İstanbul'un meşhur memba suları
Çırçır, Karakulak, Şifa suyu, Hünkâr suyu, Taşdelen, Sırmakeş… Bu isimler size hiç tanıdık geliyor mu? Sizler için, bir rahmet mucizesi olarak İstanbul'un memba sularının tarihini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Ayazma Suyu, Kâğıthane köyünün ilerisinde akan derenin solunda, bir tepenin eteğindeki çayırlığın kenarında bulunurdu. Kâğıthâne'nin Ayazma Suyu, Sultan Abdülaziz döneminde Yıldız Sarayı'na getirildi. Zamanla Ayazma Suyu'nun yolları ve hazneleri harap oldu. Sultan II. Abdülhamid döneminde Kâğıthâne Ayazması'na yerleştirilen yeni pompalarla su Mecidiyeköy'e kurulan terfî istasyonuna aktarıldı ve Mecidiyeköy'den de Yıldız Sarayı'na akıtıldı. II. Abdülhamid devrinde sarayın sâkinleri Ayazma Suyu'na pek rağbet edermiş. Ayazma Suyu'nu halk da kullanılabilsin diye II. Abdülhamid Kâğıthâne mesîresine bir de çeşme yaptırdı. Yeni suyollarından akıtılıp bir haznede toplanan su halka satılıyordu. 1937 yılında incelenen su numûnesinin berrak ve lezzetli olduğu kaydedilir.
Sert taşlı arâzi içinden akan altmıştan fazla kaynak
İstanbul'un Rumeli yakasında, Kemerburgaz'ın doğusundan başlayıp güneye doğru sık ağaçlar ve sık fundalıklar arasından, sert taşlı arâzi içinden akan altmıştan fazla kaynak Sultan II. Abdülhamid döneminde bir araya getirildi. Kağıthâne'den Kemerburgaz'a giden yollar üstündeki çeşmelerden akan sularla Kemerburgaz'ın güneydoğusundaki Karakemer ve Kovukkemer civârındaki membalar maslakta toplandı ve kirlenmelere engel olmak için maslaklara demir kapılar yapılarak kilitlendi. Tesîsin büyük bölümünün tamamlanması 1900 senesini bulmuştu. Hamîdiye Suları, 133 çeşme vâsıtasıyla İstanbul halkına ulaştırılmaktaydı. Hamîdiye Suyu, 1902 târihinde sokak çeşmelerinin yanı sıra saraya, hastanelere, okullara verildi. Osmanlı su tesislerinde sular pişmiş kilden yapılmış künk borular içerisinden isâle edilirken ilk defa Hamîdiye Suları, dökme demir (font) borular içerisinden basınçla akıtılmış ve vanalarla şebekede manevra yapma imkânı sağlanmıştı.
Kanlı Kavak Suyu'nun membaı, İstanbul'un Rumeli yakasında Zincirlikuyu-Maslak yolunun kuzeyinde, Baltalimânı vâdîsine inen dere yatağının sağındadır. Hakkı Günal, suyun dere civârındaki bir çiftlik binâsının karşısındaki sırttan, toprak üstünden çıktığını; suyun akıntı galerilerinin önüne bir çeşme yapıldığını ve Kanlı Kavak Suyu'nun bu çeşmeden alındığını yazar. Ayrıca, belediye sâhile kadar boru döşeyerek Baltalimânı'ndaki çeşmelere de bu suyu akıtmıştı. Mehmed Hafid Efendi, bu suyun idrar söktürücü olduğunu yazar.