Arama

Oruç Reis kimdir?

Genç yaşta reisliğe özenerek bir tekne ile deniz ticaretine başlayan Oruç Reis, kardeşi Barbaros Hayreddin ile Cezayir'i Osmanlı topraklarına kattı. Tunus'u da fethederek Osmanlı Devleti'ne Kuzey Afrika eyaletlerini kazandıran Oruç ve Barbaros Hayreddin kardeşler Cezayir'de çeşitli hayır eserleri de yaptırdılar. Peki, Cezayir'de Osmanlı hakimiyetini kuran ünlü Türk denizcisi Oruç Reis kimdir, neler yapmıştır?

  • 2
  • 11
On altı gemilik küçük bir filo ile denize açıldı
On altı gemilik küçük bir filo ile denize açıldı

Hindistan'a gönderilecek kırk kalyonluk bir donanmanın inşası için İskenderun'da hazırlatılan keresteyi almak üzere on altı gemilik küçük bir filo ile denize açıldığında bir Rodos donanmasının hücumuna uğradı ve filosu dağıldı. Ardından Antalya'ya dönüp Şehzade Korkut'un da yardımıyla on sekiz oturaklı bir kalyata inşa ettirdi. Rodos civarında korsanlık yaparak şövalyelere pek çok zarar verdi ve ganimet aldı. Ancak Rodos şövalyelerinin sıkı takibi sonunda bir limanda bastırıldığı sırada gemisine el konulması üzerine Antalya'ya dönmek zorunda kaldı.

Bu esnada Saruhan sancak beyi olarak Manisa'da bulunan Şehzade Korkut ile yeniden temas sağladı. Onun desteğiyle biri yirmi dört, diğeri yirmi iki oturaklı iki kalyata yaptırdı; levent, mühimmat, erzak ihtiyaçları da karşılandı; diğer eksikleri ise Foça'da tamamlandı. Bu yardımlarına karşılık teşekkür için Manisa'ya gitti ve Korkut'tan korsanlık için izin aldı, şehzadenin yakın adamı Piyâle Bey'in tavsiyesiyle de İtalya sahillerine doğru denize açıldı.

  • 3
  • 11
Üç Venedik gemisiyle savaştı
Üç Venedik gemisiyle savaştı

Oruç Reis, Pulya sahillerinde iki Venedik gemisini içindeki 24.000 altın, mal ve erzakla birlikte ele geçirdi. Daha sonra Eğriboz yakınlarında üç Venedik gemisiyle savaşarak 285 esir ve pek çok ganimet alıp Midilli'ye kardeşlerini ziyarete gitti. Elde ettiği ganimetleri memleketindeki akrabalarına ve yoksullara dağıttı. Tekrar Şehzade Korkut'u ziyaret etmek istediyse de I. Selim'in padişah olduğunu ve Korkut'un takibata uğradığını öğrendi. Bunun üzerine kış mevsimini geçirmek için İskenderiye'ye gitti, Memlük Sultanı Kansu Gavri'ye sığındı ve ondan iltifat gördü. O kışı sefer hazırlıkları ile geçiren Oruç Reis beraberindeki Yahyâ Reis ile birlikte ilkbaharda denize açıldı.

Kıbrıs yakınlarında beş Venedik ticaret gemisini zaptederek Cerbe adasına yöneldi ve gemileri tüccarlara satıp Mısır sultanına kıymetli hediyeler gönderdi. Cerbe'yi kendisine merkez yaptı, akın faaliyetlerini buradan yürüttü. Bu sırada kardeşi Hızır Reis de (Barbaros Hayreddin) ona katıldı. Anadolu'daki taht kargaşası yüzünden iki kardeş Tunus'a gitti. Tunus Sultanı V. Muhammed ile görüşerek ondan kendilerine bir yer göstermesini istediler ve elde edecekleri ganimetin beşte birini vermeyi teklif ettiler. V. Muhammed onları Halkulvâdî Kalesi'ne yerleştirdi.

  • 4
  • 11
Top ateşiyle ağır şekilde yaralandı
Top ateşiyle ağır şekilde yaralandı

Oruç Reis, Hızır ve Yahyâ reisler 920 (1514) ilkbaharında denize açıldı. Önce Sardinya adası açıklarında bir korsan gemisini ve ardından buğday yüklü bir Ceneviz korsan gemisini ele geçirerek içindeki 150 kişiyi esir aldılar. Daha sonra kumaş yüklü büyük bir kalyonu zapt edip Tunus'a götürdüler.

Oruç Reis, ikinci seferinde Deli Mehmed Reis ile birlikte dört gemilik bir filo ile İspanya taraflarına yelken açtı. Burada asker yüklü bir kalyonla giriştiği zorlu çatışmada yaralanmasına rağmen galip geldi. Artık Oruç Reis ve kardeşinin ünü Batı Akdeniz ülkelerinde yayılmıştı. Daha sonra Cezayir'e yakın Bicâye Kalesi civarında savaşa tutuştuğu on korsan gemisinden dördünü Hızır Reis'in yardımıyla ele geçiren Oruç Reis bu savaşta bir top ateşiyle ağır şekilde yaralandı ve bir kolu kesildi. Ertesi yıl bahar mevsiminde iki kardeş, sekiz gemiyle İspanya'daki Endülüs Müslümanlarına yardım etmek üzere yeniden harekete geçti. Bu sırada Flandra beyinin yedi gemilik ticaret konvoyundan Hint kumaşı taşıyan birini ele geçirip Tunus'a gönderdiler. Minorka adasında demirleyerek pek çok esir ve ganimet aldıkları gibi Cenova'da dört gemi ele geçirdiler. İspanya sahillerine geldiklerinde Endülüs müslümanlarına yardımcı olmaya çalıştılar.

  • 5
  • 11
Sultan Selim'in hediyeleri
Sultan Selim’in hediyeleri

Bir ara Midilli'ye giden Oruç Reis burada kalıp yerleşmeyi düşündüyse de daha sonra Hızır Reis'ten ayrılmamaya karar verdi. Tunus'a geldiklerinde çeşitli hediyeler sundukları Tunus sultanı ve bölge halkı onları büyük bir memnuniyetle karşıladı. Diğer taraftan Muhyiddin Reis kumandasında altı gemilik bir filoyu çeşitli hediyelerle İstanbul'a gönderdi. Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, bizzat huzuruna kabul ettiği Muhyiddin Reis'e Oruç Reis ve kardeşine verilmek üzere iki elmas kabzalı kılıç, iki sorguç, iki hil'at ve iki firkate hediye etti.

Tunus'tan on iki gemiyle denize açılan Oruç Reis ve kardeşi Bicâye Kalesi üzerine giderken yolda rastladıkları bazı gemileri ele geçirdiler ve içindeki Endülüs müslümanlarını kurtararak Deli Mehmed Reis'le Tunus'a gönderdiler. Ardından yolları üzerindeki Cicel Kalesi'ni zaptettiler ve içine elli cenkçi yerleştirdiler; limana da üç gemi bıraktılar.

  • 6
  • 11
Sular çekildiği için yüzdürme imkanı olmayan gemilerini yaktı
Sular çekildiği için yüzdürme imkanı olmayan gemilerini yaktı

Oruç Reis ve kardeşinin bütün Akdeniz'e korku salan faaliyetleri Tunus sultanını da endişelendirmeye başlamıştı. Oruç Reis, Benî Hafs hânedanı ile uğraşmak yerine İspanyol ve Cenevizliler tarafından istilâ edilen Cezayir bölgesini kendisine hedef seçti. On bir gemiyle geldiği Bicâye'nin dış kalesini karaya top ve asker çıkartarak dört gün içinde ele geçirdi. Civarda bulunan Arap aşiretlerinin yardımı ile iç kale üzerinde yapılan savaşlar ise sonuçsuz kaldı.

Büyük bir İspanyol donanmasının gelmekte olduğu haberi duyulunca Oruç Reis nehirde bıraktığı, sular çekildiği için yüzdürme imkânı olmayan gemilerini yaktı ve aldığı esirlerle birlikte karadan Cicel'e gitti. Burada kaldığı süre zarfında yerli emîrlerin hâkimiyet mücadelesine karıştı. Cezayir halkı kendilerine baskı yapan İspanyollar'a karşı onlardan yardım istedi. İki kardeş, Kuzey Afrika'daki hıristiyan üstünlüğünü ortadan kaldırmak amacıyla en seçkin askerlerden oluşan bir birlikle karadan Cezayir'e yürüdü. Denizden de on sekiz çektiri ve üç barça ile diğer yardımcı kuvvetler ve mühimmat sevkedildi. Cezayir'e vardıklarında limana hâkim bir noktada olan ve İspanyollar'ın elinde bulunan Penon adasındaki kalenin yerli halk tarafından kuşatması sürüyordu. Bu arada İspanya Kralı Ferdinand öldüğü için İspanyollar arasında karışıklık çıkmıştı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN