Eyyubilerde tıp eğitimi nasıldı?
Eyyubiler devri İslam tarihinde tıbbın, tıbbi kurumların ve tıp eğitiminin en çok revaç bulduğu dönemlerin başında gelir. Medreseler Nureddin Mahmud Zengi zamanında yaygın hale getirildi. İslam tarihinde tıp öğretimi yapan medrese ilk defa bu dönemde ed-Dahvar tarafından kuruldu. İşte Eyyubiler dönemi tıp eğitimi hakkında tarihi bilgiler…
Eyyubiler devrinde gözde olan tıp eğitimi daha çok hastanelerde özel derslerle veriliyordu. Medreselerdeki hocalar ve talebeler devlet tarafından himaye ediliyordu. Selahaddin devrinde Dımaşk'ta kırkın üstünde, Halep ve Kahire'de on beşten fazla medrese vardı. Bugün Güneydoğu Anadolu, Kuzey Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'da Eyyubiler devrinden kalma pek çok medrese bulunmaktadır.
Müslümanların bundan sekiz yüz yıl önce kurduğu üniversite hastanelerinde de öğrencilere ilk elden teorik ve pratik bilgiler verilmekteydi. Tıp eğitimi konusunda her devirde büyük bir teşvik vardı. Eyyubiler devri, İslam tarihinde tıbbın, tıbbi kurumların, tıp eğitiminin en çok revaç bulduğu dönemlerin başında gelir.
İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük hükümdarlardan olan Nureddin Zengi ile Selahaddin Eyyubi, ilme büyük önem vermiş, dönemlerinde pek çok medrese ve hastane tesis etmişlerdir. Orta Doğu'nun siyasi tarihinde önemli bir etkisi olan Nureddin Mahmud Zengi, Haçlılara karşı da başarılı savaşlar vermiştir.
Zengi, eğitime olan sevgisi ile Şam, Halep, Hama, Humus ve Baalbek şehirlerinde medreseler inşa etti. Hadis öğrenimi için yaptırılan ilk medrese olan Daru'l-Hadis'i kurdurdu ve birçok kitap vakfetti. Dindar ve adaletli bir hükümdardı. Bu nedenle kendisine halkı tarafından adil hükümdar lakabı verildi.Bu dönemde ayrıca Şam'da, Mısır'da, el-Cezire'de hastaneler kurulmuştur. Buralarda önemli tıp alimleri dersler vermiş, kuvvetli bir tıp ekolü doğmuştur.
Mazlum ve mağrur Halep'in cesur önderi Nureddin Zengi kimdir?
Eyyubiler döneminde yaşayan ünlü hekim Dahvar, tıptaki başarısı ve yetiştirdiği talebeleriyle döneminin en önemli hekimlerinden biri olmuş, müreffeh ve itibarlı bir hayat sürmüştür. Hekimliği yanında çoğu tıbba dair yüzden fazla kitap istinsah eden Dahvar, ayrıca felsefe, astronomi ve astroloji dersleri almış ve bu sahalarda birçok değerli kitap toplamıştır. Evini medrese olarak vakfetmiş, buranın masraflarını karşılamak için de mülk ve arazi tahsis etmiştir. Ölümünden sonra tıp medresesi olarak kullanılan evinde vasiyeti üzerine önemli tıp âlimleri tarafından dersler verilmeye devam etmiştir.
Selahaddin devrinde Dımaşk'da 2, Musul'da 4, Harran'da 2, Kahire, Halep, Hama, Rakka, Mardin, Nusaybin ve Kudüs'te birer hastane vardı. Tıp talebeleri hatta tabipler dahi verilen derslere katılırdı. Bu devirde eğitim, hastanelerde, medreselerde ve evlerde verilirdi. Dımaşk'ta ed- Dahvar, Kahire'de el-Bağdadi evlerinde dersler verirlerdi.
Nureddin Mahmud Zengi tıp okulunda pratisyenler bazı günlerde Sultan Nureddin'in huzurunda toplanarak tıbbi konularda tartışma yaparlardı. Bu tıp okulundan mezun olan tanınmış Müslüman hekimler arasında 13'üncü yüzyılda küçük kan dolaşımını keşfederek insan fizyolojisinin anlaşılmasında yeni bir adım atılmasını sağlayan İbnü'n-Nefis de yer alıyordu.
Tarihte küçük kan dolaşımını ilk kez tarif eden kişi: İbnü'n-Nefis