Arama

İnternet ortamında gezilebilen dünyaca ünlü 10 müze

Avuçlarımızın içerisinde bir dünya tutuyoruz artık. Saniyeler içerisinde evrenin diğer köşesinde hatta galakside neler olup bittiğini öğreniyoruz. Dijitalleşmenin maksimum seviyeye ulaştığı günümüzde bu haberimiz müze severleri yakından ilgilendiriyor. Artık dünyanın en ünlü müzelerindeki bölümler ve eserlerin bazıları sanal ortamda incelenebiliyor. Başka ülkeye gitmeye gerek kalmadan oradaki müzeleri erişime açık şekilde bulunduğunuz yerden inceleyebilirsiniz. İşte o müzelerden en dikkat çekenleri…

Önceki iki kiliseden çok daha büyük ölçekli üçüncü kilisenin yapımına İmparator I. Justinianus'un emriyle 532 yılında başlandı. İmparator kilisenin inşasının olabildiğince çabuk bitmesini istiyordu. Ülkenin dört bir yanına salınan haberlerle eski kentlerden kalma sütun ve mermerler gemilerle İstanbul'a getirtildi. Yüz ustabaşı, bin usta ve on bin civarında işçinin çalışmasıyla Ayasofya 6 yılda tamamlandı.

Ayasofya İstanbul'un fethi ile birlikte başlayan Osmanlı döneminde çeşitli onarımlar gördü. Mimar Sinan 16'ncı yüzyılda binayı depremlere karşı koruyan payanda duvarlar ekledi. Bu duvarlar sayesinde Ayasofya'nın Bizans döneminde defalarca çöken kubbesi bir daha hiç çökmemiştir. Mihrap çevresi, Türk çini sanatı ve Türk yazı sanatının en güzel örnekleriyle bezendi.

Ayasofya'nın bahçesinde bulunan Sultan II. Selim, Sultan III. Mehmed, Sultan III. Murad ve şehzadelerin türbeleri, Sultan I. Mahmud'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kütüphanesi, Sultan Abdülmecid'in hünkâr mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya'daki Osmanlı çağı örneklerindendir. Ayasofya'daki papaz odaları Ayasofya'nın camiye dönüştürülmesinden sonra medrese olarak kullanılmış, ancak İstanbul Üniversitesi'nin temeli sayılan bu medreseler 1934 yılında Müzeler Müdürlüğü tarafından yıktırılmıştır.

Sultan Abdülhamit döneminde, devrinin büyük hattatlarından Kazasker Mustafa İzzet Efendi, cami içinde 7 buçuk metre çapında yuvarlak sekiz levha hazırlamıştı. Bu levhalarda, "Allah" ve "Muhammed" isimleri yanı sıra, dört büyük halifenin isimleri "Ebu Bekir", "Ömer", "Osman", "Ali", ve Peygamberimizin torunları "Hasan" ve "Hüseyin" isimleri yazılıdır.

Caminin 1935 yılında müzeye çevrilmesinden sonra içeride bulunan eşya ve halılarla birlikte bu levhalarda kaldırılmıştır. Ancak kapılardan sığmayan bu levhalar, uzun bir süre bir köşede bekletildikten sonra tekrar yerlerine asılmışlardır.

Yine Kazasker Mustafa İzzet Efendi'ye ait kubbenin göbeğinde yazılı olan Nur suresinin 35. ayeti yabancı bir araştırmacı tarafından kazınarak altında bulunması muhtemel mozaikler araştırılmak istenmiş, ancak müsaade edilmemiştir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN