Selahaddin Eyyubi Kudüs’ü Haçlı işgalinden nasıl kurtardı?
Haçlılara karşı verdiği mücadeleyle tüm İslam âleminin gönlünde taht kurmuş bir isim, Selahaddin Eyyubi. Miraç mucizesinin yıl dönümünde Kudüs'ü 88 yıl boyunca süren Haçlı işgalinden kurtardı. Selahaddin Eyyubi, Ortadoğu'da büyük bir "İslam birliği" kurmuş ve bu birlik, 1517'de Yavuz Sultan Selim'e devrolmuştu… Kudüs'ün Haçlı işgalinden kurtuluşuna ve Selahaddin Eyyubi'ye dair bilinmeyenleri sizlerle buluşturuyoruz.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Selâhaddin Eyyubi'nin 1182 ve 1185 yıllarında Musul, Halep üzerine yaptığı seferler sırasında Haçlılar Suriye topraklarına saldırdılar.
1182 yılı sonlarında Kerek hâkimi Renauld de Châtillon, Eyle Kalesi'ni ele geçirdi, Kızıldeniz'e gemiler göndererek deniz ticaretini ve limanları tehlike altına soktu.
Mısır nâibi olan kardeşi el-Melikü'l-Âdil, Kızıldeniz'e Hüsâmeddin Lü'lü' kumandasında bir filo yollayıp bu tehlikeyi ortadan kaldırdı. 1182'de Beyrut'u kuşatan sultan, 1183'te Beysan seferine çıktı.
1183 ve 1184 yıllarında iki defa Kerek'i kuşattı. Haçlı ordusuyla bir meydan savaşı yapmanın yollarını denedi, ancak buna fırsat bulamadı.
1185 Musul ile ihtilâfı hallederek ordusunu daha da güçlendiren Selâhaddin Eyyubi, aradığı fırsatı 1187 yılında yakalayabildi.
Bu arada Kudüs Kralı IV. Baudouin ölmüş, yerine küçük yaştaki oğlu V. Baudouin geçmiş ve Trablus Kontu III. Raimond kral nâibi olmuştu. V. Baudouin'in annesi bir müddet sonra Guy de Lusignan ile evlendi ve Guy kral seçildi.
Guy de Lusignan'ın kral olmasına kızan III. Raimond, sultan ile ittifak yapmanın yollarını aramaya başladı. Bu sırada Kerek-Şevbek bölgesi hâkimi Renauld de Châtillon, topraklarından geçen zengin bir Müslüman kervanını aradaki anlaşmaya rağmen yağmalayıp mallarına el koydu, yolcuları esir aldı.
Selâhaddin malların ve esirlerin iadesini istedi, ancak hem kral, hem Renauld bunu reddettiler. Bunun üzerine Selahaddin, 1187'te Kerek'e karşı büyük bir sefere çıkmaya karar verdi.
Dımaşk'ın güneyinde Re'sülmâ denilen yerde oğlu el-Melikü'l-Efdal'i askerlerin başında bıraktıktan sonra hassa birliğiyle ilerleyip Kerek topraklarını yağmaladı.
Bu arada el-Melikü'l-Efdal, çevreden gelen askerlerden oluşturduğu seçkin bir birliği Muzafferüddin Kökböri kumandasında akına gönderdi. Bu birlik Frankların öncü birliğini ağır yenilgiye uğrattı.
Selâhaddin Eyyubi bunu öğrenince Taberiye gölünün doğusundaki Aşterâ'ya döndü. Mısır'dan gelen askerlerle el-Melikü'l-Efdal'in yanında toplanan askerler birleşti, böylece 12 bin süvari toplanmış oldu.
Ardından, 3-4 Temmuz 1187'de Hittîn denilen yerde, Haçlılarla yaptığı meydan savaşında büyük bir zafer kazandı. Haçlı ordusu imha edildi, bir kısmı esir alındı. Esirler arasında Kral Guy de Lusignan ve Renauld de Châtillon da vardı.
Selâhaddin Eyyubi, bu zaferden sonra hızlı bir fetih hareketine girişti. Filistin'de Akkâ, Taberiye, Askalân, Nablus, Remle, Gazze dâhil birçok kaleyi ele geçirdi. Birkaç hafta içinde büyüklü küçüklü elli iki şehir fethedilmiş, sıra Kudüs'e gelmişti.
Sultan, 20 Eylül 1187'de Kudüs'ü kuşattı. Mi'rac mûcizesinin yıl dönümü olan 2 Ekim 1187 Cuma günü Kudüs'ü fethetti.
Sûr şehri hariç Filistin'deki bütün kaleler bir yıl sonra tamamen eline geçti. Ertesi yıl Trablus Kontluğu ve Antakya Prinkepsliği'ne karşı sefere çıkan sultan, Trablusşam'a ait birkaç kale ile Antakya Prinkepsliği topraklarının çoğunu ele geçirdi.
Diğer yandan Kudüs'ün ve birçok kalenin düşmesi üzerine bütün Batı Avrupa ülkelerinin katıldığı yeni bir Haçlı seferi düzenlendi. Haçlılar 1189'da Akkâ'yı kuşattılar. Selâhaddin Eyyubi ile Haçlılar arasında Akkâ önünde iki yıla yakın süren şiddetli savaşlar yapıldı.
Fransa Kralı Philippe Auguste, Alman İmparatoru Barbarossa, İngiltere Kralı Richard orduları ve donanmalarıyla gelip savaşa katıldılar.
Akkâ 12 Temmuz 1191'de Haçlıların eline geçti. Ancak Akkâ ile Yafa arasındaki sahil şeridini de ele geçiren Haçlıların Kudüs'ü almak için yaptıkları teşebbüsler Selâhaddin Eyyubi tarafından başarısızlığa uğratıldı.
Nihayet 1 Eylül 1192 tarihinde iki taraf arasında üç yıl sekiz ay süreli barış antlaşması imzalandı. Bazı tarihçilerin Akkâ ile Yafa arasındaki sahil şeridinin Haçlılar tarafından geri alınmasını Richard'ın Selâhaddin'den daha üstün olmasına bağlaması doğru bir yaklaşım değildir.
Richard kahraman bir kişi olmakla birlikte siyasî bakımdan toplayıcı, iyi bir lider değildi; yıllardır cephede olan Selâhaddin Eyyubi ise yorgun ve hastaydı; askerleri de yıpranmıştı.
Haçlıların bir dereceye kadar başarılı olmasının asıl sebebi donanma desteği ve dinç kuvvetlerle savaşmalarıydı. Sultan Muvahhidler'den donanma yardımı istemiş, fakat yardım alamamıştı.