En güvenilir hadislerin derlendiği kaynak: Kütüb-i Sitte
Kütüb-i Sitte, hadislerin büyük bir kısmını ve genellikle güvenilir olanlarını ihtiva eden altı hadis kitabından oluşur. Kur'an'dan sonra başvurulan ilk kaynak olan hadislerin derlendiği bu kitap, pek çok hadis-i şerifi konularla tasnif edilmiş şekilde aktarır. Kütüb-i Sitte'de en güvenilir kaynak olarak Buhari ve Müslim'in derlediği eserler görülmüş, bunlara "Sahihayn" adı verilmiştir. Peki, bu iki eserden sonra en güvenilir kaynak hangisidir?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Buhârî ile Müslim, el-Câmiʿu's-sahîh adlı eserlerine sadece sahih derecesinde olan hadisleri aldıkları ve bu konuda oldukça titiz davrandıkları için İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğu en güvenilir hadis kitapları saydıkları bu iki esere Sahîhayn adını vermiştir.
Buhari ve Müslim kitaplarına, muttasıl bir isnad ve güvenilir râvilerle nakledilen hadisleri almayı prensip edinmiş, ancak Buhârî, birbirinden hadis alanların en az bir defa görüştüklerinin bilinmesini şart koşmuş, Müslim ise râvilerin aynı asırda yaşamış olmasını ve görüşmelerinin imkân dâhilinde bulunmasını yeterli saymış, bir hadisin sema yoluyla alındığını bilmenin sadece müdellislerin rivayetlerinde gerekli olduğunu söylemiştir.
İki muhaddis arasındaki bu görüş farkı sebebiyle Müslim'e göre sahih olan bazı hadisler Buhârî'ye göre sahih kabul edilmemiştir. el-Câmiʿu's-sahîh diye de anılan Tirmizî'nin es-Sünen'i ile Kütüb-i Sitte'ye dahil diğer üç Sünen'in şartları arasında fazla bir fark görülmemekle beraber Nesâî'nin hadis kabulünde diğerlerinden titiz davrandığı belirtilmiştir.
Nesâî, muhaddisler tarafından ittifakla terkedilmeyen râvilerin rivayetlerini kabul ettiğini söylese de Buhârî, Müslim, Ebû Dâvûd ve Tirmizî tarafından beğenilen bazı râvilerin rivayetlerini almadığı, bu sebeple onun hadis kabul şartlarının Buhârî ve Müslim'den daha ağır olduğu, es-Sünenü'l-kübrâ adlı kitabından seçerek meydana getirdiği, el-Müctebâ diye de anılan eserinin sağlamlık bakımından Sahîhayn'dan hemen sonra geldiği, hadislerin illetini göstermeyi ön plana aldığı için râvilerinin daha az tenkit edildiği söylenmiş, bu ölçülere uygunluk bakımından onun ardından Ebû Dâvûd ile Tirmizî'nin es-Sünen'lerinin geldiği belirtilmiştir.
Ahkâm hadislerini derlemedeki başarısıyla diğerlerinden önde gelen ve bir konudaki farklı rivayetleri, hadislerdeki ihtilâfları ve ziyadeleri yeterince veren Ebû Dâvûd, sahih hadis bulamadığı konularda Hz. Peygamber'e ait olması ihtimali olduğu için eserine zayıf hadis almakta sakınca görmemiş, bu tür rivayetleri fakihlerin kıyasına tercih etmiştir.
Tirmizî de eserine zayıf hadisleri almakta sakınca görmemiş, Ebû Dâvûd'un aksine sened tenkidine ağırlık vererek bu tür hadislerin râvilerinin ne ölçüde güvenilir olduğunu belirtmiştir. Bu özelliği sebebiyle bazı âlimler Tirmizî'nin eserini Sahîhayn'dan sonra üçüncü sıraya almışlardır.