İstanbul'un eski Vakıf Hanları
İstanbul'da Mimar Kemaleddin Bey tarafından yapılan beş Vakıf Han'ın, özgünlüğünü koruyanların yanı sıra değişik biçimlerde de günümüze kadar ulaştığını veya bunların içinde başyapıt sayılan, bugün beş yıldızlı otel olarak hizmet veren Dördüncü Vakıf Han'ın, Fransız askerleri tarafından karargâh olarak kullanıldığını biliyor muydunuz?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Pervititch Haritaları'nda 2. Vakıf Han
Girişin üzerinde sivri kemer kullanılmıştır. En üst katta ikiz pencereler yer alır. Kemer köşeleri turkuvaz ve lacivert renkli çinilerle süslenmiş; üstlerine Türk üçgeni motifli silmeler yapılmıştır. Günümüzde İstanbul'un gelişen sanayisinde önemli bir yere sahip olan ve bulunduğu bölgeye de asansör, kalorifer sistemi, volta döşeme ile katkı sağlayan İkinci Vakıf Han özgünlüğünü korumaktadır.
Beyoğlu Kuloğlu Mahallesi'nde Ağahamamı Sokak ile Turnacıbaşı Sokağı'nın kesiştiği köşede yer alan han, 1911 – 1913 yılları arasında eğimli bir arsa üzerinde, Evkaf baş mimarı Kemaleddin Bey tarafından inşa edilmiştir.
Yapının yerinde önceleri III. Mustafa'nın çamasırcıbaşısı Kuloğlu Mustafa Bey'in 1602'de inşa ettirdiği Kuloğlu Camii ile Hacı Feryat Ağa'nın camiye bitişik olarak yaptırdığı bir sıbyan mektebi yer almaktaydı. Fakat 19. Yüzyılın sonlarında azınlıkların ve yabancıların muhiti haline gelen Beyoğlu'nda harap düşerek önemini yitiren Kuloğlu Camii'nin yerine Evkaf Nezaretince gelir getirecek bir bina yapılmasına karar verilmişti. Kuloğlu Camii ise 1913'te Bostancı'da Kuloğlu Mustafa'nın arsası üzerinde yeniden inşa edilmiştir.
Üçüncü Vakıf Hanı altı katlı dokuz daireli bir apartman biçiminde tasarlanmış, üzeri ahşap kırma çatıyla örtülmüştür. Turnacıbaşı Sokağı'ndan girilen yapının zemin katının ön bölümünde ikisi Kuloğlu Sokağı'na açılan dört adet dükkân, bodrum özelliğindeki arka bölümde ise dairelere ait kömür depoları yer almaktadır.
Binada; yarım daire planlı ana merdivenden başka; mutfaklardan ulaşılan alt kattaki depolarla ilişkili ikinci bir servis merdiveni bulunmaktadır. Arsanın yamukluğu nedeniyle Turnacıbaşı Sokağı yönündeki dairelerin odaları farklı düzenlenmiş; iki sokağın kesiştiği köşeye rastlayan odaların köşelerinden tıpkı girişin üzerinde olduğu gibi kapalı cumbalar yapılmıştır.
Ön cephenin üçüncü kat pencereleriyle, Kuloğlu Sokağı'na bakan yan cephenin köşe odalarının pencereleri sepetkulpu kemerlerle geçirilirken; diğer tüm pencereler kare veya düşey dikdörtgen açıklıklar biçiminde bırakılmıştır. Kemerlerin üst orta kısımlarında ay yıldız, çevrelerinde defne dalı bulunan alçı tepelikler yerleştirilmiş; cumba ve balkonları taşıyan konsolların dış yüzeyleri defne dallarıyla bezenmiştir. Yapıda Beyoğlu'nun sosyal çevresine uyma düşüncesiyle Türk toplumunun yaşam biçimine yabancı, dışa dönük yaşantının gereği olarak apartman daireleri ve çatı katına yerleştirilmiş çamaşırlık ve çamaşır kurutma terası bulunur.
Kemaleddin Bey'in ilk kez bu binada denediği çok katlı apartman yapısıyla dikkat çeken plan sonradan geliştirilmiş, Laleli'deki Tayyare Apartmanı'nda ve Ankara'daki vakıf hanlarında karşımıza çıkmıştır.
Mimar Kemaleddin Bey'in başyapıtı olan Dördüncü Vakıf Han; Bahçekapı'da Mimar Kemaleddin ve Hamidiye caddelerinin kesiştiği köşede bulunmaktadır. Yapımına 1912'de başlanan ancak tamamlanamamış olan yapı, savaş sırasında Fransız askerlerince ''Caserne Victor'' adıyla karargâh olarak kullanılmış, bu nedenle han,1926 yılında tamamlanabilmiştir.
Bodrumla birlikte yedi kat olan yapı, çelik iskelet sisteminde ele alınmıştır. Ön ve yan yüzleri kesme taş, bölme duvarları ve arka yüz tuğla örülüdür. Zemin katta ikişer katlı 24, diğer katlarda ise 37'şerden 148 kiralık büro bulunmaktadır. Simetrik olarak zemin kata yerleştirilen iki giriş, ''U'' biçimli bir pasajın iki ucuna açılırken