Arama

Beslenmemizdeki ölümcül tehlikeler

Kişilerin beslenmeyle ilgili duygu ve düşüncelerinde rahatsızlık veren problemlerin bütününe yeme bozukluğu ismi veriliyor. Yeme bozuklukları, kişinin tüm hayatını etkileyecek sorunlara yol açabiliyor. Bireyin sosyal, psikolojik, fizyolojik, akademik yaşantısını etkileyen yeme bozuklukları, yaşam kalitesini de oldukça düşürüyor. Dünya üzerinde ölüm oranı gittikçe artan tehlikeli hale gelmiş yeme bozukluklarını sizler için derledik.

  • 1
  • 14
SAĞLIKLI BESLENME NASIL OLMALI?
SAĞLIKLI BESLENME NASIL OLMALI?

Yeme davranışı bozukluklarının daha açık bir şekilde anlaşılabilmesi için normal yeme davranışının nasıl olması gerektiğini bilmek gerekir.

Beslenme, canlı organizmanın gelişimini tamamlayabilmesi, yaşam kalitesini arttırması, hastalıklardan korunması ve bu hastalıkların iyileştirilmesi için son derece önemlidir. Elzem olan yeterli ve dengeli beslenmedir. Protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve sudan oluşan 6 besin öğesinin organizmaya yeterli bir şekilde 3 ana ve 3 ara öğünde alınması ve alınan besin öğelerinin vücutta dengeli bir şekilde kullanılmasıdır.

  • 2
  • 14
YEME BOZUKLUKLARININ SEBEPLERİ NELERDİR?
YEME BOZUKLUKLARININ SEBEPLERİ NELERDİR?

Yeme bozukluklarının temelindeki sebeplerin hemen hemen hepsini psikolojik kaynaklı sorunlar oluşturuyor. Düşük benlik saygısı, depresyon, değersizlik, istismar, geçmiş yaşam deneyimleri, aile özellikleri, ebeveyn tutumları ve daha birçok sebep yeme bozukluklarının alt yapısını oluşturuyor. Bireylerin yiyeceklere karşı geliştirdikleri tutum ve davranışlar da yeme bozuklukları nedenlerine karşı geliştirdikleri tepkisel davranış göstergeleri olabilir.

Ayrıca yeme bozukluklarının özgün bir nedeni bilinmemekle birlikte bu hastalıklar için güncel açıklamalar çok yönlüdür. En fazla ön planda olan sebep ise özellikle batılı ülkelerin zayıfların daha güzel olduğu tanımlaması. Ardından da ideal vücut ölçülerine ulaşmada sabırsız ve uzman desteği olmaksızın ulaşma isteği gelmektedir. Medyanın payı da azımsanamaz derecededir.

Amerikan Psikiyatri Birliğine göre yeme bozuklukları dört ana başlık atında toplanıyor. Anoreksiya nervosa, bulimia nervosa, tıkanırcasına yeme bozukluğu ve sınıflandırılamayan yeme bozuklukları. Son dönemde yapılan araştırmalara göre Ortoreksiya Nervosa bireylerde sıklıkla görülmeye başlandı.

  • 3
  • 14
YEME BOZUKLUKLARI NASIL ORTAYA ÇIKTI?
YEME BOZUKLUKLARI NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Yapılan araştırmalara göre, yeme bozuklukları tarihte ilk olarak M.Ö.400 ile 500 yılları arasında Mısırlıların resimli el yazması eserlerinde ve Çinlilerin parşömen kâğıdına yaptıkları tanımlamalarında ortaya çıktı.

1689 yılında Dr. Richard Morton yazdığı bir yazısında anoreksiya nervosa hastalığının tanımını yaparak tıp literatürüne girmesini sağladı. 1789 yılında Fransa da ileri derece iştah kaybıyla ve bunun sonucunda ölümle sonuçlanan bir olgu paylaştı. 1874 yılında Dr. William Gull tarafından anoreksiya tanımlanarak psikiyatrik olarak yerini aldı. 1930 yılında pimer hipofiz yetmezliği ve anoreksia birbirinden ayrılarak ayırıcı tanı olarak literatüre geçti. 1930'lardan sonra konuyla ilgili Sigmund Freud'un öncüsü olduğu psikanalitik kuramcılar konu dair açıklamalar yaptılar.

1938 yılında Dr. Nicole, anoreksiya nervosayı ağır bir hastalık olarak tanımlamış ve gıda reddinin histeriden farklı olduğunu söylemiştir. Gerald Russel ilk kez bulimiya nervosayı diğer yeme bozukluklarından ayırmış ve bu sayede DSM-3 tanı kitabında yazılmıştı. 1950 yılında Hilde BRUCH anoreksiya tek sendrom olarak değerlendirmiştir. Tıkanırcasına yeme bozukluğu tarihte ilk olarak 1992 yılında Uluslararası Yeme Bozukluğu konferansında geçti.

  • 4
  • 14
ANOREKSİYA NERVOSA – İŞTAH KAYBI
ANOREKSİYA NERVOSA – İŞTAH KAYBI

Yunanca tabiri ile "iştah kaybı" olan Anoreksiya Nervosa, yemek yemede azalma, yemek yemeyi reddetme ve bunların sonucunda yaşanan kilo kayıpları olarak ortaya çıkar. Bireylerin yemeyi reddetmesi ve aşırı zayıflama isteği birçok nedenle açıklanabilir. Tedavi yönteminde bireyin biriciklik ilkesi gözetilmeli, tedavi bireysel yöntemler geliştirilerek yapılmalıdır.

Anoreksiya Nervosa hastaları yemek yemeği reddeder ve yemeğe karşı düşmanca tutum geliştirebilirler. Anoreksiyalı hastalar oldukça zayıftır yiyecekleri yediklerinde suçluluk duygusu hissedebilmektedir. Temel nedeni olarak da beden imgesinin bozulmasından doğan korkudur. Kişiler yemek yemeyerek zayıflar. Zayıflayan bireyler zayıflık hislerinden hoşnut olurlar.

  • 5
  • 14
KİLO VERME İLE GİRİLEN KISIR DÖNGÜ
KİLO VERME İLE GİRİLEN KISIR DÖNGÜ

Zamanla bu zayıflık hissi yetersizlik duyguları ile birleşerek hiç bir zaman istenilen kiloya ulaşabildiklerini düşünmezler. Farklı sebeplerden oluşan bu durum zamanla algı bozukluklarına sebep olabilmekte ve hastayı bir kısır döngünün içine itmektedir.

Kaygıdan kurtulmak için kilo veren bireyler; kilo vermek için kaygılanır, saldırganlaşır ve bu nedensel döngüsellik içerisinde kaybolur. Zamanla yaşamının merkezine aldığı zayıflama durumu ile ilgilenen kişi, aynada gördüğü bedenden memnun olamaz duruma gelir ve sosyal çevresine saldırganca tavırlar sergileyebilir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN