papa II. Pius ise Türkler'in Truvalılar'ın soyundan geldiğini gösteren yaygın efsaneyi reddedip, "Türkler'in Doğu İskitya'dan göç etmiş ilkel ve barbar bir kavim olduğunu" iddia etti. Haçlı seferi taraftarı olan papa bu amacı için Türkler'in Truva kökenli olduğu efsanesini yok etmek için uğraştı. İstanbul'un fethinden sonra Haçlı seferi taraftarları Truva tezine karşı çıkıp, Türkler'i barbar olarak zikredilen Eskiçağ'daki İskitler'le özdeşleştirdiler.

Erhan Afyoncu - Sabah

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN