Osmanlı padişahlarına gönderilen hediyeler
Sosyal hayatta en önemli örf ve adetlerimizden biri olan hediyeleşme adeti sayesinde kırgınlıklar giderilir, gönül kapıları açılır. Geçmişten günümüze hediyeleşme, sadece şahıslar arasında değil zamanla devletler arasında da bir usul ve protokol haline geldi. Devletler, her zaman en güzel hediyeyi göndermek için özel bir çaba sarf etti. Osmanlı'nın dostluğunu kazanmak ve münasebetleri sıcak tutmak isteyen devletler çeşitli vesilelerle padişahlara birbirinden ilginç hediyeler göndermişlerdi.
Önceki Resimler için Tıklayınız
🔶 Padişah ise tahta cülûsu ile başlayan biat merasimi, kılıç alayı, mevlit alayı, arife ve bayram tebrikleri, sakal bırakma, düğün gibi merasimlerin yanı sıra şehzâdelerin ilk okumaya başlamaları, Kur'ân-ı Kerim hatim töreni, Hırka-i Saadet ziyareti, Surre-i Hümayûn gönderilmesi, kendisine nisan yağmuru ve buhur suyu takdimi gibi merasimlerde hediyeler dağıtırdı.
🔶 13 Temmuz 1691'de Veziriazam Köprülüzâde Mustafa Paşa cülûs hediyesi olmak üzere II. Ahmed'e elmas ile süslü bir çengel kuşak, yüz kırk dirhem amber, bir adet samur kürk, on dört elbiselikten oluşan dibâ, sade ve telli Hıtayî, atlas ve iki işlemeli şal hediye etmişti.
🔶 Hediyelerden kuşak, padişah tarafından kullanılmak üzere çıkarılarak Harem-i Hümayûn defterine altmış altıncı kuşak olarak kaydedilmiş; yüz kırk dirhem amberin yarısı ise Enderûn Hazinesi'ne geldiği gün, muhtemelen saray görevlilerinden birine ihsan edilmişti.
🔶 1700'de Avusturya elçisi Osmanlı sarayına teknolojik gelişmeleri yansıtan ocak ızgarası, soğutucular, sulama kapları, kutular, kahve fincanları ve gümüş şerbet kapları, kapaklı sürahiler ve altın buhurdanlar, kesme kristal şamdanlar, saatler, gümüş bir ısıtma kabı ve bir fıskiye gibi hediyeler sunmuştu.
🔶 1770'lerde Belweder Sarayı bünyesindeki imalathanede porselen üretimine başlayan Lehistan Kralı Stanislaus Poniatowski Sultan I. Abdülhamid'e armağan olarak porselen bir yemek takımı gönderdi.
🔶 16 ve 17. yüzyıllarda dokumalar, kıymetli kumaşlar, mücevherler, masa saatleri, cep saatleri, gözlükler, teleskoplar, mikroskoplar, parfümler, silahlar armağan olarak verilirken daha sonraki dönemlerde Avrupa'da yaşanan Sanayi Devrimi'ne bağlı olarak, çeşitli ürünler görülmeye başlandı.
🔶 Armağanlar arasına da yemek takımları, aynalar, tek ayaklı, mermer tablalı masalar, avizeler, fenerler, şamdanlar, mobilyalar gibi bu türden ürünler dahil olmaya başladı.
🔶 Genç Osman'a 1619 senesinde İran Şahı Abbas tarafından 100 deve yükü ipek, 4 fil ve vahşî hayvan postlarından oluşan değerli eşyalarla birlikte bir de gergedan hediye edilmişti.
🔶 Bu hayvanlar bazen Gülhane Parkı'na, bazen de Bizanslılardan kalma boş binalara konulurdu.
🔶 III. Mehmed ve IV. Murad dönemlerinde de padişaha takdim edilen hediyeler arasında Afrika ormanlarından getirilen hayvanlar vardı. Her iki padişaha da zürafa hediye edilmişti.
🔶 İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth, Topkapı Sarayı'na, devrin sultanı III. Murad için özel olarak yaptırdığı çalar saatli bir org hediye etmişti. Orgun yapımı için Thomas Dallam görevlendirilmişti. Bir buçuk yılda tamamlanan 5 metre boyundaki saatli org, Hector adlı gemiyle aylar süren deniz yolculuğu sonunda payitahta gelebildi. Yolculuk o kadar uzun sürmüştü ki, orgu taşıyan gemi İstanbul'a ulaştığında padişah değişmişti. Sultan III. Murat vefatından sonra tahta III. Mehmet geçmişti.
🔶Topkapı Sarayı Arz Odası önündeki revak içine kurulan saatli org, III. Mehmet'e büyük bir törenle hediye edilmişti. Kurulan orgda önce saat çalmış, sonra 16 çanlık takım bir melodi seslendirirken, iki bebek melek borazanlarıyla mûsikiye revnak kazandırmışlardı. Orgun tepesindeki karatavuk ve ardıç kuşlarının şakıma ve kanat çırpmalarıyla mûsikî şöleni hitama ermişti. Saat kuruluyor, vakti gelince org çalmaya başlıyordu.