Venezuela’da Anti-Emperyalist, Türkiye’de Emperyalistlerin Payandası
Sol düşünce bu topraklarda ceberrut batılılaşmanın ancak vicdan azabı olabilirdi. Fakat heyhat ki Kemal Tahir, İdris Küçükömer gibi solcuların kahir ekseriyeti tarafından görmezden gelinen birkaç namuslu entelektüel dışında solcular bu halkın ve onun dini ve kültürel değerlerinin azılı bir düşmanı olmayı tercih ettiler. Bunların bir kısmı CHP, DSP ve SHP gibi partilerin içinde kemalistlerle birlik olup başörtüsü yasağı gibi "özgürlükçü" politikaları savunurken diğer kısmı ise kültürel alanda kurdukları hegemonya üzerinden sistematik bir biçimde İslamı temsil eden imam ya da başörtüsü gibi sembolleri tahkir ettiler.
Başka bir kısım solcu ise güya faşizm ile savaşmak adına kürt milliyetçiliğine kaydı. Dahası bu toprakların gördüğü en faşist terör örgütü olan ve emperyalistlerin elinde bir oyuncağa dönüşmüş olan PKK'nın katliamlarını meşru bir direniş olarak desteklediler. İş o raddeye vardı ki emperyalist Amerika'nın Suriye'nin kuzeyinde bir PKK devleti kurma projesinde Kürt olmayan diğer unsurlara yönelik etnik temizlik dahil her tür yöntemi meşru gördüler, desteklediler. Sonuçta bu komedinin geldiği noktada Amerikan bayrağı ve koruması altında anti-faşist ve anti-emperyalist bir mücadele yaptıklarına inanan bir kitle ortaya çıktı.
Başından itibaren şiddetli savrulmalar yaşayan ve bu toprakların ruhuna yabancı, halk ile iletişim kuramayan bu ideolojinin takipçileri Gezi'den itibaren Türkiye'ye karşı yapılan her operasyonda en ön safta yer aldılar. Hâlbuki bütün bu operasyonlar Batı'nın çıkarlarına ters hareket ettiği için Erdoğan'ı devirmek isteyen emperyalistler tarafından organize edildi ve edilmeye devam ediyor.
Bu ikiyüzlülük ve çifte standart Venezuela'da gerçekleşen darbe girişimine solcularımızın verdiği acıklı tepkide apaçık ortaya çıktı. Solcu bir haber portalı tarafından hazırlanan infografiğe göre Batılı emperyalistler uzun zamandır çıkarlarına ters hareket eden iktidarları yedi aşamalı bir planı uygulamaya koyarak deviriyorlarmış. Bu yedi aşamayı da örnekler vererek bir güzel anlatmışlar;
Muhalefetin örgütlenmesi ve fonlanması
Ekonomiyi bağırtma (çökertme)
Ülkenin diplomatik olarak izole edilmesi
Medya eliyle psikolojik harbin yükseltilmesi
Ülke içinde kurumsal krizler yaratma
Uluslararası müdahale çağrısı yapılması
Her ne olursa olsun devir (Askeri darbe dâhil)
Şu maddeleri bir ortaokul öğrencisine sıralasak bütün bunların Türkiye'ye karşı adım adım ve tekrar tekrar uygulandığını örnekleri ile anlatır. Peki, bizim solcularımız hangi ara ülkelerine bu kadar yabancılaştılar ki, taa Venezuela'daki oyunu görüyorlar da kendi gözleri önünde oynanan oyunu idrak edemiyorlar. İdrak etmeyi geçtim bir de utanmadan bütün bu senaryonun bir aktörü ve destekçisi haline geliyorlar. Yazık, gerçekten yazık.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.