Arama

Abbas Kiarostami’den bir veda filmi “24 kare

2016 yılında kaybettiğimiz usta yönetmen Abbas Kiarostami’nin prömiyerini Cannes’da yapan son filmi 24 Frames 37. İstanbul Film Festivalinde seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.

Abbas Kiarostami’den bir veda filmi “24 kare”
Yayınlanma Tarihi: 10.4.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 10.04.2018 23:56

"Profesyonel ya da amatör oyuncularla çalışırken, onları yönetmeyi bırakıp, onların sizi yönetmesine izin verirseniz, ortaya çıkan sonuç daha tatmin edici olacaktır."

Sinemasal sınırları hep zorlayan, sinemada başyapıtlar yaratırken fotoğraf çekmeyi hiç bırakmayan İranlı büyük usta Abbas Kiarostami, ölmeden önce fotoğraf tutkusunu sinemaya taşıdı. 1999 yılında İstanbul Film Festivali'nden Sinema Onur Ödülü alan Kiarostami'nin veda filmi 24 Kare, fotoğraf ve tablolardan esinlenen her biri dört buçuk dakikalık 24 kısa filmden oluşuyor.

"Başlangıçta kelime vardı denir, ama benim için başlangıç her zaman bir görüntüdür. Ne zaman bir sohbet hakkında düşünsem, hep bir görüntüyle başlar. Ve fotoğrafın en sevdiğim tarafı tek bir anın yazıtı olmasıdır, tamamen fanidir. Bir fotoğraf çekersin ve bir saniye sonra, her şey değişmiştir.''

Bu benzersiz filmin çıkış noktası ise, metafizik bir soru: Fotoğraf çekildikten hemen sonra ne olur? Görüntünün öteki dünyası neler saklar? Kiarostami'nin yaşamını adadığı iki sanat, sinemayla fotoğraf arasında bir köprü kuran, hiç diyalog içermeyen 24 Kare, sanatçının sinemaya gönderdiği son aşk mektubu, sinemaseverler için de görsel bir hazine.

"Muhtemelen ben bir anlatıcıdan çok iyi bir hikâye dinleyicisiyim. Cidden insanların anlattığı hikâyeleri dinlemekten büyük keyif alırım. Onları aklımda tutmaya çalışırım. Tüm filmlerim, bana anlatılmış hikâyelerin bir koleksiyonudur aslında. İran'daki okulda ders verdiğim çocuklara da film yapmayı bu yolla öğretirim. Her şeyi bir kenara bırakıp, anlatacakları bir hikâye seçmelerini isterim ve benim için film yapabilmede en önemli kriter de bu hikâyeleri nasıl anlattıklarıdır. Hikâyeyi birinci ağızdan anlatabilmekten daha önemli bir şey yoktur bana göre."

2016'nın yaz aylarında 76 yaşındayken kaybettiğimiz usta yönetmen Abbas Kiarostami, kuşkusuz İran sinemasının mihenk taşlarından birisi. 45 yıllık kariyerine birçok muhteşem yapım sığdıran Kiarostami, hayata gözlerini yummadan evvel bizlere son bir eser bırakmıştı.

"Benim filmlerimde konumlanan doğa, fotoğraflarımda da görülebilir, aslında filmlerimin fotoğrafıma daha yakın olmasını ve hikâye anlatımından daha uzakta olmasını isterim. Her ikisinin farklı mecralar olduğu doğrudur, ancak benim görüşüme göre en ideal durum bu iki mecranın, -fotoğraf ve sinema-, birbirine en yakın olduğu durumdur."

Usta yönetmenin hayatını kaybetmeden önce üzerinde çalıştığı ve kendi çektiği fotoğrafların yanı sıra tablolardan ilham alan bir görsel serisi olarak tanımlanabilecek son projesi 24 Frames, prömiyerini geçtiğimiz Cannes Film Festivali'nde yapmasının ardından çeşitli film festivallerine konuk olmuştu.

"Işık: her şeyin üzerinde en büyük ressam ve fotoğrafçıdır. Yaşamımızın her bir anında farklı bir görüntü, farklı bir resim görürüz."

YAKALANILAN HER BİR ANIN ÖNCESİ VE SONRASI

Öte yandan Abbas Kiarostami 24 Frames için şunları söylemiştir: "Bir sanatçının bir sahnede gerçeği ne derecede yansıtmayı amaçladığını hep merak etmişimdir. Ressamlar yalnızca bir kare gerçekliği yakalar. Ne öncesi ne de sonrasından eser yoktur. '24 Frames'de yıllar boyunca çektiğim fotoğrafları kullanmaya karar verdim. Yakaladığım her bir anın öncesi ve sonranın nasıl olacağına dair kurduğum dört buçuk dakikalık hayalimi de ekledim."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN