Arama

Hüsn-i hat nedir? Bir hattat nasıl yetişir?

Hüsn-i hat sanatı, UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi'ne kaydedildi. Böylelikle Türkiye'nin somut olmayan kültürel miras listelerindeki unsurlarının sayısı 21'e ulaştı. Varoluşunu Allah kelamına borçlu olan ve O'nun sözlerinin aktarılmasına adanan hüsn-i hat, en güzel şekli ile sure ve hadislerin yazılmasında kullanıldı. Peki, hüsn-i hat nedir? Bir hattat nasıl yetişir? Hüsn-ü hat çeşitleri nelerdir? Gelin, bu kıymetli geleneksel sanatımıza daha yakından bakalım.

  • 2
  • 11
Hüsn-i hat nedir?
Hüsn-i hat nedir?

💠Hat, yazmak ve çizmek anlamlarına gelir. İslâm yazıları için kullanılan hüsn-i hat, kelime olarak güzel yazı manasında kullanılır. Daha özel bir anlam ile hat sanatı harflerin sırrının peşinde koşmak, harflerle sırdaşlık yapmak demektir. "Cismânî âletlerle icra edilen rûhânî mühendislik" olarak da ifade edilir.

💠 Kur'an-ı Kerim'in indirilişinden sonra Arap alfabesi gelişti ve müstakil bir sanat haline geldi. En özen gösterilen şekli ile kitaplara işlendi.

◾Bu sanatın icrasında aharlı kağıt, kamış kalem, kalemtıraş, makta, hokka ve divit gibi malzemeler kullanılır. Kamış kalem ve is mürekkebiyle aharlı kağıt ve deri gibi malzemeler üzerine yazılır.

  • 3
  • 11
Kur’an-ı Kerim’e hizmet eden sanat
Kur’an-ı Kerim’e hizmet eden sanat

💠 İslam ile beraber Arap alfabesi tüm coğrafyaya yayılmaya, okunmaya başladı. Böylelikle İslam yazısı haline geldi. Bundan dolayı denilebilir ki hat sadece güzel yazı değildir; büyük bir medeniyetin sınırları olmayan bir coğrafyanın ortak dilidir.

💠 Hat sanatının maksadı doğrudan Kur'an-ı Kerim'e hizmet etmekti. Yüzyıllar boyunca da gözde bir tür oldu. Hattatlar insanların gözlerini alamadıkları eserler ortaya koydu.

  • 4
  • 11
"Kur'an Mekke'de nâzil oldu, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı"
Kur’an Mekke’de nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı

Hacı Nûri Korman'ın sülüs ve rika' hatlarıyla yazdığı bir kıt'a

🔸

💠 11. yüzyılda Selçuklu ile Türkler arasında gelişmeye başlayan bu sanat, Anadolu beyliklerinin ardından Osmanlı devrinde en üst noktasına ulaştı.

💠 Harflerin ideal ölçüsünün bulunması, kalem hâkimiyeti ve satıra dizilmesindeki kudret ve kuvvet, Osmanlı hat mektebinin önemli hususiyetlerindendi. Öyle ki; "Kur'an Mekke'de nâzil oldu, Mısır'da okundu, İstanbul'da yazıldı" sözü bir hakkın tesliminden başka bir şey değildi.

💠 İstanbul Mushaf yazımının başşehri oldu. Asırlar boyunca en iyi hattatlar İstanbul'dan çıkmış, ümmetin çocukları hat talim etmeye bin bir memleketten İstanbul'a gelmişlerdi.

💠 İstanbul'un fethinden sonra kurulan ilk hat mektebi Saray Nakkaşhânesi'ydi. Burada başlayan çalışmalar, payitaht başta olmak üzere tüm medrese, dergâh, mektep, cami ve mescitlere yayıldı.

  • 5
  • 11
Bir hattat nasıl yetişir?
Bir hattat nasıl yetişir?

Hâfız Tahsin Hilmi'nin sülüs-nesih kıt'ası

🔸

💠Osmanlı döneminde hat sanatı en üst seviyeye gelmiş, padişahların özel iltifatına mazhar olmuştu. Hat sanatı, 1400'lü yılların sonu ile 1500'lü yılların başında, hat dehası sayılan Şeyh Hamdullah'ın sayesinde "Arap hattı" olmaktan çıkıp milli bir hüviyet kazandı.

💠 Kıymetli yazarlarımızdan Prof. Uğur Derman, bir hattatın nasıl yetişeceğini Fikriyat'taki yazısında şöyle ifade etti:

"Hüsn-i hat tahsiline -eğer ayrı hocası varsa- mahalle mektebinden itibaren başlanır ve çocuğun kabiliyeti yoklanırdı. Küçük yaşlarda güzel yazı ile uğraşmak, o zamanlar ayrıca resim dersi verilmediğinden, göze intizam ve güzellik terbiyesini verdiği gibi istidadı bulunanların ilerde şevkle bu sanata eğilmelerine vesile olurdu.

Yazı öğrenmek için bir hocaya başvurulunca, hocanın, talebesine çalışmasında örnek olmak üzere yazdığı satıra meşk, buna bağlı olarak yazı öğrenmeğe meşk almak, öğretmeğe de meşk vermek veya meşk etmek denir.

Ali Haydar Efendi'nin celî ta'lîk levhası

🔸

Eskiden hat san'atını icrâ edebilmek, diğer mesleklerde de olduğu gibi, bâzı kayıtlara tâbi idi. Bir hattat namzedi, hocasının yazılı izni, yâni icâzetnâmesi olmadıkça eserlerinin altına imzasını koyamazdı.

Hat san'atına girenler içinde kabiliyeti zayıf olanlar, harflerin önce teker teker, sonra ikisinin birleşerek yazılması demek olan müfredât çalışması sırasında kendiliğinden tasfiye göreceğinden, müfredât merhalesini atlatanlar hattatlık yolunda istikbâllerine ümitle bakabilirlerdi.

Bir üstattan hüsn-i hat meşkine başlayan ve buna bakarak aynen taklide çalışan öğrencinin yazısını hoca beğenmediyse, o satırın hemen altına beğenmediği harf veya kelimeyi, kaidesine uygun bir şekilde yazıp, noktalarla ölçülendirir. Buna çıkartma denir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN