Hz. Zülkifl kimdir? Hz. Zülkifl peygamber midir? Hz. Zülkifl'in hayatı...
Hz. Zülkifl'den Kur'an'da iki ayette bahsedilir. Enbiya suresinde adı Hz. İsmail ve Hz.İdris ile birlikte anılır. Enbiya suresinde yer alan bu ayet, Hz. Zülkifl'in peygamber olduğuna dair en güçlü delillerden biridir. Peki Hz. Zülkifl kimdir? Hz. Zülkifl peygamber midir? Hz.Zülkifl'in hayatı...
ZÜLKİFL NE DEMEK?
🔵Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisine göre: "Sahip, mâlik" anlamındaki zû ile "nasip, kısmet; eş, benzer; kefalet" gibi anlamlara gelen kifl kelimesinden oluşan Zülkifl "nasip, kısmet veya kefalet sahibi" demektir.
HZ. ZÜLKİFL KİMDİR?
◼ Kur'an-ı Kerim'de Hz. Zülkifl'in peygamber olup olmadığı konusunda belirgin bir ifade yoktur. Salih kimselerden olduğuna dair güçlü bir vurgu vardır.
🔶 Kur'an-ı Kerim'de Enbiya Sûresi 86 ve 87. ayetlerde Yüce Allah şöyle buyurur:
📘 "İsmail'i İdris'i ve Zülkifl'i de yad et. Hepsi de sabreden kimselerdendi. Onları rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten iyi kimselerdi."
🎧Mehmet Bilir'in sesinden Enbiya Sûresi'ni dinlemek için tıklayın
🔶 Yüce Allah Sâd Sûresi 48. ayette de Hz. Zülkifl'i anarak şöyle buyurmuştur:
📘 "İsmail'i, Elyesa'yı ve Zülkifl'i de hatırla. Hepsi de hayırlı olanlardandır."
🎧Osman Şahin'in sesinden Sad Sûresi'ni dinlemek için tıklayın
🔶Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tefsirine göre; Hz. Zülkifl'in gerek şahsiyeti, gerekse hayatı ile ilgili farklı rivayetler vardır. Onun Elyesa, Zekeriyâ, İlyâs peygamber olduğu söylendiği gibi, Eyyûb peygamberin oğlu Bişr olduğuna ve doksan beş yaşlarında Suriye'de vefat ettiğine dair rivayet de vardır. Peygamber Elyesa'nın halefi olduğu da söylenmiştir.
Enbiya Sûresi 86. ayetin meali için tıklayın
🔶Hz. Zülkifl'in peygamber olup olmadığı konusunda sahabe ve tabiin alimlerinden çeşitli rivayetler vardır.
◼ Genel olarak cumhur ulemanın görüşü Hz. Zülkifl'in peygamber olmadığı ve Ben-i İsrail'den salih bir zat olduğu yönündedir.
🔹Sahabeden Ebu Musa El Eş'ari'nin görüşü bu yöndedir. Hz. Zülkifl'i peygamber olmadığını belirten Ebû Mûsâ El Eş'ari şöyle demiştir:
📌"İsrâiloğulları arasında yaşayan ve günde 100 defa (rekat) namaz kılan sâlih bir kulun vefat etmesi üzerine onun güzel işlerini üstlenen bir kişidir ve kendisi de her gün 100 defa (rekat) namaz kıldığı için Zülkifl adını almıştır."
Sâd Sûresi 48. ayetin meali için tıklayın
TABİİN NE DEMEKTİR?
🔷 Sözlükte "bir kimsenin yolundan gitmek, onu izlemek" anlamındaki teba' kökünden türeyen tâbi'in (bir kimseye uyan, onu izleyen) çoğulu olan tâbiîn (tâbiûn) kelimesinin terim anlamı hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. Hâkim en-Nîsâbûrî tâbiîni "sahâbeyle görüşüp konuşan, onlardan dini ve sünenleri öğrenen kişiler" olarak tanımlarsa da sahâbeden semâı olmayıp onları sadece görenleri de tâbiînden saymaktadır (Maʿrifetü ʿulûmi'l-ḥadîs̱, s. 42, 45). Sahâbeden sonraki bütün tabakalarda yer alan râviler için hadisi duydukları sırada mümeyyiz ve zâbıt olma şartından söz eden Hatîb el-Bağdâdî tâbiîni, "bir sahâbînin yanında bulunup ona talebelik eden kimse" diye tarif etmektedir.
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
🔶Abdullah b. Abbas'a göre İsrâiloğulları'ndan Hz. Dâvûd ve Hz. Süleyman gibi bir kral peygamberin yahut İsrâiloğulları arasında ismi adaletle özdeşleşmiş bir kadı veya kralın halefidir.
🔶İmam Kurtubi'nin El Camiul Ahkamul Kur'an adlı tefsir kitabındaki bir rivayete göre; Hz. Zülkifl'in Hz. Elyesa'dan sonra peygamber olduğu ve onun görevini üstlendiği belirtilir.
Hz. Elyesa yaşlanınca şöyle bir niyazda bulundu :
🔹"Ben insanların başına benim yerime geçecek birisini tayin etsem, onun nasıl amelde bulunacağını bir görsem."
Daha sonra insanlara şöyle dedi:
🔹"Şu üç hususu bana kim garantiler? Gündüz oruç tutacak, geceleyin namaz kılacak ve hüküm verirken öfkelenmeyecek."
🔸El-İys soyundan bir adam bu söylediklerini yapabileceğini söyledi. Hz. Elyesa onu reddetti. Adam ertesi gün yine geldi ve saydığı üç maddenin gerekliliklerini yerine getirebileceğini söyledi.
🔸Hz. Elyesa bu defa adamı kabul etti ve kendi görevine tayin etti. Hz. Elyesa'nın görevini kabul eden bu adamdan Allah övgüyle bahsetti ve ona Zülkifl denildi. Çünkü o belirli bir işi yapmaya *tekeffül etmişti.
Bu yorumu, Tabiin müfessirlerinden Ebu Musa, Mücahid, ve Katade yapmıştır.
TEKEFFÜL NE DEMEK?
⚫Bir şeyin sorumluluğunu üzerine alma, üstlenme ve birine, bir şeye kefil olma gibi anlamlara gelir.
🔶Ahmed bin Hanbel'in garip olarak rivayet ettiği bir hadise dayanarak alimlerden bazıları Hz. Zülkifl'in İsrailoğullarından tevbe eden salih bir kimse olduğunu söylemiştir.
Abdullah İbn-i Ömer'in rivayet ettiği hadiste Nebi'den (sav) aşağıdaki olay rivayet edilmiştir:
"İsrâiloğulların'dan El Kifl adında bir adam vardı. Hiçbir günâh bırakmayıp işlemişti. Bir kadın ona geldi ve açlık çektiği için kendisi ve çocukları için El Kifl'den yardım istedi. El Kifl ise kadının bu durumundan faydalanmak istedi. 60 dînâr karşılığında kadınla münâsebette bulunmak istediğini belli etti. Kadın onun bu teklifini duyunca Allah korkusuyla titreyip ağlamaya başladı. El Kifl:
"Seni ağlatan nedir?" diye sordu. Kadın, daha önce böyle bir şey yapmadığını Allah korkusundan ağladığını söyleyince El Kifl, yaptığından pişman oldu. Kadına şöyle dedi:
- "Git, dinarlar senindir."
Sonra da Allah'a yönelerek şöyle dedi:
- "Allah'a yemîn olsun ki El Kifl, bir daha asla Allah'a âsî gelmeyecek."
O gece ağlayarak tevbe etti. O gece kaderi gereği eceli geldi ve vefat etti. Ertesi gün insanlar El Kifl'in evine gelince cenazesini buldular. Kapısında ise şöyle yazıyordu: "Şüphesiz Allah El Kifl'i bağışlamıştır."
(İbn Hibban, 387; Müstedrek, 7651; Tirmizi, 2496; Müsned, 4747)
🔶İmam Kurtubi El Camiul Ahkamul Kur'an adlı eserinde yukarıdaki hadisle ilgili şöyle bir yorumda bulunmuştur:
📍 "İşte şanı Yüce Allah'ın Sâd ve Enbiyâ surelerinde Zülkifl'i övmesinin sebebi bu olmuştur."
🔷İbn-i Kesir ise tefsirinde bu hadis hakkında şöyle bir yorumda bulunur:
Bu rivayette bahsedilen kişi, Zülkifl şeklinde değil El-Kifl olarak geçmektedir. En doğrusunu Allah bilir. Bu hadîsi Kütüb-i Sitte sâhiblerinden hiçbiri tahrîc etmemiştir. İsnadı da garîbdir. Her halükârda hadîsin lafzında el-Kifl denilmiş; Zülkifl denilmemiştir. Herhalde başka bir kişi olması gerekir. En doğrusunu Allah bilir.
🔶İbn-i Kesir de Hz. Zülkifl'in peygamber olduğunu kabul edenler alimlerdendir. Tefsir'ül Kur'anil Azim adlı eserinde Enbiya suresinde Hz. Zülkifl ile ilgili ayetin tefsirinde aşağıdaki bilgileri verir.
"Zülkifl'e gelince ayetin akışından anlaşıldığına ve peygamberlerle birlikte zikredildiğine göre o da bir peygamberdir."
Fahreddin Razi Hz. Zülkifl'in peygamber olduğunu belirtmiş ve şöyle bir yorumda bulunmuştur:
📌"Zülkifl'in yaptığı iyi işlere iki kat sevap verildiği için ona bu isim verilmiştir. Onun döneminde peygamberler vardı, Zülkifl peygamber olmasaydı onlardan üstün olamazdı. Diğer taraftan Hz. İsmâil ve Hz. İdris gibi peygamberlerle bir arada zikredilmektedir. Ayrıca sûre, peygamberler (Enbiyâ) sûresi adını taşıdığından burada adı geçenlerin peygamber olması gerekir."
Enbiya Sûresi 86. ayetin tefsiri için tıklayın
🔶Çağdaş İslam alimlerinden olan Mevdudi Tefhimu'l Kur'an adlı eserinde Hz. Zülkifl'in kim olduğu hakkında şöyle bir yorumda bulunur:
📌Zülkifl bu salih adamın ismi değil, lakabıdır ve nasib ve kısmet sahibi anlamına gelir. Fakat burada dünyevi zenginliği değil, onun üstün kişiliğini ve ahiretteki derecesini kastetmek için kullanılmıştır. Bu zat yine aynı adla Sad suresi 48. ayette de anılmıştır. Onun kimliği ve mensup olduğu millet hakkında birçok farklı görüş vardır. Bazıları onun Hz. Zekeriya olarak kabul etmiştir. Fakat bu görüş doğru değildir çünkü 89. ayette Hz. Zekeriya ayrıca anılmaktadır. Bazıları onu İlyas, Nuh'un oğlu Yeşu veya Elyesa olduğu fikrini öne sürmüşlerdir. Fakat bu da yanlıştır. Çünkü Sad suresi, 49. ayette Elyesa ve Zülkifl farklı kimseler olarak anılmaktadır.
Sad suresi 48. ayetin tefsiri için tıklayın
🔷 Mevdûdî çağdaş müfessirlerin, hakkında bir delil bulunmamasına rağmen Zülkifl'in Hezekiel olduğu yolundaki görüşü kabul etmeye meylettiklerini söyler ve bunu mantıklı bulur. Mevdudi'ye göre ayette geçen, "O sabreden sâlihlerdendi ve ona lutfettik" ifadesi Ahd-i Atîk'teki Hezekiel kitabınca da desteklenmektedir. Hezekiel, İsrâil tarihinin en sıkıntılı dönemlerinde yaşamış, milâttan önce 597'de Bâbil Kralı Buhtunnasr döneminde esir alınmış, çeşitli eziyetlere katlanmış, esaretinin beşinci yılında peygamber olarak görevlendirilmiş ve yirmi iki yıl peygamberlik yapmıştır.
(Tefhîmü'l-Kur'ân, III, 327; Ahd-i Atîk, Hezekiel kitabı)
🔎 İbn-i Kesir kimdir?
📌1301-1302 Busrâ'nın Müceydilülkarye köyünde dünyaya geldi. Öğrenimini tamamladıktan sonra hatip, müderris, kıraat âlimi, müftü ve mahkeme heyeti üyesi olarak çeşitli görevlerde bulundu. 27 Aralık 1335 tarihinden itibaren Dımaşk'ta Necîbiyye Medresesi'nde ders vermeye başladı ve ölümüne kadar bu görevini sürdürdü.
🔎İmam Kurtubi kimdir?
📌 İspanya'da Kurtuba'da doğdu. Bu yüzden İmam Kurtubi adıyla meşhur oldu. Tefsir, hadis, kıraat, fıkıh gibi alanlarda çok iyi yetişmiş olduğunu eserleriyle ortaya koyan Kurtubî'yi İmam Zehebi "ilimde derya" olarak nitelendirdi. "El-Câmiul Ahkâmu'l-Kurʾân" Kurtubî'nin en önemli eseri olup geniş hacmine rağmen ilim çevrelerinde büyük ilgi görmüş ve çeşitli baskıları yapılmıştır.
Kaynaklar
Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı Tefsiri, Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, İbn-i Kesir, Tefsirü'l-Kur'ani'l-Azim Kurtubi, El Camiul Ahkamul Kur'an, Fahreddin Razi Tefsiri, TDV Ansiklopedisi, Mevdudi, Tefhimul'l Kur'an.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu'na aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.