Kamboçya’yı ‘ölüm tarlasına’ çeviren örgüt: Kızıl Kmerler
20'nci yüzyılın sonlarında ortaya çıkan, dünyanın en baskıcı ve en kanlı rejimlerinden biriydi, Kızıl Kmer rejimi. Kısa sürede, "sosyalizm" ve "komünizm" adı altında milyonlarca insanı katlettiler. Kızıl Kmerler tarafından öldürülmek için değil rejime karşı olmak; gözlük veya saat takmak, kitap okumak veya yabancı dil bilmek dahi yetiyordu. Müslümanlara sistematik katliam uygulayan Kızıl Kmerler, çocuklara "anne", "baba" demeyi yasaklamışlar; aile kurumunu yok etmeyi hedeflemişlerdi. Katliamlarıyla Kamboçya'yı bir "ölüm tarlasına" çeviren Kızıl Kmerlerin, kendi halkına yaşattığı bu zulmü sizler için derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Burjuva medeniyetini" yok etmek iddiasındaki bu rejim, pek çok kişiyi gözlük kullandığı ya da yabancı dil bildiği gerekçesiyle öldürdü.
Toplumun geleneksel değerlerini tahrip eden Pol Pot rejimi, aile kurumunu ve dini inançları ortadan kaldırmaya çalıştı. Aile fertleri birbirinden koparılarak herkes pirinç tarlalarında çalışmaya zorlandı. Çocuklar, kolektiflere emanet edildi.
Toplanan çocuklar, beyinlerinin yıkanması ile rejime sadık askeri güç haline getiriliyordu. Eskiye dair her şeyi imha eden Pol Pot, hayata dair her şeyi sıfırdan başlatmayı planlıyordu. Bu yıkım dalgası tarihe "Sıfır Yılı" olarak geçti.
O tarihlerde, Kamboçya'nın başkenti Phnom Penh kentinde bulunan, dünyanın en kanlı hapishanesi S-21'de, 12 bin kişi hayatını kaybetti. Sadece bir avuç dolusu insan hayatta kalmayı başarabildi.
Daha önce, bir lise olan bu bina, Kızıl Kmerler rejimi sırasında Kamboçya soykırımının yaşandığı yerlerden biri haline dönüştü.
Ellerinde nasır olmayan insanlar, entelektüel bir birikimi olan insanlar, birden fazla dil bilenler kamplara gönderilerek "ehlileştirilmek" için burada tutuldular. Dini eğitimler yasaklandı.
Çocuklar, politik okullarda eğitim almaya mecbur bırakıldı. Yetişkinlere her akşam "geliştirme" adı altında politik konuşmalar dayatıldı. Kişisel birikim yasaklandı.
Kızıl Kmerlerin kurmayı planladığı yeni toplum düzeni, ülkeye refah getirmedi; aksine açlık ve kıtlığa sebep oldu. Ekonomi geriledi. Pirinç tarlalarında çalışmaya zorlanan insanlar arasında salgın hastalıklar baş gösterdi. Bu tarlalar daha sonraları, "ölüm tarlaları" olarak anıldı.
En anlamsız yasaklardan biri de, hitaplar için olandı. "Anne, baba" demek yasaklandı, herkesin birbirine "yoldaş" demesi zorunlu hale getirildi.
Kamboçya'da 1970'li yıllarda hüküm süren Kızıl Kmerler tarafından uygulanan cinsel şiddetle ilgili yeni bir çalışma, ülkedeki Çam Müslüman azınlığının özellikle hedef alındığını ortaya çıkardı.
Kamboçya Savunma Projesi'nin hazırladığı rapor, kurban ve görgü tanıklarıyla konuşularak hazırlandı. Rapora göre, Kızıl Kmerler, farklı dilleri ve giyinme stilleri nedeniyle Müslümanları özellikle hedef aldı.
Rapordaki "Kızıl Kmerler tarafından kurulan işçi kamplarında Çam kadınlarının çoğu, cinsel taciz ve tecavüze maruz kaldı. Hatta bazıları, idam edilmeden önce tecavüze uğradı" tespitleri dikkat çekiyor. Bir görgü tanığı, daha 10 yaşındayken bir Kmer erkeğiyle evlenmek zorunda bırakıldığını ve karşı koyamadığını anlatıyor.
Kızıl Kmerler, iktidara geldiğinde ülkede 200 bin Müslüman yaşıyordu ve bunların üçte biri öldürüldü.