Arama

Attila İlhan'ın şiirlerinin yazılışındaki nedenler

Şiirseverlere yeni ve farklı ufuklar açarak Türk edebiyatına damga vuran Attila İlhan, 80 yıllık ömrüne 56 kitap ve 6 senaryo sığdırdı. Bir dönem müstear isimlerle edebiyat hayatını sürdürdüğü için Türk edebiyatında "Kaptan" lakabıyla anılan İlhan'ın bugün, vefatının 14'üncü yılı... Ölüm yıl dönümünde İlhan'ın şiirlerinin yazılış nedenlerine değindik.

  • 2
  • 15
SİSLER BULVARI
SİSLER BULVARI

Bu ünlü şiirin Paris'te yazıldığı, adı geçen bulvarın Paris bulvarlarından biri olduğunu sanılır. Öyle değildir. Şiiri Paris dönüşü, Laleli'de, Şair Nigar Sokağı'nda, emekli Melahat Hanım'ın evinde pansiyoner olarak kalırken yazar. Kendisi ise şöyle anlatır:

"Atatürk Bulvarı üzerinde, o zaman Güneşli Pastanesi diye bir pastane vardı. Akşamları oraya düşer, sonbahar sisleri basıp sokak lambaları puslu puslu yandı mı, yürüterek ta Atatürk Köprüsü'ne kadar inerdim. Demek bu yürüyüşlerde bir yandan Paris günlerini düşünüyormuşum, bir yandan sevdiğim kızı, bu yaşantının izlenimlerini dolaylı olarak böyle gerilim şiirlerinde söylemeye çalıştım.

O zaman ciddi olasılıklar halinde belirlenen bazı şeyleri, sonra kuşakların, gündelik ve acımasız gerçekler olarak yaşamalarına ne demeli?"

  • 3
  • 15
SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN
SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN

"Sen benim hiçbir şeyimsin" dediği kadınsa aylarca telefonda konuştuğu sadece bir sestir.

Türkiye'ye döndükten sonra çeşitli gazete ve dergilerde çalışan ve şiirlerinde bağımsızlık, özgürlük mücadeleleri, eşitlik, halkçılık, modern insan bunalımını ön planda tutan bakış açısını kaleme alan Attila İlhan, bir dönem müstear isimlerle edebiyat hayatını sürdürdüğü için Türk edebiyatında "Kaptan" lakabıyla anıldı.

İlhan, senaryolarında "Ali Kaptanoğlu" takma adını kullanırken, ilk şiiri olan "Balıkçı Türküsü"nü de "Nevin Yıldız" takma adıyla yazdı. Aynı zamanda İlhan, "Beteroğlu" takma adıyla da Yücel dergisinde şiirlerini yayımladı.

  • 4
  • 15
PİA
PİA

Mecidiyeköy'deki evde başlanmış, otobüste sürdürülmüş, Taksim'e geldiğimde bitirilmiş bir şiirdir. "Ne olur kim olduğunu bilsem Pia'nın" dediği Pia ise, afişlerini gördüğü "Pakistan İnternational Airlines'in kısaltmasıdır. Şöyle anlatır hikayeyi:

"Vatan'ın Sanat Yaprağı'nda yayımlandığını düşünüyorum. İnanılmaz yaygınlıkta bir şiirdir. Pia adı sandallara, dolmuşlara, ağır kamyonlara konulmuştur. Radroda reklam programlarına girmiştir. Şimdi düşünüyorum da, yıllarca sonra, Böyle Bir Sevmek'te tekrar döneceğim. Bir türlü elde edilemeyen hayaldeki sevgili temasının, şiiri bu derece etkili kıldığını daha iyi görüyorum. Başı bereli, yağmurluklu genç kız tipini 'moda' eden de, bu şiir olmuştur ya!"

"Yeni Ortam", "Dünya", "Milliyet", "Söz" gazetelerinde köşe yazıları yazan İlhan, "Yelken" ve "Sanat Olayı" isimli dergilerin de yöneticiliğini üstlendi. Attila İlhan'ı edebiyat çevrelerinde tanıtan ve sevilmesini sağlayan "Bir başına Mehemmed yedi düşman öldürür / Mavzerinin namlusu hâlâ sıcak / tutulmaz / Ölümün derdi büyük yiğenim / çâre bulunmaz" mısralarından oluşan "Cebbar Oğlu Mehemmed" isimli şiiriyle ikincilik ödülü kazanarak, daha çok edebiyat ve şiir dostlarına ulaştı.

  • 5
  • 15
ŞAHANE SERSERİ
ŞAHANE SERSERİ

Şiir, Burhaniye'de yazılmıştır.

"İlk 'Abbas Yolcu' yazılarını Varlık dergisine gönderdiğim sıralar olmalı. Paris'e ya gittim ya gidiyorum. Bir mısraın geceleyin uykumun arasında oluşup beni uyandırdığını hiç unutmam. "Rüzgar kendini yerden yere vuruyor." birkaç mısraıysa çok sevilmiş, çok tekrarlanmıştır.: 'Yola düşüldü mü…' ile başlayıp "…ıstırap çektim" ile biten mısralar."

"Genç", "Yeni Nesil", "Varlık", "Aile", "Yirminci Asır", "Seçilmiş Hikâyeler", "Kaynak", "Ufuklar", "Mavi", "Yeditepe", "Dost", "Yelken", "Ataç", "Yön", "Milliyet Sanat", "Sanat Olayı" gibi dergilerde şiirleri, deneme ve eleştirileri yayınlanan İlhan, böylece Türk edebiyatının önemli isimleri arasına dahil oldu

  • 6
  • 15
KAPTAN
KAPTAN

Bir dizi olan Kaptan şiirleri, kısmen Paris'te, kısmen İstanbul'da yazılmıştır.

"Bence işin ilginç yanı şurası: Bu şiirleri deneyene kadar, başıboş şiir yazmak beni ürkütürdü. Önceki şiirlerimdeki biçim anlayışı, içten içe son derece disiplinli bir biçim anlayışıdır. Oysa özellikle gerçeküstü ozanları okuduktan sonra deyişte bir rahatlık sağlamanın düşüncesi kafama doğdu.

Peki niye şiirin adı Kaptan? Paris'te bir ara sakallıydım. Eş dost bundan mı nedir, bana kaptan adını yakıştırdılar. Hepsini birden bir dergide yayımlayamadım. Bazısı şurada, bazısı burada çıktı. Ancak Sisler Bulvarı'nın ilk basımında bir araya gelebildiler. Etkileyici de oldular. Birçok edebiyat matinelerinde bana bu şiir okutulmuştur. Bir tarihte Ankara Radyosu'nda şiir saati yapan Jülide Gülizar, yerinde kullanılmış efektlerle, Kaptan'ın tamamını radyoda okumuştu. O akşam Cengiz'le yemekteydik, birden şiir başladı. Kulak kesildik, çok etkilendim. O kadar ki, hiç tanımadığım halde, ertesi gün Jülide Gülizar'a bir teşekkür mektubu yazdığımı hatırlıyorum."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN