Kitap okumayı sevdirecek 25 kitap önerisi
Geçmişten günümüze, bilginin yegâne kaynağı olan kitaplar, birçoğumuzun vazgeçilmez yol arkadaşları; iyi bir alışkanlık ve kişisel gelişim konusunda en doğru yöntemlerden biri. Bazı okuyucular bu yolda ilerlerken, kararsızlık ve nereden başlayacağını bilememek gibi problemlerle başbaşa kalırlar. İşte bu noktada size yardımcı olacak, yeni başlayanlara ilk adımı attıracak bir kitap listesi hazırladık.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Kendi yaşamından ya ada tarihteki gerçek kişilerin yaşamlarından kesitler katarak yazdığı bu öykülerde Stefan Zweig'ın duyarlı kişiliğini, olağanüstü gözlem gücünü olduğu gibi sayfalara yansıttığını görüyoruz. Yazdığı öykülerin en başarılı örneklerinin yer aldığı bu kitapta, bir uzun öykü olan Amok Koşucusu bir başyapıt. İnsanı en güçsüz, en savunmasız yönleriyle ele alıp, insan ruhunun en derin katmanlarına inmeyi bilen, bütün bunları son derece canlı, ayrıntılı, çok yönlü bir anlatımla kaleme alabilen, okuru gerçekten etkileyebilen bir yazar Stefan Zweig. Yazdıklarının üzerinden bunca yıl geçmiş olmasına karşın, öykülerinin, romanlarının bugünkü kuşaklar tarafından da aynı ilgiyle okunması, onun kalıcı bir yazar olduğunun en büyük kanıtı. Amok Koşucusu'nun bu yeni çevirisinde, daha önceki basımda yer almayan öyküler de bulunuyor.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Her şeye "karşı" duran, "karşı" çıkan, "karşı" olan bir adam... Aylak Adam... Bir adı bile yok. "C." diyor Yusuf Atılgan kısaca. İnsan her şeye bunca "karşı"yken kendine de "karşı" olmadan nasıl sürdürülebilir bir "karşı" yaşamı?
Düşünüyordu: "Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Avusturyalı Dr. B. İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler'in Gestapoları tarafından sorgulanmak üzere bir otel odasına kapatılır ancak bu odadaki yalnızlık ve katlanmak zorunda kaldığı soyut işkenceler sonrasında yaşadığı ruhsal sıkıntılar; zihinsel olarak bir satranç şampiyonu olması beklenmeyen ancak dünya şampiyonu unvanını alan kaba ve görgüsüz Czentovic'le oynadığı satranç oyunu öncesinde ve sonrasında etkileyici bir şekilde anlatılır. Dr. B., şah-mat diyerek bu zihinsel savaşa son vermek ister ancak oyun, onun söylediği şekilde bitmeyecektir.
Dünya satranç̧ şampiyonu Mirko Czentovic'e meydan okuyan gizemli adamın hikâyesini okurken insan zihninin sınırlarına şaşıracak, kendinizi siyah ve beyazın mücadelesinde taraf seçerken bulacaksınız.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Bitmemiş romanların yazarı Franz Kafka'dan daha ilk cümlesiyle sadece ana karakterinin değil, okurunun da dünyasını altüst eden bir başyapıttır Dönüşüm.
İlk olarak 1915'te yayımlanan Dönüşüm, hikâyenin kahramanı Gregor Samsa'nın kendini bir sabah dev bir haşereye dönüşmüş halde bulmasıyla başlar ve hayatındaki değişiklikleri aktararak devam eder. Edebiyat dünyasında Kafka'nın en popüler eserlerinden biri sayılan yapıt, sade bir dille okuyucuya "toplumun farklı olanlara yaptığı muamele" hakkında bir fikir kazandırırken, diğer yandan küçük burjuva toplumlarındaki aile yapılarını en ince ayrıntısına kadar gözler önüne serer. Dönüşüm ile Kafka, bir insanın haşereye dönüşmesini, soyut bir kavram olarak değil de, toplumsal ve felsefi birtakım etkilerle ele almıştır. Kafka; Gregor'un annesi, babası, kız kardeşi Grete, hizmetçileri, patronu, yarattığı diğer karakterler ve tema çeşitliliği ile okuyucuyu kendine bir kez daha hayran bırakır.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...
Jane Austen'ın yirmi bir yaşında yazdığı Aşk ve Gurur, 18. yüzyıl İngilteresinin taşralı-soylu çatışmasının atmosferinde, kalıp düşüncelerin aslında nasıl da tam tersine dönüşeceğinin romanıdır. Yazarın kendi yaşadıklarından da izler taşıdığı düşünülen kitapta, taşralı Elizabeth Bennett ve onun kalabalık ailesinin soylu ve zengin Charles Bingley'in, Bennet ailesinin yaşadığı yere yakın bir malikâneyi kiralamasıyla birlikte işler değişir. Charles Bingley'in yakın arkadaşı Fitzwilliam Darcy ile Elizabeth Bennett'in baloda dans etmelerinin ardından ikili arasındaki sürtüşme başlar. Denilebilir ki soyu ve zenginliğiyle gururlanan Darcy'nin soylu olmayan Elizabeth için duyduğu önyargı, Elizabeth'in ise Darcy'e karşı ahlaklı gururuyla Darcy'nin zenginliğine duyduğu önyargı romanın akışında hem karakterleri hem de okuru şaşırtacak seyriyle akıp gitmektedir.
Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın...