Arama

İsmet Özel'i derinden etkileyen 'gönül dostu'

Üç yazar bir 'gönül dostu'… Necip Fazıl, İsmet Özel, Rasim Özdenören ve Fethi Gemuhluoğlu… Adeta tek başına okul olan Fethi Gemuhluoğlu, 20'nci asrın fikir adamlarından biriydi. O sadece yaşadığı dönemi değil sonraki nesilleri de derinden etkiledi. İşte sizler için Fethi Gemuhluoğlu'nun vefatı üzerine edebiyatımızın usta kalemlerin yazdığı yazıları derledik.

  • 1
  • 10
İSMET ÖZEL
İSMET ÖZEL

Eyvah!

Madem vuslattır Müslüman'ın öte dünyaya göçmesi, bize dua etmekten başka bir davranış yakışmaz.

Bir gazete ilanı; Artık aramızda değildir. Sevgisine bu dünyanın ölçüleri, boyutları içinde muhatap olamayacaksınız. Artık şaşırmayacaksınız söylediği bir sözden. Derinliğine hayran olduğunuz anlayışına dalmanız için elinizden bu dünyanın fırsatları alındı.

İrtihal-i dar-ı beka.

Yaşadığımız dünya içinde birkaç hususta birkaç sonuca vardığımızı görsün istiyordum. O zaman vakarla elini öpecektim. Bundan böyle yapacaklarımızın da onu hoşnut edeceğini umuyordum. Eyvah, diyorsam bu benim dünya karşısında, dünyevi endişeler karşısındaki zaafımdan herhal.

Bize kendi kuşağı içinde en sağlam çizgiyi aktarabilenlerden biriydi. Nefs putuna karşı amansız bir mücadele verip, bu savaştan galip çıkanlardan biriydi. Kişiliğinin bu yönü beni sarmış, beni ona bağlamıştı. Ufku, tavsiyelerine uygun davranmamı gerektirecek genişlikteydi. Günlük fıkra yazmam konusundaki kırgınlığını giderecek fırsat ortaya çıkmadan göçtü. Eyvah, ama yine onun hoşnut olacağını umduğum biçimde yürüteceğim işlerimi, Allah'ın yardımıyla.

Hasan Sacit'i görmüş olmaktan duyduğu huzur, bana bir armağan olarak kaldı. Şimdi Nabi, mezuniyet belgesi konusundaki aceleciliğine yeni bir anlam verir, sanırım.

Anılar… Kızarmış ekmek ve peynir, kuşları azat etmek, bitirilmemiş, bitirildiği zaman büyük bir hüzün duyulacak şiirler.

Fethi Ağabey gelmiş seni görmek istiyor.

İsmet, yarın sabah seni bekliyorum.

İrtihal-i dar-ı beka.

(Yeni Devir, 7 Ekim 1977)

  • 4
  • 10
RASİM ÖZDENÖREN
RASİM ÖZDENÖREN

Haberi işittiğim zaman idrak edemedim. Hala da idrak edebildiğimi söyleyemem. Ama gerçek. İnna lilllahi ve inna ileyhi raciun.

Birdenbire ondan bahsederken geçmiş zaman sıygasıyla konuşmak insanın tuhafına gitse de gerçeği kabullenmek zorundayız.

Çok renkli, çok yönlü bir kişilik sahibiydi. Sessiz fakat derin ve etkili bir eylem adamıydı. Tanıdığı bir kimsenin, sonuna kadar peşini bırakmaz, ilgiyi kesmezdi. Bu onun bir yanıyla da sürdürdüğü eylemin ayrılmaz bir parçasıydı. Beni, ilkin, bir yazımdan dolayı gıyaben tanımıştı. Sezai Karakoç hakkında yazım bulunan dergiyi Nuri Pakdil, o sırada Almanya'da bulunan Fethi ağabeye göndermişti, o da yazıyı okuduğunu mektupla bildirmişti. Henüz kendisini tanımıyordum o zaman. Fakat sanırım Nuri Pakdi'le düzenli biçimde mektuplaşırlardı. Nuri Pakdil, ondan gelen her mektupta bana selamını ilettiğini söylerdi. Bunu, kişisel bir durumumu anlatmak için değil, onun kişiliğinin belirgin bir yanını ifade etmek için anıyorum. Kendisiyle tanışmamız, benim Ankara'ya gelmemle oldu. O zaman bana yönelttiği ilk soru şuydu: "İslam devletine inanıyor musun?"

Bir gönül adamıydı. Unutulmaz bir sohbet adamıydı. Onun sohbetlerinde hem fikir donanır em bir ermiş adam halini yaşar hem dava bilincinizin keskinleştiğini hissederdiniz. Bir dervişti Fethi ağabey. Yaşadığı ruh hali, hemeninden sohbet ettiği topluluğa sirayet ederdi. Sevdiklerini Allah rızası için ve yüzlerine karşı eleştirir, sarsardı.

Ankara'ya her gelişinde, ilk işi Hacı Bayram-ı Veli'yi ziyaret etmek olurdu. Yeni bir işe konulmuşsak bize, Hazret'in ziyaretine bulunup bulunmadığımızı sorardı.

Sık sık rahmetli annesinden bahsederdi. Öyle ki onun anasını hepimiz, kendi anamız kadar tanır hale gelmiştik. Erdem Beyazıt'ın şiir kitabını Fethi ağabeyin anasına adamasında onu artık hepimizin tanıyor olmasının payı büyüktür.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN