Düşünce gücü ile insanları etkilemek mümkün mü?
Maddeyi düşünce gücü ile etkilemeye telekinezi deniyor. Bu sözde psişik yeteneğe sahip insanlar hiç dokunmadan uzaktaki cisimleri sadece düşünerek hareket ettirebilir, bükebilir ya da etkileyebilir. Star Wars'tan X-Men'e, popüler kültürde her zaman karşımıza çıkan telekineziyle ilgili gerçekleri açıklıyoruz.
Önceki Resimler için Tıklayınız
1979 YILINDA LABORATUVAR KURULDU
Mikro-telekinezi savunucularına göre, insan zihni, madde üstünde devasa boyutlarda değişimlere yol açamasa da çok küçük ancak istatistiksel olarak fark edilen etkiler oluşturabilir. Bu görüşü ispatlamak amacıyla Robert Jahn, Princeton Üniversitesi'nde 1979 yılında PEAR kısaltması ile bilinen bir laboratuvar kurdu. 28 yıllık bir çalışmanın ardından laboratuvar 2007 yılında kapatıldı. Çoğu kişi bu laboratuvarda elde edilen sonuçların telekineziyi ispatladığı kanaatindedir.
PEAR, Rastgele Sayı Üreteçleri'ni (RSÜ) kullanıyordu. RSÜ'ler, çok sayıda parayı atıp, yazı tura sonuçlarını analiz eden aygıtlar olarak düşünebilir. Genel olarak bu makineler rastgele 0 ya da 1 üretirler. PEAR grubunun yapmaya çalıştığı şeyi ise, bazı gönüllülerin bu makinelerin sonuçlarını zihinleriyle etkilemeye çalışması şeklinde özetleyebiliriz.
Para atışı örneğimize dönersek, normal şartlarda yüksek miktarda parayı havaya atıp yazı ve turaları sayarsak iki grubun da hemen hemen eşit olduğunu görürüz. PEAR ekibi 'para atılan' ortama birkaç gönüllü koyuyor ve gönüllüler zihinleriyle yazı veya tura gelme oranını artırmaya çalışıyordu. PEAR ekibi 28 yıl sonundaki milyonlara yaklaşan deneyden sonra istenilen yönde yüzde 50,02 oranı elde ettiklerini, bunun ise zayıf da olsa telekinetik bir yetenek olduğunu ispatladığını iddia ettiler.
FİZİK YASALARI İZİN VERMEZ
Çoğu new age savunucusu bu verilere atıf yapar. Ancak ne yazık ki PEAR'da elde edilen sonuçlar, telekinezinin bilimsel ispatı olmaktan uzaktır. Yapılan metodolojik ve istatistiksel hataları görmezden gelsek bile önemli bir sorun vardır.
PEAR'ın deneylerini bağımsız üç laboratuvar, Freiburg'da ve Giessen'deki iki enstitü ile York Üniversitesi'nde Stan Jeffers tekrar etmiş, ancak telekinezi yönünde olumlu veriler bulamamışlardır. Nitekim PEAR da kendi deneylerini başarılı bir şekilde tekrar edememiştir. Bu da söz konusu ilk sonuçların hatalı olduğu konusunda ciddi şüpheler oluşturmaktadır.
Aslında iddia edildiği gibi telekinezi varsa bu hiç RSÜ gibi makinelere ve kompleks istatistiksel hesaplara gitmeden test edilebilir. Bu, mikrobalans olarak bilinen ve gramın milyonda bir etkisini bile ölçebilecek aletler kullanılarak gerçekleştirilebilir.
Eğer insan zihninin gerçekten madde üzerinde en ufak bir etkisi bile varsa, bu mikrobalans tarafından tespit edilebilir. Ancak böyle bir test yapmaya kalkan parapsikolog yoktur, zira bu apaçık bir şekilde telekineziyi yanlışlayabilecek bir deneydir. Bu da bu kişilerin istediği bir şey değildir.
Sonuç olarak telekinezi, lehinde hiçbir bilimsel veri bulunmayan, sadece bilim kurguda yeri olan bir fenomendir. Dahası telekinezi, fizikteki en önemli ilkelerden biri olan enerjinin korunumu kanunu ve momentumun korunumu kanunu ile çelişir. Fizik yasaları telekineziye izin vermez.
Dr. Enis Doko- Sabah