Hayvanlar aleminin doğmadan önceki mucize görüntüleri
Her canlının öyküsü, dünyaya geldiği o anda mı başlar? Yoksa oluştuğu, büyüdüğü ve hayata hazır olduğu ana kadar geçen sürede beklediği bir anne karnı ve yumurtanın içinde kendi öyküsünü yazmaya başlamaz mı? Sizler için dört boyutlu ultrason görüntüleri ve minik kameraların kaydettiği o mucize görüntüler eşliğinde hayvanlar aleminin sevimli üyelerini derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Penguen güney yarım kürede yaşayan bir kuş türüdür. Yaygın inanışın aksine bu kuşlar sadece soğuk yerde yaşamazlar. Penguenler gruplar halinde yaşamayı severler. En büyük cinsi imparator penguenlerdir. Boyu 1,1 metre kilosu 30 kiloyu bulur. En küçük cinsi ise 35-40 cm boyunda yaklaşık 1 kilo ağırlığında küçük mavi penguendir. Penguenler daha çok Yeni Zelanda, Avusturalya, Şili, Arjantin ve Güney Afrika gibi ülkelerde bulunurlar.
Penguenler çiftleşme mevsimine kadar kendilerine eş seçmektedir. Seçtikleri eşin sesini iyice öğrenirler. Bu şekilde çiftleşme dönemi geldiğinde 400.000 penguen arasından seçtiği eşini bulmaktadır. Çiftleşme sonucu dişi bir yumurta yumurtlar. Yumurtlama işinden sonra tüm sorumluluk babaya geçer.
Dişi penguen yumurtladıktan sonra vücudunda bulunan besin deposu tükenir. Beslenmek ve yumurtadan çıkacak olan yavrusuna yiyecek getirmek için açık denizlere doğru uzun ve yorucu bir yolculuğa çıkar. Erkek penguenleri kuluçka dönemi boyunca büyük zorluklar bekler. Yumurtayı kısa bir süre dahi olsa ayaklarından indirmezler.
Sadece ayaklarını sürükleyerek birkaç metre ilerleyebilirler. Küçük kuyruklarını ayak gibi kullanıp topuklarının üzerinde durarak dinlenirler. Bu hareketleri sırasında ayak parmaklarını yukarı doğru dikerek yumurtanın buza değip donmasını önlerler.
Baba penguen yumurtanın üzerinde 65 gün boyunca kuluçkaya yatmaktadır ve bu süreçte hiçbir şey yemezler. Dişi penguen gelene kadar sindirim sistemini bloke ederek 65 gün aç kalmayı başarabilirler. Haliyle bu çok zorlu bir dönemdir. Buna rağmen erkek penguenler bu zorlu dönemi başarıyla geçirirler.
Yumurtanın çatlaması 9 hafta kadar sürer. Bu süreçte hiçbir şey yememiş olan erkek penguen yavru yumurtadan çıktıktan sonra yemek borusundan salgılanan protein ve yağ bakımından zengin süt benzeri bir sıvıyla yavruyu besler. Aynı dönemde avlanmaya giden anne de kursağında 3 kiloya yakın yarı sindirilmiş balıkla döner. Kuluçka sonrasında dünyaya gözünü açan yavru 2 ay boyunca anne babasının ayakları arasında yaşamaktadır. Eğer yavru kısa bir süre dahi olsa bu bölgeden çıkarsa donarak ölmektedir.
On dokuzuncu yüzyılda tarih sahnesine çıkan bu köpek ırkı, İskoçya civarında ortaya çıkmıştır. Golden Retriever 1865 yılında Brighton'da batının tek sarı yavrusu olan "Nous" adında bir retriever'dı. Wavy Coated Retriever, Newfoundland ve Irish Setter'in çaprazlanmasıyla elde ediliyordu. Nous mükemmel bir yüzücüydü ve Guisachan'da yapılan av aktivitelerine çok çabuk adapte olmuştu.
1868 yılında "Nous", günümüzde soyu tükenmiş olan, Tweed Water Spaniel ırkı "Belle" isimli dişi köpekle çiftleştirildi. "Belle" Tweed nehri yakınlarında, Ladykirk kasabasında oturan David Roberson'dan temin edilmişti. "Belle", "Nous" ile olan çiftleşmesinden 4 adet sarı dişi yavru doğurdu. "Ada","Primrose", "Crocus" ve "Cowslip" isimleri verilen bu dört yavru, Lord Tweedmouth'un Golden'lerinin köklerini oluştururlar.
Zeki, uslu, sevecen, eğitime müsait ve güvenilir kelimeleri ile golden retriever ırkı köpekleri tanımlamak yanlış olmaz. Golden'lar tam bir aile köpekleridir. Aile bireyleri ile kolay iletişim kurabilirler, çocuklara ve bebeklere karşı dost canlısı ve korumacı tavırları onları belki de dünyanın en çok tercih edilen aile köpeği yapmaktadır.