İstanbul'un keşfedilmeyi bekleyen gizli cennetleri
Denize karışan bir dere, uzun ve geniş beyaz bir kumsal ya da dalgaların şekillendirdiği kayalıklar... Koşuşturmacası bitmeyen, nüfus olarak dünyada bazı ülkelerden bile büyük olan dev bir şehir, İstanbul... Bu güzel şehrin pek bilinmeyen ve mutlaka görülmesi gereken aynı zamanda keşfedilmeye hazır gizli cennetlerini sizin için derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e çıktığı noktada yer alan Poyrazköy de yaz boyunca teknelerin, yatların sığındıkları korunaklı bir koyda bulunuyor. Altı yüzyıl önce kurulan Poyrazköy'e ilk yerleşenlerin, Cenevizliler olduğu tahmin ediliyor. Sahili kum plaj olan Poyrazköy'ün çehresine, kıyı boyundaki deniz manzaralı balık restoranları cazibe katıyor.
Poyrazköy'de cazip bir başka mekân da Poyraz gözetleme kulesi ve kalesi. Boğaz girişine hâkim bir yerde, bugün kısmen ayakta kalabilmiş gözetleme kulesiyle dairesel bir plana sahip kalenin, kuruluş tarihi kesin olarak bilinmiyor. Kale, karşı yakada yer alan, aynı devre ait, aynı amaçla yapılıp kullanıldığı bilinen Garipçe Kalesi ile birbirine bakıyor.
Boğaz sahil şeridinde ve Rumelikavağı ile Rumelifeneri köyü arasında yer alan Garipçe Köyü, Sarıyer ilçe merkezine 11, Taksim'e 31 ve Eminönü'ne 34 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Sarıyer'in 9 köyünden biri olan Garipçe, boğazın Karadeniz girişine hâkim manzarası, temiz havası, taze balıkları, antik kaleleriyle sakin bir gün geçirmek isteyenleri kucaklıyor.