Sabahattin Ali'den insan ruhuna dokunan 40 alıntı

''O gelmez artık,' dedi. 'Nereden biliyorsun?' dedim. 'Gidişinden belliydi,' dedi. ''Berlin'de yalnızsınız değil mi?' dedi. 'Tamamen yalnızım! Ama Berlin'de değil. Bütün dünyada yalnızım. Küçükten beri...' 'Demek beni anlamaya çalışacaksın? Fena fikir değil... Fakat bana öyle geliyor ki, boşuna emek!..' 'Hayat birbirinde ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyor. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değil ve sadece hatıralar iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değil.' ''Acı acı güldüğümü hissettim. İnsanlara olduklarından başka gözlerle bakmakta ısrar edişimi içerliyordum. Yirmi dört yaşına geldiğim hâlde hala çocukluğumun saflığından kurtulamamıştım.'' ''Yalnız onun yanındayken içimi müthiş bir korku, onu kaybetmek korkusu sarardı...'' ''Asıl 'ben', otuz beş seneye yaklaşan ömrümde, ancak üç dört ay kadar yaşamış, sonra, benimle alakası olmayan manasız bir hüviyetin derinliklerine gömülüp kalmıştım.' ''Bana tanımadığın şeylerden, saklı güzellikler ve hakikatlerden bahsedebilir misin?'' 'İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.' 'Ben de yalnızım...' dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: 'Boğulacak kadar yalnızım...' diye devam etti, 'hasta bir köpek kadar yalnız...' ''Sonra bu garip ağaçlar bana daima hasretini çektiğim uzak memleketleri hatırlatır...'' ''Bastığı yerin ayaklarının altında sıkı durduğunu hissedememek, hemen yola çıkılacakmış kadar eğreti bir hayat yaşamak ne azaplı şeydi?'' ''Yaramın nerede olduğunu bilmiyorum. Yalnız bir yerlerim acıyor. Çok acıyor...'' ''Ve bir gün her şey bitti...'' ''Yollarımız bir kere karşılaştı. Fakat ona dair hiçbir şey bilmiyorum.'' ''Ruhumdan bütün geçenleri ortaya dökersem gülünç olacağımı sanıyor, müthiş bir gayretle itidalimi muhafazaya çalışıyordum.'' ''Niçin durup dururken yalan söylemek ihtiyacını duyuyorlardı?'' 'Kalbimin etrafında mütemadiyen sıkışıp ezilen bir şey vardı..' ''Odamda beni kitaplarım bekler. Bu yegâne tesellidir.'' ''İnsan ömrü doğumdan ölüme kadar uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir...'' 'Bir zamanlar birbirlerinden ayrılmak, birbirlerini kaybetme ihtimalinin korkusunu çekmiş olmasalar, belki de birbirleri için ne kadar kıymetli olduklarını hala bilmeyeceklerdi.' 'Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler de var, Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler...' ''Hoş tutulan bir oyuncak olmak, onlara insan olmaktan daha kolay ve cazip geliyordu.'' ''İçime ondan başka kimsenin girmesine müsaade etmemiştim.'' ''Kendinde her şeyi yapabilecek kuvveti görmek, sonra yapılacak hiçbir şey bulamamak... Tükenmek bilmez bir sabırla bir meçhulü beklemek...'' ''Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhumun bulunduğunu öğrettin.'' ''Bir kitabı okurken geçen iki saatin, ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.'' ''Varlığı büyük boşlukları dolduracak mahiyette değildi; fakat yokluğu müthişti...'' ''Halbuki en çok okuduğum bir kitabın, en çok okuduğum bir satırı bile bana bazen başka şeyler söyleyebilir...'' ''Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik.'' 'İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.' 'Sana kızgın değilim. Sana kızmayacak kadar seni iyi tanıyorum. Sonra seni seviyorum. Neden sevdiğimi bilmeden seviyorum. Bu sevgiyi her gittiğim yere beraber götüreceğim. Allahaısmarladık.' 'Fakat her şey geçer, her şey unutulur. Kendini bir felâketin içinde kaybetmenin mânâsı yoktur. İnsan birazcık da kalender olmalıdır!' ''Düşünün efendim, bu kadar alıştıktan, onu bu kadar tanıdıktan, kendime bu kadar yakın bulduktan sonra ondan nasıl ayrılabilirdim?'' ''Senelerden beri hiç kimseye bir tek kelime söylemedim. Halbuki konuşmaya ne kadar muhtacım.'' 'İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir.' 'Böyle dümdüz bir beynim olacağına hiç olmamasını tercih ederdim. ' 'Dünyada her felaketin içinden en az zararla sıyrılmanın yolu hayata uymak, muhite uymak, hiç sivrilmemektir.' ''Bu kadar kalabalığın içinde yalnızlık ne acı oluyor Yarabbi!'' ''Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: 'Dünyada neler gördünüz? ' dese herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vaktimiz olmuyor ki...''

Sabahattin Ali'den insan ruhuna dokunan 40 alıntı

Podcast I Bir sömürü aracı: Süper Kahramanlar

8. Istanbul Publishing Fellowship Program başladı

Çerkes kültürü: Xabze

Özgürlük Heykeli'nin gerçek hikayesi

Cahit Zarifoğlu'ndan 100 Alıntı

Fuat Sezgin'in zorla tutulan kütüphanesi

İslam’dan edebiyata kadar en özgün konuların podcastleri

Türkiye Yüzyılının aile kurumu

TCG Anadolu, İstanbul ve İzmir'deki limanlarda 400 bin vatandaşla buluştu

Ayasofya Camisi'nde İstanbul'un fethi programı düzenlendi

‘Kutlu Feth’in 570. yıl dönümü sabahı…

‘İbrahîm veya Nemrud tarafında olmak’ seçimi!

Türkiye Yüzyılı'nın yol haritası

Lewis’ten Soros’a, manipülatörler

Avareler savaşı!

Yaşadığımız günler

Kudüs’ü kurtaracak nesil yolda!

Oruç ve Şehir

Safa ile Merve arasında ne arayalım?

Podcast: İslam şehrinde 'çıkmaz sokak' ne ifade eder?

Kimdir I Edward Said

Peygamber Efendimizin son anları ve defnedilişi

Cahit Zarifoğlu'ndan 100 Alıntı

Abdurrahim Karakoç’un Mihriban şiirinin “gerçek” öyküsü

Yârimi el alırsa haram mı olur harem mi?

Tarihin en büyük cami: Samerra

Arama

Sabahattin Ali'den insan ruhuna dokunan 40 alıntı