Arama
Osmanlı'da alp olmanın 9 şartı
Türk devletlerinin büyümesinde ve Osmanlı'nın kuruluşunda büyük rol oynayan gruplardan biri de alplerdir. Türkistan'da alp, Anadolu'da ise alp eren olarak cihat ruhuyla ilay-ı kelimetullah yolunda çarpışan bu savaşçılar, devletin büyümesini ve İslam'ın yayılmasını sağlar. Ancak Allah yolunda çarpışmak her kişinin harcı değildir. İşte alp olmanın şartları...
Cesaret
🔷 Savaşçı bir alpin sahip olduğu özelliklerin başında atılgan, cesur ve korkusuz olması gelir. Düşmanı gördüğünde korkan kimsenin alp olması mümkün değildir.
🔷 Alpler en önde giden, arkasındaki birliğe cesaretiyle güç veren kimsedir.
🔷 İlk dönem Osmanlı padişahlarının seferlere ordunun başında, askerleriyle birlikte cenk ederek çıktıkları bilinir. Sultanların cesaretinin Osmanlı'nın büyümesinde büyük etkisi olduğu görülür.
Kol kuvveti
🔷 Savaş meydanlarının ve seferlerin vazgeçilmezi olan alp, güçlü ve kuvvetli olmak zorundadır. Savaşçı gerektiğinde oldukça ağır olan gürzü kullanır, kılıç sallar ve zaman zaman düşmanla güreşir.
🔷 Kuvvetli olmasının yanı sıra fiziki olarak da heybetli görünüşü ve güçlü gözükmesi alpin başarısını artıran bir unsurdur.
Gayret (azim)
🔷 Alp vazgeçen, ümitsizliğe düşen, pes eden kimse değildir. En dar vakitlerde bile ümidini yitirmeyen alp, içinde taşıdığı ümidi ayağa kaldırmak için harekete geçen ve mücadeleyi bir an olsun bırakmayandır.
🔷 Güçlü karakterinin bir eseri olan azim ve sebatı kuşanan alp, bu özellikleriyle ön plana çıkar. Tembel bir kimsenin iyi bir alp olabilmesi mümkün değildir.
İyi bir at
🔷 Alplerin en yakın dostları olarak kabul ettikleri atlar, ulaşım ve savaşta sağladığı kolaylıkla çok büyük bir etkiye sahiptir. Alpin yoğun temposuna ayak uyduran at, savaşçının heybetini de artırır.
🔷 Uzun mesafeleri kısa sürede almayı başaran atlar, alplerin olmazsa olmazıdır. Atlar aynı zamanda verdikleri enerjiyle iyi bir yoldaştır.
İyi bir kılıç
🔷 Alpler genellikle kılıç, mızrak, pala gibi silahlar taşır. Kılıçlarına ustasına özel olarak yaptırır ve hiçbir zaman yanından ayırmaz.
🔷 Alp kılıcı üzerine "gök girsin kızıl çıksın" diyerek yemin eder. Bu yemin, eğer ki sözümden dönersem bu kılıç bedenime gök gibi girsin ve kanımı akıtsın anlamına gelir. Yeminde yer alan "gök" kelimesi, çeliğin eridikten sonra su verilmesi üzerine mavi rengini almasından ötürü kullanılırken, 'kızıl' kelimesi ise kanı temsil eder.