Arama

Yeni hüviyetleriyle kiliseden çevrilmiş camiler

Yeni hüviyetleriyle kiliseden çevrilmiş camiler

1-AYASOFYA CAMİİ

Daha önce yapılan 2 Ayasofya'nın çeşitli sebeplerle tahrip olup yıkılmasından sonra imparator I. Jüstinyen tarafından 6. yüzyılda inşa ettirilen bu 3. yapı günümüze kadar gelmeyi başarmıştır. Fatih'in İstanbul'u fethinden hemen sonra camiye çevrilen bu yapı 1 Şubat 1935'te müze olmuştur.

Yeni hüviyetleriyle kiliseden çevrilmiş camiler

15 yüzyıl boyunca ayakta duran bu yapı sanat tarihi ve mimarlık dünyasının başyapıtları arasında yer alır ve büyük kubbesiyle Bizans mimarisinin bir simgesi olmuştur. Ayasofya diğer katedrallere kıyasla şu özellikleriyle ayırt edilir:

-Dünya'nın en eski katedralidir.

-Yapıldığı dönemden itibaren yaklaşık bin yıl boyunca (1520'de İspanya'daki Sevilla Katedrali'nin inşaatı tamamlanana dek) dünyanın en büyük katedrali unvanına sahip olmuştur.

-Günümüzde yüz ölçümü bakımından dördüncü sırada gelmektedir.

-Dünya'nın en hızlı (5 yılda) inşa edilmiş katedralidir.

-Dünya'nın en uzun süreyle (15 yüzyıl) ibadet yeri olmuş yapılarından biridir. Kubbesi "eski katedral" kubbeleri arasında çapı bakımından dördüncü büyük kubbe sayılmaktadır.

Yeni hüviyetleriyle kiliseden çevrilmiş camiler

2- SÜMBÜL EFENDİ CAMİİ

İstanbul Suriçi Kocamustafapaşa semtinde bulunan eserin aslı, Hosios Andreas Manastır kilisesidir. 1284 yılında VIII. Mikheal in yeğeni Teoddora tarafından kızlar manastırı kurularak Hosios Andreos kilisesi yaptırılmıştır. İstanbul'un fethinden sonra harap halde bulunan kilise II. Beyezıt'in Veziriazamı Koca Mustafa Paşa tarafından 1489 tarihinde camiye çevrilmiş, yanına medrese, hankah, imaret, hamam ve çeşme yaptırılıp bir külliye haline getirilerek manastır havasından kurtarılmıştır. Tamamen Türk mimarisi üslubunda bir merkezi kubbe yapılarak, kuzey ve güneyden iki yarım kubbe ile desteklenmiş, dış duvarlar Türk üslûbunda bir kılıf içine alınmıştır.

Yeni hüviyetleriyle kiliseden çevrilmiş camiler

Böylece birçok sütunlu son cemaat yeri eklenen eski kilise tamamen Türk hüviyetine büründürülmüştür. Mabet, camiye tahvil edildiğinde batıdaki girişi kapatılarak, bugün son cemaat yerine açılan kapılardan önce sağ, sonra da soldaki kapı açılarak giriş sağlanmıştır. Daha önce iptal edilen batı kapısı yerine, kaidesi sekiz cepheli olan minaresi yerleştirilmiştir. Sekizinci kenarı mabede yapıştırılıp buradan da minareye giriş kapsı açılmıştır. Minare kürsüsü istalaktit başlıklı ve sivri kemerli panolarla süslenmiştir.

Yeni hüviyetleriyle kiliseden çevrilmiş camiler

Pabuç boyu biraz uzun fakat basık ve az rölyefli baklavalı, şerefesi ise yapraklı, sarkıtmalı, korkuluk ise taştan şebekelidir. Bu minarenin tarihi bir kıymeti de, Osmanlıda minarelerde kandil yakma âdeti ilk bu camiinin minaresinde başlamasıdır. Mabedin sağdaki kapısı üzerinde bulunan 1489 tarihli Arapça kitabe Şeyhülislam Efdal Zade Seyiid Hamidüttin'in eseridir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN