Tekvir suresi meali, tefsiri ve fazileti
Yirmi dokuz ayetten müteşekkil olan Tekvir Suresi, Mekke döneminde nazil olmuştur. Dürmek manasına gelen "küvviret" kelimesinin mastarından ismini alan sure içinde önemli konular öne çıkar. Kıyamet, vahiy ve peygamberlik gibi hususlar Tekvir Suresi'nin ana konularıdır.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Tekvîr Suresi 1-14 Ayet Tefsiri
➡ Temsilî olarak kıyametin şiddetiyle karşılaşan insanın, böylesine değerli mallarına dahi ilgi göstermeyeceğini ifade eder (krş. Hac 22/1-2). "Doğuracak develerin başı boş bırakılması"nın mecazi bir anlatım olduğu, bununla bulutların artık yağmur yağdırmaz olacağı, bu yüzden yeryüzünde hayatın bütünüyle yok olmasına sebep olacak bir kuraklığın yaşanacağı anlamının kastedildiği yorumu da yapılmıştır (İbn Âşûr, XXX, 142-143). e)
Tekvîr Suresi 15-21 Ayet Meali
﴾15-16﴿ Hayır hayır! Yörüngelerinde akıp giderek doğan ve batan yıldızlara andolsun!
﴾17﴿ Kararmakta olan geceye andolsun! ﴾18﴿ Ağarmakta olan sabaha andolsun ki,
﴾19-20﴿ O Kur'an gerçekten değerli, güçlü ve arşın sahibi katında itibarlı bir elçinin sözüdür.
﴾21﴿ (Elçi) orada saygın ve güvenilirdir.
Tekvîr Suresi 15-21 Ayet Tefsiri
➡ Erişilmez bir nazım güzelliği ve edebî incelikler taşıyan 15-18. âyetlerdeki yeminler, ileride verilecek olan vahiy ve peygamberle ilgili bilgilerin gerçekliğini teyit amacı taşıması yanında, muhatabı bu bilgilerin önemini kavramaya hazırlamaktadır. Çünkü peygamberin dürüstlüğü ve vahyin gerçek olduğu hususunda kuşku duyan insanın, hiçbir dinî bildirimi tanıyıp kabul etmesi beklenemez.
https://www.fikriyat.com/kurani-kerim#tefs/tr.kuranyolu/81:15
Tekvîr Suresi 22-26 Ayet Meali
﴾22﴿ Bu kadar beraber yaşadığınız kişi kesinlikle mecnun değildir.
﴾23﴿ Andolsun ki onu (vahiy meleğini) apaçık ufukta görmüştür.
﴾24﴿ O, gayba ait bilgileri sizden esirgemez.
﴾25﴿ O, lânetlenmiş şeytanın sözü değildir.
﴾26﴿ Öyleyse nereye gidiyorsunuz?
Tekvîr Suresi 22-26 Ayet Tefsiri
➡ Kureyş'e mensup bazı kimseler, âhiret fikrine alışık olmadıkları için Hz. Peygamber'den bu inancı doğrulayan haberler işitince onu mecnunlukla itham etmişlerdi (Hicr 15/6; Kalem 68/51). "Arkadaşınız" nitelemesiyle Hz. Peygamber kastedilmiştir. O, Mekkeliler tarafından ahlâkî yapısı bakımından olduğu kadar, akıl ve zekâsının mükemmelliği ile de tanınıp bilindiği için kendilerine bu bilgileri hatırlatılmış, buna rağmen ona "mecnun" demelerinin bu bilgileriyle çeliştiği ortaya konmuştur (Şevkânî, V, 453).