II. Murad kimdir? II. Murad tahtı niçin bıraktı?
Bizans'ın kışkırtmasına kapılarak isyan eden şehzadeler, Osmanlı'nın ikiye ayrılmasına neden oluyordu. Fakat II. Murad'ın akıllıca hamleleriyle bu durumun önüne geçildi. Saltanatı savaşlarla geçen Sultan, aynı zamanda sanat ve edebiyat alanında hamiliği ile tanındı. Peki, Sultan II. Murad, tahtı neden oğlu II. Mehmed'e bıraktı? II. Mehmed'in babasına yazdığı mektup neydi? Sizler için sorular eşliğinde Sultan II. Murad'ın hayatını derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
12 yaşında olan II. Mehmet'in tahta geçmesi Haçlıları cesaretlendirdi. Haçlılar barış antlaşmasını bozup, Osmanlı ülkesine doğru yürüyüşe geçtiler. Osmanlılar ile Haçlılar arasındaki Segedin Antlaşması'nın bozulmamasına Kardinal Çezarini ile Bizans sebep oldu. Kardinal Çezarini, Macar Kralı'nı "Papanın onayı alınmadan Müslümanlarla yapılan hiçbir antlaşmanın muteber sayılamayacağını ve onlara karşı edilen yemine bağlı kalınmayacağını" söyleyerek antlaşmayı bozdu.
Haçlıların Edirne'ye doğru harekete geçmeleri, Osmanlı İmparatorluğu'nu bir buhrana soktu. Tahtta 12 yaşında bir padişahın bulunması Haçlılara cesaret verdi. Bu sırada II. Mehmet'in babasına "Hükümdarsan gel ordunun başına geç, yok eğer ben hükümdarsam emrediyorum gelip ordunun başına geç" dediği anlatılır.
Macar, Leh, Papalık, Venedik ve Balkanlar'daki çeşitli milletlerden oluşan Haçlı ordusu ilerlerken donanmaları da Çanakkale Boğazı'na kontrol ediyordu. Çandarlı ve diğer devlet ileri gelenlerinin çağrısıyla harekete geçerek, yanındaki Anadolu askerleriyle İstanbul Boğazı'na gelen II. Murad, asker başına bir düka altını vererek Ceneviz gemileriyle Rumeli'ye geçti. Edirne'ye yaklaştığında halk ve devlet adamları tarafından sevinçle karşılandı. Şehre girmeyen II. Murad ordusunun komutanlığını üzerine aldı ve oğlu II. Mehmet ile Veziriazam Çandarlı Halil Paşa'yı, Edirne'nin muhafazası için bırakıp Tuna'yı geçtikten sonra Varna'ya doğru ilerleyen Haçlıları karşılamak üzere hareket etti.
İki ordu bir burun üzerine kurulmuş Varna şehrinin önlerinde karşılaştılar. Sultan Murad'ın bulunduğu yerin önündeki hendeğin kenarına bir mızrak dikilmiş ve ucuna da Haçlıların bozduğu Segedin Antlaşması asılmıştı.
Osmanlı tarihinin en önemli savaşlarından biri olan Varna Savaşı, 10 Kasım 1444'te meydana geldi. Şiddetli geçen savaş sırasında Osmanlı dağılma emareleri gösterdiği sırada zaferi Hundayi'ye bırakmak istemeyen Macar Kralı yerini bırakarak savaşa katıldı. Bu sırada Osmanlı ordusu merkeze saldıran düşmanı içeri çekmek için yanlara doğru açıldı.
Araya giren düşman askerleri şiddetli saldırılarla yok edildi. Bu sırada tedbirsizce Osmanlı ordusunun içlerine giren Macar Kralı, Koca Hızır isimli bir yeniçeri tarafından öldürüldü. Kralın ölümü üzerine Haçlıların çok az bir kısmı kaçarak canlarını kurtarabildi.
Varna Savaşı, tarihin en büyük imha muharebelerinden biriydi. Bu savaştan önceki iki yılda Macarlar karşısında alınan yenilgiler durdurulmuş ve buhran sona erdirildi. Bu savaş aslında İstanbul'un kaderinin belirlendiği bir muharebeydi.
Halil İnalcık, II. Murad'ın Varna Savaşı'nda kazandığı büyük başarının II. Mehmet'in hükümdarlığını iyice gölgeledi ve tahttaki durumunu zora soktuğunu söyler. II. Mehmet'in lalaları onu Varna Savaşı'ndan daha büyük bir başarıya yönlendirdiler. Bu da İstanbul'un fethiydi.
II. Murad'ın büyük oğlu Alaeddin Ali, esrarengiz bir biçimde ölmüştü. Devrin kaynakları bu konuda fazla bir ayrıntı vermezler. Bizanslı tarihçi Halkondil şehzadenin, Orhan Gazi'in oğlu Alaeddin Paşa gibi bir av sırasında attan düşerek öldüğünü söyler.
Büyük oğlunun ölümü II. Murad'ı büyük bir üzüntü içerisine soktu. Şehzadenin ölümünden birkaç yıl sonra yazılan padişahın vasiyetnamesinde öldüğünde Bursa'da gömülü oğlunun kabrinin yanına konulmasının yer alması, oğlunun acısını unutmadığını gösterir.