Tedavi amaçlı kullanılan 20 şifalı bitki
Yeryüzünde varlığı bilinen 400 bini aşkın bitkiden 20 bin kadarının, Anadolu'da da bini aşkın bitkinin özel olarak tedavi amacıyla kullanıldığını biliyor muydunuz? Bitkiler, ilk çağlardan beri hastalıkların tedavisinde kullanıldı. Günümüzde kullanılan sentetik ilaçların yan etkisi büyük problem oluşturunca insanlar geleneksel tedaviye geri döndü. Tedavi araçlarından biri olan bitkiler, ilaca benzer bir etki göstererek bedensel fonksiyonları kuvvetlendirir. Sizler için tedavi amaçlı kullanılan 20 şifalı bitkiyi derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Türkiye'de Ege bölgesi dışında yaygın olan sıtma otu, güneşli yerleri, süzek toprakları sever. İlkbaharda hava sıcaklığı 20°C'ye ulaştığında ekilen tohumlarla veya sonbaharda köklerin ayrılmasıyla çoğaltılır. Tohumların üzeri örtülmez. İştah açıcı, ateş düşürücü, astım ve mide ağrılarını giderici, hazmı kolaylaştırıcı olarak kullanılır. Peygamber süpürgesi, Kabe kekiği, Kabe süpürgesi isimleriyle de bilinir.
Kullanılan kısım: Yazın çiçekleri açmadan gövde kısmı, yaz sonunda meyve kısmı kullanılır.
İçerik: Aromatik yağlar, fenolik maddeler (flavonoitler, kumarinler), terpenoitler, A vitamini
Tıbbi etkisi: Antibakteriyal, mantarları öldürücü veya çoğalmalarını durdurucu (antifungal), antikanser, sıtmadan koruyucu veya sıtmayı tedavi edici (antimalaryal), antimigren, iştah açıcı (aperitif), yüksek ateşi düşürücü (febrifüj), böbrekleri koruyucu (nefroprotektif)
Kullanım şekli ve dozu: Bir günde 3 veya 4 gram sıtma otu demlenerek tüketilebilir. Anne adayları ve emzirenler kullanmamalıdır.
Yöreden yöreye farklı türler gösteren ısırgan Avrupa, Amerika, Asya veya Avusturalya'da farklı türleri vardır. Çevresinde yetişen bitki florasına bağlı olarak çok fazla yatay geçişten etkilenir. Sonbahardan kışa geçiş dönemindeki ayda toplanan ısırgan etkin maddeler bakımından çok ayrıcalıklıdır. Şeker hastaları için bu aylarda toplanan ısırgan en doğru olanıdır.
Kullanılan kısım: Yaprakları
İçerik: Histamin, mineraller (kalsiyum, potasyum), A, B2, C, K ve D vitaminleri
Tıbbi etkisi: Akciğer kanserini tedavi edici, şeker hastalığına karşı, kuyruk sokumu iltihabına karşı, saçlara parlaklık ve canlılık kazandırıcı, saçlardaki kepeğe karşı, romatizmaya karşı, arthiritisi engelleyici, romatizmal ağrı ve şikâyetlere karşı, alerjiye karşı direnç kazandırıcı, inflamasyonu azaltıcı
Kullanım şekli ve dozu: Çay yapımında bu bitkinin kurutulmuş yaprakları ve çiçekleri kullanılır. Kaynatılan suya katılarak 5 dakika demlenmeye bırakılır ve ılık olarak tüketilir.
Menopoz dönemine girmekte olan veya girmiş bayanların ısırgan tüketiminden ve ısırgan küründen uzak durmaları gerekir. Kemik erimesi şikâyeti olanların ısırgan tüketiminden uzak durmaları gerekir.
2 yıllık, tüylü bir tür olan galabak bitkisinin gövdesi dallanmış, taban yaprakları saplı, alt yüzü tüylüdür. Temmuz - ağustos aylarında açan çiçekler kırmızı - mor (nadiren beyaz), ucu kıvrık uzantılarla çevrili küremsi topluluk oluşturur. Kuzey Amerika ve Avrasya'da yetişen bitki boş alanlar, çalılıklar, akarsu yatakları, orman açıklıklarında yetişir.
Kullanılan kısım: Temmuz ayında kök ve yaprakları, sonbaharda meyve kısmı kullanılır.
İçerik: Acı glikozitler, aromatik yağlar, fenolik maddeler (fenolik asitler, flavonoitler, tanenler), karbonhidratlar (inülin, nişasta), müsilajlar, sabit yağlar, terpenoitler.
Tıbbi etkisi: Mikroorganizmaların gelişmesini durdurucu (antimikrobiyal), yüksek ateşi normale indirici (antipiretik), antiromatizmal, yağlanmayı önleyici (antiseboreik), kasılmayı giderici (antispazmotik), tümör oluşumunu engelleyici (antitümör), kan şekeri düzeyini azaltıcı (hipoglisemik), saç dökülmesini önleyici (propesik), deri yarasını tedavi edici (vulnenar)
Kullanım şekli ve dozu: Kök, yaprakları haşlanırken, altı gram olan galabak bitkisi günde 3 kere kullanılabilir. Diyabetlilerin kullanmaması gerekir. Anne adayları ve emzirenler kullanmamalıdır.
Yemek olarak genç kökler pişirildikten sonra sebze olarak, soyulan yaprak sapları ise taze olarak değerlendirilir.
Hatmi bitkisi 120 cm yüksekliğinde, kalın rizomlu, çok yıllık bir türdür. Avrupa ve Batı Asya, kuzey Amerika'da yetişir. 1500 m'ye kadar yükseklikte nemli ve tuzlu topraklar, bataklık ve tarla kenarlarında yetişir. Bol güneş alan, nemli, gevşek ve süzek toprakları sever. Taze veya kurutulmuş çiçek ve yaprak, kurutulmuş kökleri kullanılır.
Kullanılan kısım: Sonbaharda en erken 2 yaşındaki bitkilerin kökü, ilkbahar sonu yaprakları, yazın ise çiçek kısmı kullanılır.
İçerik: Aromatik yağlar, fenolik maddeler (fenolik asitler, flavonoitler, kumarinler, tanenler), fitosteroller, nişasta, müsilajlar, pektin
Tıbbi etkisi: İltihaplanmayı azaltıcı (antienflamatuvar), bağırsak içeriğini yumuşatıcı (laksatif), deri yarasını tedavi edici (vulnenar)
Kullanım şekli ve dozu: Günde bir defa kök kısmı yarım gramdan 5 gram arası demleme yöntemi ile tüketilebilir. Yaprakları ise iki ile altı gram arasında demlenir. Fakat diğer ilaçların emilimini geciktirebilir. Anne adayları ve emzirenler kullanmamalıdır. Yemek olarak çiçek ve genç yapraklar taze olarak salata; kök ve yapraklar sebze olarak kullanılır.
1.5 m yüksekliğinde, etli yapraklı, gövdesiz, çok yıllık bir tür. Yapraklar tabanda rozet oluşturur. Çiçekler kısa saplı, tüpsü, sarı-turuncu olur. Anavatanı Doğu ve Güney Afrika'dır. Kuzey Afrika, Arabistan yarımadası, Akdeniz ülkeleri, Çin ve Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetiştirilir. Türkiye'de Batı Akdeniz bölgesi harabelerinde doğal olarak bulunur. Taze yaprağın içindeki jeli, özü her zaman kullanılabilen aloe veranın özellikle 2 yaşın üzerindeki yaprakları daha etkilidir.
Kullanılan kısım: Yaprakları
İçerik: Reçine, antrakinon glikozitleri, asitler, enzimler, fitosteroller, karbonhidratlar, mineraller, sabit yağlar, tanenler, vitaminler
Tıbbi etkisi: Antibakteriyel, iltihaplanmayı azaltıcı (antienflamatuvar), mantarları öldürücü veya çoğalmalarını durdurucu (antifungal), virüs öldürücü (antiviral), bağışıklık sistemi reaksiyonlarını düzenleyici (immünomodülatör), yaranın iyileşmesine yardımcı özellikle güneş, radyasyon ve kaynar su yanıkları (sikatrizan).
Kullanım şekli ve dozu: Haricen: jel, krem, losyon, şampuan olarak kullanılır. Haricen kullanımda alerjiye neden olabilir. Anne adayları ve emzirenler dâhilen aloe ürünlerini kullanmamalıdır.