Affetmek konusunda dinimiz bize ne söyler?
Kalbiniz kırık, ruhunuz dağılmış… İç dünyanızda kopan fırtınalar dinmek bilmiyor. Hırsınıza hırs ekliyor hem dünyanızı hem ahiretinizi yavaş yavaş yok ediyorsunuz; tam bu anda bir ayet-i kerime hatırınıza düşüyor: "Onlar bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever." Ne büyük mucizedir bu takvaya erişebilmek…
Önceki Resimler için Tıklayınız
"Kim sabreder ve affederse, iyi bilsin ki, bu kararlılık ve çaba isteyen bir iştir." (Şûrâ, 43)
Şûrâ suresini okumak-dinlemek için tıklayın
Affetmek, bir bakıma birlikte yaşamanın temel ilkelerinden biridir. Affeden kişi kendisine yapılan kötülüğü unutmuş, kalbinden kin ve öfkeyi çıkarmış demektir. İntikamın zincirlerinden kurtulmak istemiş ve tevazunun semasına yükselmiş demektir.
Ne yazık ki bugün affetmek, hayatımızda çok az rastladığımız bir erdem. İçinde olduğumuz modern dünya maddi manevi her şeyi bir rüzgar gibi götürürken, geride kin ve nefret, düşmanlık ve husumet, riyakarlık ve gösteriş bırakıyor. Müslümanlar olarak ise tek sığınağımız mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim...
Kur'an ışığında ancak içtenlik ve samimiyeti ikame edebilir, zedelenen haysiyet ve onuru yüceltebilir, birlikte yaşama ahlak ve hukukunu yeniden gözden geçirebiliriz.
"Size verdiğimiz her şey, şu dünya hayatının kısa vadeli bir hazzıdır. Ama Allah katında bulunanlar daha değerli ve daha kalıcıdır. Bu, iman eden ve Rablerine güvenen kimseler için böyledir. İşte onlar, büyük günahlardan ve hayasızca davranışlardan kaçınırlar, dahası öfkeli zamanlarında bile affetme faziletini gösterirler." (Şûrâ, 36-38)
"Mealli Hatim" podcastlerimizi buradan dinleyebilir ve indirebilirsiniz.
"(Takva sahipleri), bolluk anında da darlık vaktinde de Allah için harcamada bulunurlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler." (Al-i İmrân, 134)