Arama

Ünlü mutasavvıf şair Niyâzî-i Mısrî sürgün yıllarında nasıl vefat etti?

"Derman arardım derdime, derdim bana derman imiş" mısralarıyla tanıdığımız Niyazi-i Mısri, yaşadığı dönemden günümüze kadar gerek tasavvufun gerekse edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri oldu. Zorlu bir yaşam geçiren Mısri, defalarca sürgün edildi. Peki, sürgünde birçok işkenceye maruz bırakılan şairin ölüm sebebi neydi? Limni Adası'nda yer alan türbesi günümüzde ne durumda? İşte ünlü mutasavvıf şair Niyazi-i Mısri'nin hayatı, görüşleri ve edebi kişiliğine dair en ilgi çekici ayrıntılar…

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 2
  • 36
İLİM TAHSİL ETMEK İÇİN DİYAR DİYAR DOLAŞTI
İLİM TAHSİL ETMEK  İÇİN DİYAR DİYAR DOLAŞTI

📚Eğitim hayatı

📌Niyâzî-i Mısrî, Malatya'da, önce İslâmî ilimlere ait temel bilgileri ardından medrese tahsiline başlayıp tefsir, hadis, fıkıh ve tasavvuf ilimlerini öğrendi.

📌Tahsilini tamamladıktan sonra, câmilerde vaazlar vermeye başladı. Daha sonra Malatya'da bulunan Halvetî şeyhi Hüseyin Efendi'nin sohbetinde bulunarak ondan feyz aldı. Hüseyin Efendi'nin vefatından sonra, hayatında büyük değişikliklere yol açacak seyahate çıkmaya karar verdi.

📌Diyarbekir'e giden bir yıl orada kaldıktan sonra Mardin'e geçen Niyâzî bu iki şehirdeki âlimlerden mantık ve kelâm okudu.

🔍Tasavvuf yolculuğu ne zaman başladı?

📌Diyarbakır-Mardin yoluyla Bağdat'a gitti. Burada büyük âlimlerin, evliyanın ve Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî'nin kabrini sonrasında ise Hazreti Hüseyin'in kabr-i şerîfini ziyaret etti. Buradan Bağdat'a dönerek, dört sene ilim tahsil etti.

📌Tahsilini tamamlayan Niyâzî Mısrî, Kâhire'ye gitti. Şeyhûniyye denilen yerde, Kâdiriyye tarikatı büyüklerinden olan bir zâtın dergâhında misafir olarak kaldı. O zâta talebe oldu.

(X) Mevlana'ya ilham veren şair Feridüddin Attar ve Esrarname'si

  • 4
  • 36
GÖRDÜĞÜ RÜYA FİKİRSEL DÖNÜŞÜMÜNÜ BAŞLATTI
GÖRDÜĞÜ RÜYA FİKİRSEL DÖNÜŞÜMÜNÜ BAŞLATTI

📌Kahire'ye gidip Ezher medreselerinde ilim tahsiline başladı. Mısır'da dönemin en büyük üniversitesi olan Câmi-ül Ezher'de hem ders verdi hem de ilmini genişletti. Kadiriye tarikatından bir şeyhe talebe olan Mısrî'nin hayatı bambaşka bir yola evrilecekti.

📌Bu şeyh Mısrî'ye zahir ilminden vazgeçmedikçe tasavvuf yolunun kendisine açılmayacağını söyledi. Mısrî bu cümleden çok etkilendi fakat iki yol arasındaki tercih konusunda kararsız kaldı.

Mısrî'nin gördüğü rüya düşüncelerine yön verdi. Rüyasında Abdülkadir-i Geylânî'yi gören Mısrî'den zahir ilmiyle amel edilmesi, tasavvuf ilmine ise mürşidiyle ulaşması gerektiği söyleniyordu. Geylani'nin belirttiğine göre ise Mısrî'nin kendisini irşad edecek kişi burada değildi. Bunun üzerine Mısrî çok geçmeden Kahire'den ayrıldı.

  • 5
  • 36
MISIR, SURİYE VE ANADOLU'YA YOLCULUK
MISIR, SURİYE VE ANADOLU’YA YOLCULUK

Mısır, Suriye ve Anadolu'nun çeşitli şehirlerini dolaşıp 1646'da İstanbul'a gitti.

📌1646'da İstanbul'a gelen Niyazi Mısri burada fazla kalmayarak önce Bursa'ya, oradan da Uşak'a geçti. Burada kısa bir süre Ummi Sinan'ın talebesi Şeyh Mehmed'in yanında kaldı. Daha sonra Elmalı'ya gitti. Elmalı'da, şeyhi Elmalılı Ümmi Sinan'a kavuştu.

📌Dokuz sene burada nefsini terbiye ile uğraştı. Tasavvufi yönden kendini yetiştirmeye çalışıp çok zahmet ve sıkıntılar çekti. Değirmenden mutfağa buğday ve odun taşırken, sırtı yaralar içinde kaldı. Nihayet 39 yaşında, şeyh tarafından hırka giydirilerek icazet verildi ve irşada memur edildi.

📌Hilafetinden sonra şöhreti her yana yayılan Mısrî bir süre Elmalı'da kaldı.

(X) 9 Osmanlı padişahı ve hürmet ettikleri alimler

  • 6
  • 36
AYASOFYA CAMİİ’NDE VAAZ VERMEKLE GÖREVLENDİRİLDİ
AYASOFYA CAMİİ’NDE VAAZ VERMEKLE GÖREVLENDİRİLDİ

📌Sultan Dördüncü Mehmed Hân'ın daveti üzerine İstanbul'a giden Niyâzi Mısrî, Ayasofya Câmii'nde vaaz ve nasihat vermeye memur edildi. Daha sonra Bursa'ya dönen Mısrî'nin şöhreti günden güne arttı. 1669 senesinde Bursa'daki dergâhı yapıldı.

Rusya ile harp başlayınca Sadrazam Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşa, padişah namına Niyâzi Mısrî'yi Edirne'ye davet etti.

📌Niyâzi Mısrî, üç yüz talebesi ile orduya katılmak için Edirne'ye gitti.

📌Mısrî'nin halk tarafından çok sevilmesi ve vaazlarında dönemin kötü gidişatından bahsetmesi ve bunların müsebbipleri olarak başta veziriazamlar, kadılar ve önemli devlet adamlarını göstermesi hatta isimlerini vermesi, pek çok kişiyi kendisine düşman etmeye neden oldu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN