Eğitim tarihimizde iz bırakan hocalar
Öğretmenlik, dünyanın bilinen en kadim mesleklerinden biridir. İlmi talep ettiğimiz bu kişiler, hayatımızın her anında bizi biçimlendirir. Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Akif Ersoy, Erdem Bayazıt, Yahya Kemal Beyatlı gibi isimler, edebiyatımızda yazarlıklarının yanında öğretmenlik de yaparak insanların hayatlarına dokundu. Sizler için eğitim tarihimizde iz bırakan hocaları derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
◾ Türk edebiyatının usta şairlerinden Yahya Kemal, 1913 yılında Darüşşafaka İdadisi'nde tarih ve edebiyat öğretmenliği yaptı. Bir süre Medresetü'l-Vaizin'de uygarlık tarihi dersi verdi. 1916'da Ziya Gökalp'in tavsiyesi ile Darülfünun'a medeniyet tarihi müderrisi olarak girdi.
◾ Necip Fazıl'ın da öğretmeni olan Yahya Kemal, öğretmenliğinden sonra milletvekilliği ve büyükelçilik görevlerini de sürdürdü.
◾ Edebiyat tarihimizde, çevresinde bir sohbet halkası oluşmuş şair ve yazarlara sıkça rastlanır. Çevresinde bir aydın halkası oluşan şairlerimizden biri de Yahya Kemal'dir.
◾ Söz ustası Yahya Kemal, Osmanlı'dan tevarüs ettiği ve Fransa'dan edindiği zengin kültürel birikimi ve hoş sohbetiyle dönemin aydınlarını kendisine çeken bir şairdi. Başta tarih olmak üzere, şiir, müzik, resim, mimarî gibi sanatlara ve tabii ki İstanbul'a ilişkin derin bilgi ve deneyimleriyle kendisine hayran bırakırdı.
◾ Hecenin beş şairinden biri olan Faruk Nafız Çamlıbel, en ünlü eseri "Han Duvarları" ile bilinir. Çocukluk yıllarında şiire başlayan şair, bir süre tıp öğrenimi gördükten sonra okuldan mezun olamadan ayrıldı ve gazeteciliğe başladı. Daha sonra ise 1924'te Ankara Erkek Muallim Mektebi edebiyat öğretmenliğine geçti; ardından Ankara Kız Lisesi'de öğretmenlik yaptı.
◾ Edebiyat öğretmeni olarak Anadolu'da bulunması onu memleket edebiyatına yöneltti. Hem hece ölçüsü hem de aruz ölçüsü ile yurdun güzelliklerini anlatan şiirler yazdı.
◾ Namık Kemal'in oğlu olan Ali Ekrem Bolayır, İstanbul'da doğdu. İlk öğrenimine dört yaşında Cerrahpaşa civarındaki Hobyar Mahalle Mektebi'nde başladı. Bir yıl kadar Fâtih Askerî Rüşdiyesi'ne devam etti; ancak babasının önce Rodos'a, ardından Sakız'a sürgün edilmesi üzerine öğrenimi yarıda kaldı.
◾ Daha sonra özel olarak ulûm-i şer'iyye, hadis, Arap ve Fars edebiyatı dersleri aldı, bu arada Fransızca öğrendi. Babası, Ali Ekrem'in Almanya'da tahsil yapması için saraya dilekçe verdi.
◾ Mart 1910'da Darülfünun'da edebiyat müderrisi oldu. Daha sonra Cezayir valiliğine atansa da ikinci defa Darülfünun'da müderris oldu. Burada nazariyyât-ı edebiyye dersleri okuttu.
◾ Okuttuğu ders 1919'da Maarif Nâzırı Ali Kemal'in kararıyla kaldırıldığından açıkta kaldı. Daha sonra Yahya Kemal milletvekili olunca vekâleten üçüncü defa Dârülfünun'a tayin edildi (1923). Aynı yıl asâleten şerh-i mütûn müderrisliğine getirildi; Darülfünun'a üniversite oluncaya kadar bu görevde kaldı.