Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • Toplumun uygarlık düzeyini gösteren mezarlıkların dünü ve bugünü

Toplumun uygarlık düzeyini gösteren mezarlıkların dünü ve bugünü

Mezarlıklar bir toplumun uygarlık düzeyini gösteren, rengini en iyi anlatan yerlerdir. Ölümü olağan bir tavır, çelebice bir estetikle karşılayan eski toplumun yerini; onu telaşla yenmeye çalışan, pervasızca yıkıp yapan ham bir toplum aldı. Kentlerimizin ortasında dedelerden kalma yeşil alanlı mezarlıklar, beyaz mermer bloklarla dolmaya başladı. Eski mezarlıklarımızın onurlu bir uygarlığın belgesi olduğu açıktı, yenileri de bugünün uygarlığını temsil etmeye devam ediyor.

  • 2
  • 25
SÖZLÜKTE MEZAR
SÖZLÜKTE MEZAR

Arapça ziyaret kökünden gelen "ziyaret mekânı" anlamındaki mezar kelimesinden Türkçe ekle türetilmiş bir yer adıdır. Arapçada "ölünün gömüldüğü yer" manasındaki kabir (kabr) ve medfen karşılığında Farsça ve Türkçe'de daha yaygın olan mezar kelimesinin kullanımında kabirlere gitmekle ilgili olarak Kur'ân-ı Kerîm ve hadislerde "ziyaret" kökünün geçmesinin de etkisi olmalıdır.

Mezarlığın eş anlamlısı olarak Arapçada makber / makbere (kabirlerin bulunduğu yer), cebbân / cebbâne (sahra), Farsça'da mezârât, kabristân, gûristân kullanılır. Önemli kişilerin mezarlarına veya mezarlarının bulunduğu yere ravza, meşhed, kubbe, türbe ve kümbet; cami, tekke, türbe gibi yapıların bitişiğinde yer alan küçük mezarlıklara Türkçe'de hazîre (etrafı çalı, çit veya taştan duvarla çevrili mekân) ve daha çok tekke ve zâviye mezarlık / hazîrelerine vâdî-i hâmûşân (sessizler vadisi) adı verilmiştir. Eski Türkçe'de kabire sın (Anadolu lehçesinde sin) ve mezarlığa sınlağ (Anadolu lehçesinde sinle) denildiği bilinir.

  • 4
  • 25
İSLÂM ŞEHİRLERİNDE MEZARLIKLAR
İSLÂM ŞEHİRLERİNDE MEZARLIKLAR

İslâm şehirlerinde mezarlıklar genellikle yerleşim alanının ve surların dışında şehir kapılarına yakın yerlerde oluşmuştur. Bu sebeple Dımaşk, Bağdat, Kahire ve diğer şehirlerde görüldüğü gibi çoğu yakınında bulunduğu kapının adını almıştır. Mezarlık alanları için tercih edilen bir yer de dağların yamaçları ve etekleridir. Kahire'de Mukattam dağı eteğindeki Karâfe ile Dımaşk'ta Kāsiyûn dağı eteğindeki Sâlihiye mezarlıkları bunun en meşhur örnekleridir. Ayrıca önemli şahsiyetlerin defnedildiği yerlerin etrafında küçük veya büyük mezarlıklar teşekkül etmiştir.

İslâm tarihinin ilk dönemlerinde sahabe kabirleri bu hususta önemli bir cazibe merkezi olmuştur. Bunda, sahâbe hakkındaki övücü âyetler ve her sahâbînin kıyamet günü vefat ettiği beldenin efendisi ve nur olarak diriltileceğine dair hadisle benzeri diğer hadislerin etkisinin bulunduğu şüphesizdir. İbn Asâkir, Dımaşk'taki ilk müslüman mezarlığının fetih sırasında ashaptan bazılarının şehid düştüğü Bâbütûmâ denilen doğu kapısı civarında teşekkül ettiğini, Bâbülferâdis Mezarlığı'nda Hz. Meryem ile havârilere, Bâbüssagīr'de de sahâbîlere ait bazı kabirlerin bulunduğunu belirtir.

Sahâbe kabri etrafında oluşmuş en ünlü mezarlık alan itibariyle dünyanın en büyük mezarlıklarından biri olan İstanbul'daki Eyüp Mezarlığı'dır. Ebû Eyyûb el-Ensârî'nin kabri etrafında teşekkül eden bu mezarlıktan başka Eyüp semtinde birçok türbe ve hazîrenin varlığı da bu sahâbîye yakınlık arzusundan kaynaklanmıştır. Aynı amaçla İslâm dünyasının birçok şehrinde Ehl-i beyt, evliya ve ulemâ kabirleri etrafında mezarlıklar oluşmuştur.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN