Divan şiirinde ninni
Ninniler, anneyle bebek arasındaki iletişimin duygusal ezgileridir. Bebeği uyutmak, rahatlatmak, ağlamasını kesmek için geçmişten günümüze aktarılan kültür öğeleridir. Tüm dünya üzerinde annelerin tercih ettiği bir yöntem olduğu için de kültürel bellek aktarıcısı işlevi görür. Halk şiirimizin anonim türü arasında yer alan ninni, divan şiirinde şairi belli olan bir edebi ürün olarak karşımıza çıkar.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Şiirlerde ninni ile ilgili olarak "hâb", "uyu-", "şeb", "gece", "mâder", "dâye", "lâlâ", "e e de-", "ninni kuzum", "dinle-", "du'â", "lâne-i nevm", "uyumazsañ büyümezsin" gibi kavramlar yer almaktadır. Bazı şiirlerden, ninni söyleyicilerinin dadı, şairin kendisi (teyze veya abla sıfatıyla) ve nine olduğu öğrenilir.
Bazı şiirler, ninni söylenen bebeğin kim olduğuna dair bilgiler de vermektedir. Bu bilgiler; şiirin başlığında ya da içerisinde bebeğin isminin söylenmesi (Nebîl, Besîm, Nakıyye, Refi'a, Mehmed Tahir), akraba olarak şaire yakınlık derecesinin belirtilmesi ("kerîmem", "hemşîre", "dâder"), akrabalık dışında da sultan kızı veya bir mülki amirin oğlu olma gibi hiyerarşik konum belirtme şeklindedir.
Şiirlerde bebekle ilgili olarak "kımât", "mehd", "gehvâre", "mehd-i dile beste", "âh u fiġân", "zâr", "aġla-", "feryâd", "bükâ", "efġân", "nutka gel-", "şîr", "süd", "yat-", "uyu-", "hâba dal-", "nâz" gibi sözcüklere rastlanmaktadır.
Bebeğe yüklenen temsili değerler ve sesleniş ifadeleri bakımından şiirler hayli zengindir: "ey mâh", "ey ġonca", "ey nergis-i 'aşk", "ey semen-ber", "oġlum", "ey ġonca-fem", "ey verd-i al", "ey nev-civân", "ey gül-i nâzik-beden", "ey püser", "ey nâzenîn", "ey gül-i nev-res-fidân", "ey dür-i bahr-ı merâm", "ey güher", "ey mâh-rû", "Besîmim", "ey gül-i nahl-ı murâd", "ey semen-i cân-fezâ", "ey gül-i bâġ-ı edâ", "ey sîm-ten", "Nakıyyem", "ey dil-rübâ", "ey ter-zebân", "ciger-pârem", "ey güher-i tâcdâr", "kerîmem", "ey dil-fezâ", "ey bedr-i tâm", "ey tıfl-ı melek-şânım", "ey necm-i dırahşânım", "ey ġonca-i handânım", "ey neşve-res-i cânım", "ey tuhfe-i Yezdânım", "ey mefhar-ı vicdânım", "ey reşk-i sürûşânım", "ey mihr-i yetîmânım", "a melek yavrusu", "ey bâ'is-i efġânım", "ey server-i hûbânım", "ey pertev-i çeşmânım", "murġ-ı gülistânım", "ey bâ'is-i ahzânım", "ey neyyir-i tâbânım", "ey derdime dermânım", "melegim", "a benim sevgili nâzik çiçegim", "gül-dehenim", "gözbebegim", "ey dilber-i nâzânım".
I. Erkek dilinden söylenen ninniler
"Tardiyye" - Hüsn ü Aşk – Şeyh Gâlib
"Mesnevî-i 'Aşkıyye" - Divan – Şakir Mehmed
II. Kadın dilinden söylenen ninniler
"Ninni Der-Hakk-ı Mîr Nebîl" – Divan – Şeref Hanım
"Ninni Berây-ı Besîm Beg" – Divan – Şeref Hanım
"Bir Çocuk İçin Yapılan" – Divan – Şeref Hanım
"Ninni" – Divan – Nakıyye Hanım
"Hemşîre Ninnisi" – Hanımlara Mahsus Gazete – Naciye Hanım
III. Ninni teriminin geçtiği manzumeler
"Şarkı" - Divan – Şakir Mehmed
"Merkez-i Vilâyet Tahrîrât Müdürü Hakkı Efendinin Mahdûmu Mehmed Tâhir Efendinin Târîh-i Vilâdetidir" – Divan – Trabzonlu Emin Hilmi
"Refî'a Sultân Vilâdetine" – Divan – İbrahim Raşid
Tardiyye, divan şiirinde kendine has bir vezne ve uyak düzenine sahip beşer mısralık bölümlerden oluşan şiir şekline verilen isimdir. Divan şiirindeki ilk ninni Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşk mesnevisindeki bir tardiyye örneği olarak karşımıza çıkar. Bu tardiyyeden önce, "Zindegânî-i 'Aşk yâhud Sıfat-ı Perverîş-i 'Aşk" adlı bölüm gelir.
"Aşk; sıkıntı ve endişeye başladı, ıstırap bezine bağlandı. Felaket dolu felek, ona tabuttan bir istirahat beşiği yaptırdı."
Ardından Tardiyye nazım şekliyle dadısının Aşk'a ninni olarak okuduğu şiir başlar. Burada geçen dizeler, Aşk'ın gelecekte çıkacağı yolculuğun da işareti gibidir.
Ey mâh uyu uyu ki bu şeb
Gûşuñda yer ede bâng-ı yâ
Rab Ma'lûm degil egerçi matlab
Böyle görünür ki hükm-i kevkeb
Sîh-i siteme kebâb olursun
"Ey ay, uyu uyu ki bu gece 'ya Rab' sesi kulağında yer etsin. Her ne kadar istenilen bilinmese de, yıldızın hükmüne göre böyle görünür: Zulüm şişine kebap olursun."
Gehvâreye koydu dâye-i nâz
Bu şarkıya etdi böyle âġâz
"Naz dadısı, beşiğe koydu. Bu şarkıya böyle başladı."
Şakir Mehmed'in Divan'ındaki "Mesnevî-i 'Aşkıyye"si, Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşk'ı ile benzerlikler gösterir. Beyitler halinde ilerlerken, şair birden şarkı nazım şekline geçerek ninni söylemeye başlar.
Uyu uyu eyleme âh u fiġân
Soñra duyar hâlimizi el-amân
Râhat edip kes sesini bir zamân
Ninni aġam ninni paşam ninni
"Uyu uyu, ağlayıp inleme. Sonra halimizi duyar aman medet. Bir zaman rahat edip
sesini kes. Ninni ağam, ninni paşam, ninni."