Eğitimini yarıda bırakan yazarlar
Necip Fazıl'dan Refik Halid Karay'a, Ahmet Hamdi Tanpınar'dan Edip Cansever'e birçok yazar, edebiyat dünyasına damgalarını vurdu. Yaşadığı çağı hatta kendinden sonraki çağları etkileyip değiştiren bu yazarların hayatları, her zaman merak uyandırdı. Kendi dönemini ile sınırlı kalmayıp sonraki nesilleri de etkileyen yazarlardan bazılarının yüksek tahsili yoktu. Peki, edebiyatımızın mihenk taşları olan usta kalemler, hangi bölümleri terk ederek tahsillerini yarıda bıraktı?
Önceki Resimler için Tıklayınız
Necip Fazıl, 26 Mayıs 1904'te, Perşembe günü sabaha karşı, İstanbul'da büyük bir konakta doğdu. Bahriye Mektebi'ne gireceği 1916 senesine kadar Büyükdere'de Emin Efendi isimli sarıklı bir hocanın işlettiği mahalle mektebinden başlayarak çeşitli okullara devam etti.
Fransız Papaz ve Kumkapı'daki Amerikan Koleji'nin ardından Serasker Rıza Paşa yalısındaki Rehber-i İttihad mektebine verildi. Yatılı olan bu mektepte de fazla kalamayınca, bir süre için Büyük Reşit Paşa Numûne mektebine ve seferberlik sebebiyle gidilen Gebze'nin Aydınlı köyünde, köyün ilk mektebine yazıldı.
İlk mektebi, Heybeliada Numûne Mektebi'nde bitirdi. 1916'da, "Ne oldumsa bu mektepte oldum" dediği ve "Mekteb-i Fünûn-u Bahriye-i Şahâne"ye imtihanla ve en titiz muayeneler neticesinde alındı. Hayatının en önemli dönemlerinden birini geçirdiği Bahriye Mektebi, içindeki bütün ışık cümbüşleriyle ona, kendisini gösteren bir ayna, parlak bir zemin oldu. İlk metafizik arayıcılıkları ve zabitlerin bile benimsedikleri "Şair" lakabı ile ilk aruz talimleri orada başladı.
Namzet sınıfından ayrı üç harp sınıfını bitirdikten ve mezuniyet durumuna geçtikten sonra diplomasını beklerken, ilave edilen dördüncü sınıfı bitirmemeye karar verdi ve mektepten ayrıldı. Bir müddet sonra da, o tarihte namzet ve sadece üç harp sınıfından ibaret Bahriye Mektebini ikmal ettiğine dair diplomasını aldı.
Necip Fazıl, 24 Şubat 1923'den itibaren ders yılı sonuna kadar, bir sömestr Edebiyat Fakültesi'nde öğrenci olarak bulunduktan sonra, 1923-1924 ders yılının başında Hukuk Fakültesine geçmişti. Üstad, Hukuk Fakültesinde bir yıl kayıtlı kalmış, 5 Ekim 1924'te "terk-i mektep" etmişti. Necip Fazıl imzalı ve 5 Ekim 1924 tarihli pusulada şöyle yazıyordu:
"Evrakımı Hukuk Medresesi kaleminden, terk-i mektep eylediğim cihetle, tamamen aldım. 5 Teşrinievvel sene 340."
O yıllarda bankacılık yeni ve gözde bir meslekti. "Felemenk Bahr-i Sefit Bankası"nda çalışmakta olan Salih Zeki'yi ziyarete gittiği bir gün, arkadaşının teşvik ve tavassutu ile aynı bankada işe başladı. Daha sonra gayet kısa sürelerle Osmanlı Bankası'nın Ceyhan, İstanbul ve Giresun şubelerinde çalıştı.
13 Nisan 1914 tarihinde İstanbul'da Beykoz Yalıköyü'nde doğdu. Babası Mehmet Veli Bey, İzmir tüccarlarından Fehmi Bey'in oğlu, annesi Fatma Nigâr Hanım, Beykoz eşrafından tüccar Hacı Mehmet Bey'in kızıydı. Mehmet Veli Bey, Muzıka-yi Hümâyun'da klarnetçilik, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nda şeflik ve Ankara Radyosu'nda müdürlük gibi görevlerde bulundu.