İslam’ın ilk müezzini Hz. Bilal

Yayınlanma Tarihi: 05.09.2019 09:23 Güncelleme Tarihi: 05.09.2019 09:29

Bir köle olarak dünyaya gelen Bilal-i Habeşi, Mekke'de Müslüman olduğunu açıkça söyleyen ilk yedi kişiden biriydi. İslam'ı kabul ettiği için dayanılmaz işkenceler görmüş; ancak o her defasında "Rabbim Allah'tır; O birdir" diyerek bu işkencelere imanıyla göğüs germişti. Onun kölelikten kurtulmasına Sadık Dost Hz. Ebu Bekir vesile olmuştu. Bilal, ilk ezanı okumuş, sabah ezanına "es-salâtü hayrun mine'n-nevm" ibaresini o eklemiş, adı müezzinlikle özdeşleşmiş bir isimdi. Peygamber Efendimiz tarafından cennetle müjdelenen Hz. Bilal'in mücadelelerle dolu yaşamı…

7/18

RESUL-İ EKREM’İN EMRİYLE İLK EZANI OKUDU

Bilal-i Habeşi, Hicret'in birinci yılında Peygamber Efendimizin (sav) öğrettiği ezanı, onun emriyle ilk defa okumakla meşhur oldu ve hayatı boyunca hazarda ve seferde Peygamberimizin (sav) müezzinliğini yaptı.

8/18

‘ES-SALÂTÜ HAYRUN MİNE'N-NEVM’ İBARESİNİ O EKLEDİ

Sabah ezanını çok erken okuyan Bilal'in bu ezana, "namaz uykudan hayırlıdır" anlamına gelen "es-salâtü hayrun mine'n-nevm" ibaresini eklemesi Hz. Muhammed'i (sav) memnun etti ve bunu her sabah ezanında tekrarlamasına izin verdi.

9/18

‘İŞTE KÜFRÜN BAŞI! EĞER O KURTULURSA BEN ÖLÜRÜM’

Bilal başta Bedir olmak üzere Peygamber Efendimizin (sav) bütün gazvelerine katıldı. Bedir'de esir alınan Ümeyye bin Halef'i görünce, "İşte küfrün başı! Eğer o kurtulursa ben ölürüm" diyerek onun öldürülmesini sağladı.

10/18

MEKKE’NİN FETHİNDE ‘FETİH EZANI’NI O OKUDU

Mekke'nin fethedildiği gün Hz. Peygamber(sav) ile Kâbe'nin içine girdi ve Resûlullah'ın (sav) emri üzerine Kâbe'nin damına çıkarak fetih ezanını okudu. Resul-i Ekrem'in (sav) Kâbe'nin içinde soldaki iki direk arasında iki rekât namaz kıldığını rivayet eden de odur.

11/18

HAYATI BOYUNCA PEYGAMBERİMİZİN YANINDAN AYRILMADI

Bilal-i Habeşî hayatı boyunca Peygamber Efendimizin (sav) yanından hiç ayrılmadı, Veda Haccı'nda da bulundu. Onun abdest suyunu temin etti, sütre olarak kullandığı harbeyi taşıdı, şahsî ihtiyaçlarını karşıladı, savaşta özellikle geceleri korunmasını, gündüzleri ise gölgelenmesini sağladı.