Arama

Al-i İmran Suresi 190-194. ayetler ve Nasr Suresi

Yayınlanma Tarihi: 15.09.2022 21:21 Güncelleme Tarihi: 26.02.2023 10:39

Medine döneminde inen Al-i İmran Suresi 200 âyettir. Adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmran ailesi demektir. Medine döneminde nazil olan Nasr Suresi ise 3 âyettir. Nasr, yardım demektir. Mushaftaki sıralamada yüz onuncu, iniş sırasına göre yüz on dördüncü sûredir.

Al-i İmran Suresi 190-194. ayetlerin tefsiri

Göklerin ve yerin yaratılışında akıl sahipleri için ibret alınması gereken şeylerin bulunduğu vurgulanmakta ve müminlerin bu ibret alınacak olaylar karşısındaki tutumları dua üslûbuyla anlatılmaktadır. Bu durum sûrenin sona ermekte olduğuna bir işarettir.

Müfessirlerin Bakara sûresinin bir devamı olarak değerlendirdikleri bu sûrede Kur'an-ı Kerîm'in temel inanç konuları olan tevhid, nübüvvet ve âhiretin yanında ağırlıklı olarak Ehl-i kitaba yani yahudi ve hıristiyanlara yapılan çağrılar yer almıştır.

Bu âyetlerde de aynı konular özet olarak ele alınmakta, Allah'ın birliği, eşsizliği, kudreti, yaratması hakkında deliller getirilmekte, böylece öldükten sonra dirilmenin mümkün olduğuna işaret edilmektedir.

Sûrenin başlangıcında da böyle bir özet verilmiş, müteakip âyetlerde tartışılan ana konulara uygun ön sözler olarak Allah, vahiy ve öldükten sonra dirilmenin hak olduğuna dair deliller getirilmişti. Burada ise aynı konulara temas veya işaret edilerek sûrenin konu ve mesaj bütünlüğü korunmuştur.

Al-i İmran Suresini okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Nasr Suresi tefsiri

➡Hz. Peygamber'in günahtan korunduğu bilinmektedir. Buna rağmen O'na Allah'tan af dilemesi emredildiğine göre bunun mânası ya ümmeti için, onların adına af dilemesi veya –günahtan uzak dursa bile– Allah'tan af dilemek kullukta kemalin gereği olduğu için "Allah'ın lutuf ve inâyetine her zaman muhtaç olduğunu dile getirmesi, her şeye rağmen ibadetlerini mükemmel görmeyip bu sebeple O'ndan af dilemesi"dir. Bu sûre indikten sonra Hz. Peygamber'in, "Allah'ım! Sana hamd eder ve seni noksan sıfatlardan tenzih ederim. Beni bağışla, çünkü sen tövbeleri kabul edensin!" anlamındaki duayı sık sık tekrarladığı rivayet edilmektedir (İbn Kesîr, VIII, 532-533; ayrıca bk. Fetih 48/1-3).

➡Sahabeden bazıları bu âyetlerden Hz. Peygamber'in görevinin tamamlandığı ve artık vefatının yakın olduğu sonucunu çıkarmışlardır (bk. Buhârî, "Tefsîr", 110). Bundan dolayı sûreye "vedalaşma" anlamında "Tevdî" ismi de verilmiştir. Nitekim bu âyetler indikten sonra Hz. Peygamber'in ancak seksen gün gibi kısa bir süre yaşadığı rivayet edilmektedir (bk. Kurtubî, XX, 233).

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Haberin Devamı

kalan karakter 1000

ÖNEMLİ NOT: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan FİKRİYAT veya fikriyat.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.


Turkuvaz olarak kişisel verilerinizi işliyor, aynı zamanda kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin aydınlatma metnine veri politikası sayfasını ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN