Tarihte bugün: 3 Ekim 1912'de Sebilürreşad'da çıkan haberler
Yayın hayatına başladığı günden itibaren Müslümanların birliğini savunan Sebilürreşad; Afganistan'dan Hindistan'a, Japonya'da Buhara'ya kadar dünyanın dört bir yanında bulundurduğu yazarlar sayesinde o bölgelerle ilgili sağlıklı haberlere yer verdi. Yazı kadrosunda Mehmet Akif, İsmail Hakkı, Mehmet Tahir, Abdürreşid İbrahim gibi isimlerin yer aldığı dergi, İslam aleminin uyanması ve yükselmesi için çalışmayı en mukaddes görev kabul etti. Sizler için 3 Ekim 1912'de Sebilürreşad'da çıkan haberleri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
📌Japonlar cüz'î bir tereddütten sonra, Amerika ticaretine birkaç ticaret limanlarına duhûl ile orada ticaretle iştigale müsaade etmeye râzî oldu. Bir sene sonra Rus amirallerinden Putyatin dahi aynı şerâit dâhilinde bir müsâade istihsâl etti. Ahali ve genç Mikado bu hâlden son derece endişeye düştüler.
▶ Avrupalılar ile yeni münasebete başlandığına cidden müteessif idiler. Memleketin dâhilinde her taraftan isyân ateşleri göründü. İmparator ile umûr-ı idâreyi elinde bulunduran ve makarr-ı idâresi Tokyo'da (o zaman Yedo denirdi) bulunan Nokogawa sülâlesi namındaki derebeyliği arasında büyük ihtilâflar zuhûr ederek 1817 senesine kadar devam etti.
▶ Akıbet genç ve müteşebbis Mikado'nun galebesi ilenihâyet buldu. Kokogawa Derebeyliği'nin askerini ıslâh için bulundurulan birkaç Fransız zabitanı da memleketten tard ve fitnekârların büyüklerinden oldukları isbât olundu. 1867senesi 7 Teşrinisânî'de Mikado Ordusu galibiyet alayları ile sevine sevine imparatorlarını tahta iclâs, bütün shogun (derebeylik)leri lağv ile Japonya'yı gayr-i kabil-i taksîm ve yalnız imparatora tâbi' bir devlet olarak i'lan ettiler.
Mutsohito hazretlerinin tahta cülûsları ile Japonya'da yeni devre-i siyâsî, devre-i terakki ve refâh dahi başlıyor. O günden i'tibâren Japonya İmparatorluğu, etrafındaki muzır otlardan tathîr edilen bir fidan gibi başkaldırıyor.
…
📰
*Duhûl: Dahil oluş
İstihsâl: Elde etmek
Müteessif: Sevmemiş, hoşlanmamış
Tathîr: Temizleme
📌 1889 senesinde 11 Şubat'ta mikado hazretleri usûl-i meşrutiyetin tesisini bir fermanla ilan ve en evvelâ kendisi kânun-ı esasiye sadık kalacağına yemin etmiştir. Hemen intihâbâta ibtidâr olunmuştur ve 1890 senesi ibtidâsında Japonya Meclis-i Mebûsânı'nın birinci ictimâı imparator tarafından küşâd olunmuştur.
▶ Müteveffa vatanının mevki'-i siyâsîsini pek iyi anladığından umûr-ı harbiyye ve bahriyenin de ıslâh ve kemâle îsâli için pek çok vakit ve gayret sarf etmiştir. Meclis-i mebusan kabinenin bahriyeyi ıslâh için talep ettiği gayet ağır bir bütçeyi reddettiği zaman, imparator hükumet me'mûrînine bir hitâbnâme neşrederek maaşlarının onda birini donanma iânesi olarak vermelerini teklîf etmişti.
▶ İmparatorun bu teklifi memnuniyetle kabul olunarak pek cüz'î bir müddet zarfında Japonya'nın şânına lâyık bir iktidârda satvetli bir donanma vücûda getirilmiştir. Aynı zamanda umûr-ı harbiyyenin ıslâhı için Golc Paşa gibi birkaç muktedir ecnebi zabitleri çalıştırılmakta, memâlik-i Garbiyyeye gürûh gürûh zâbitan gönderilmekte, memleket dâhilinde top ve tüfenk fabrikaları, tersâneler vücûda getirilmekte idi.
📰
*İntihâbât: Seçilmeler, seçmeler
İbtidâr: Bir işe sür'atle başlama
Küşâd: İlk açılış merasimi
Müteveffa: Vefat etmiş
📌 Ticâret ve sınâatin terakkıyâtına da imparator büyük ehemmiyetler vermekte, müteşebbis tüccâra pek büyük ianelerde bulunmakta, tahrîs ve tergib için hiçbir şeyi esirgememekte idi. Bu vech ile "Büyük Islâhât Devri" lâkabına müstahık 25-30 senelik Japonya hayat-ı siyâsîsi artık kolay kolay sarsılacak devreyi atlatmış Düvel-i Muazzama idâdına dühûle nâmzed bulunuyordu.
▶ Mutsuhito'nun devr-i saltanatı iki parlak galibiyet ile de tezyîn olunuyor: 1894senesinde Japon ordusu Çin'i ve 1905 senesinde Rusya'yı mağlup ederek artık hakikaten Düvel-i Muazzama idâdına dâhil olmuştur.
İşte şu kadar muvaffakıyetlerin yegâne hâdimi olan müteveffâ Mutsuhito hakikaten Japonya İmparatorluğu'nun ikinci müessisi nâmına müstahaktır. Çünkü umûr-ı idaredeki bugünkü mükemmeliyet, mütevâlî galibiyetler, maddî ve ma'nevî terakkıyât ve servet-i umûmiyye yalnız müşârun-ileyhin netîce-i sa'yidir.
▶ Her ne kadar bazı Garb seyyâhları müşârun-ileyhe bazı isnâdâtta bulunuyorlar ve meşrûtiyetle kabil-i te'lîf olmayan bazı evâmirini gösteriyorlarsa da, bu nevi' taarruzât yalnız Garplılara ait bir taassup iftirası olduğunu zannediyorum. Efrencî Eylül'ün on üçünde müşârun-ileyhin cenazesi milyona karîb bir cemm-i gafîr tarafından Tokyo İstasyonu'ndan Kyoto'daki makberesine teşyî' olunmuştur.
Ahmed Münir (Abdürreşid İbrahim'in oğlu)