Abdülhamid’in emriyle Osmanlı'da açılan ilk yetimhane
Sultan II. Abdülhamid devrinde açılan okullardan biri olan Darülhayr-i Ali yetimlere meslek edindiren ilköğretim seviyesinde yatılı bir okuldur. Peki, bu okulun, Abdülhamid'in himayesi altında olduğunu göstermesi için isminin sonuna Ali kelimesi eklendiğini biliyor muydunuz? Sizler için, Osmanlı Devleti'nin korunmaya muhtaç çocuklara sahip çıkma politikasının en güzel örneklerinden biri olan Darülhayr-i Ali hakkında merak edilenleri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Yetim ve kimsesiz çocuklara yönelik yatılı bir eğitimi öngören bu mektebe, ilk zamanlarda Darüleytam ismi verilmiştir. Padişahın himayesi altında olduğunu göstermek için de mektebin isminin sonuna "Ali" sıfatı eklenerek Darülhayr-ı Ali olarak isimlendirilmiştir.
1 Eylül 1903 tarihinde Sultan II. Abdülhamid Han'ın cülus yıl dönümünde hizmete giren mektep, Acıbadem'de kurulması amaçlanmış ancak Vezneciler'de Zeynep Hanım Konağı'nda eğitim faaliyetlerine başlamıştır.
Mektep için 70.000 ve inşaat için 2.646.833 kuruş masraf ayrılmış, hatta öğrencilerin üşememesi için o dönem şartlarında lüks olarak görülebilen kalorifer bile düşünülmüştür. Altı sınıflı ilk ve ortaokul seviyesinde olan mektepte birçok pratik meslek öğretilmiştir.
Yetim çocukları meslek sahibi yapmanın yanında ahlaklı, erdemli ve iyi huylu insanlar olmalarını amaçlayan Darülhayr-i Âli'de öğrenim ile ilgili temeller Dâhilî Talimatname'de detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Böylece beş vakit namazı cemaatle kılmaları şart koşulmuştur. Ayrıca, arkadaşları arasında çalışkanlıkları ile fark olan çocuklar özenle seçilmiştir.
Öğrenim süresi hazırlık sınıfı ile birlikte yedi senedir. Ayrıca, kurumun kuruluş belgesinde talebenin öğrenmesi gereken mesleği yahut sanatı tamamen öğrenmeden okuldan ayrılamayacağı ifade edilmiş, kendisini geliştirmek isteyen yetenekli öğrencilerin ise isterlerse eğitimlerine devam edebilecekleri yazılmıştır.
Osmanlı'da açılan ilk yetimhane olan Darülhayr-ı Ali Mektebi, ne yazık ki 22 Ağustos 1909'da lağvedilerek, binası Darülfünun'a bırakılmıştır. Dârülhayr-ı Âlî, Osmanlı Devleti'nin korunmaya muhtaç çocukları koruma altına alma politikasının en güzel örneklerinden biridir. Bu bağlamda, Dârülhayr-ı Âlî aynı amaçla Tanzimat'ın son yıllarında açılıp sanayi mekteplerine dönüşen ıslahhâneler ile İkinci Meşrutiyet Devri'nde açılan dârüleytamlar arasında bir köprü gibidir.