Osmanlı sancakları ve anlamları
Bir devletin, bir askeri birliğin veya bir kuruluşun sembolü olarak tanımlanan sancaklar, her zaman önemli manalar taşımış ve hiçbir sancak asla rastgele şekiller ve renklerden oluşmamıştır. Tarih boyunca sancağı korumak, onu yere düşürmemek, düşmana bırakmamak için nice yiğitler savaş meydanlarında canlarını seve seve feda etmişlerdir. Osmanlı döneminde kullanılan birbirinden kıymetli sancakları sizler için derledik…
Önceki Resimler için Tıklayınız
Sultan III. Selim tarafından 1789 yılında Bağdat'ta yaptırıldı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun yabancı ülkelere yaptığı deniz seferlerinde kullanıldı. Kumandan gemisinin grandi ve mizana direklerine asılan sancak ipek zemin üzerine altın ve gümüş sırma ile dokunarak hazırlandı.
Uçkurluk kısmına yakın bölümde "Fetih Suresi", merkezde "Mührü Süleyman", ucuna yakın kısımda çift namlulu "Zülfikar Kılıcı" bulunmaktadır. Zülfikarın namlularına da "Fetih Suresi" dokunmuştur.
Sancağın üst kısmında daire içinde hilal bulunur. Bu hilalin iki yanında simetrik bir biçimde ay yıldızdan oluşan rozet aplikler mevcuttur.
Sancağın üzerindeki bordürde 2 düz 2 ters biçimde "Kelime-i Tevhid" yazılıdır. Merkezde, üzerinde "Fetih Suresi"nin 1. ve 2. ayeti yazan Zülfikar ve kılıcın kabzasının her iki yanında içinde hilal bulunan daireler mevcuttur.
Kılıcın namlusunun altındaki dairede "Kelime-i Tevhid" yazılıdır. Sancağın uçum kısmında ay yıldızdan oluşan rozet bulunur. Sancağın uçkurluğu dışındaki diğer kenarları sırmalı palmet dizisi ile süslenmiştir.