Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Mart 10, 2022
Namazda huşû’ ve temizliğe özen göstermenin önemi…
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Yine önceki yazımıza atıf yaparak sözlerimize başlamak istiyoruz. Söz konusu yazımızda, imandan sonra ismi ilk sırada yer alan bu namaz ibadetinin aşk ve şevk ile yerine getirilmesi konusunda İslam âlimlerinin ciltler dolusu eserler kaleme aldıklarından bahsetmiştik. Onlar için ilham ve bilgi kaynağı olan pek çok ayetler ve hadislerin varlığına da değinmiştik. Bütün bu kaynaklardaki bilgiler, mümine miraç sırrını yaşatacak bir namazın özellikleri hakkında çok değerli bilgiler vermektedir. Çünkü muhteşem bir yolculuğa çıkan ve Hak katında misafirliği sağlayan bu "güzel kulluk" seyahatinde, yola bilgisiz ve azıksız çıkılmaz, çıkılamaz! Bu sebeple, sözü edilen yüce gâyeye nâil olmak için yapılması gerekenleri birer birer ele almak niyetindeyiz…

MÜMİNİN KURTULUŞUNA İKİ VESİLE: NAMAZ VE HUŞÛ'

Konuya başlarken belki de serlevha kabilinden bir ayetin mealini bize bu yolda/yolculukta rehberlik etmesi maksadıyla aktarmak arzusundayız. Müminlerin özelliklerinin ele alındığı Mu'minûn suresinin ilk on ayetinin en başta yer alan iki ayetine yakından bakalım istiyoruz.

"And olsun ki, müminler kurtuluşa ermişlerdir. Ki onlar, namazlarında derin bir saygı hali yaşarlar." (Mu'minun, 1-2)

Huşû' içinde namaz kılmanın önemine işaret eden pek çok ayetten sadece biri olan bu âyette, kurtuluşa eren müminlerin iki özelliğine "namaz ve huşû" ifadeleriyle işaret edilmektedir. Onların, "Namazlarını derin bir saygı içinde kıldıklarını" ifade eden ayette, "huşû" kelimesi ile tanımlanan bu hal, hakiki felâhın, gerçek kurtuluşun -imandan sonraki- ilk şartı olarak gösterilmiştir. Ancak denilebilir ki, burada asıl vurgu namazın, derin bir saygı içinde kılınması üzerine yapılmıştır. Evet, namaz İslâm'ın temel ibadetlerinden biri ve en başta gelenidir. Ama o aynı zamanda kulun Allah'a yönelişini, O'nunla birlikte olduğunu temsil eden bir ibadettir. Namazdaki bedensel hareketlerin, okunan dua ve ayetlerin sadece dille okunması yeterli olmayıp kalbin de devre girmesi ve hem niyetin hem de kulluk şuurunun (takva) bedeni hareketler ve okunan dualara da sirayet etmesi icab etmektedir. Namazın, taşıması gereken bu manevi ve ruhsal tarafı ise tamamen Allah'a saygı şuuruyla gerçekleşmektedir. Belki de bu sebepten dolayı, Sevgili Peygamberimiz (SAV) namaz kılarken giysilerini düzeltmekle meşgul olan biri kişiyi gördüğünde "Huşû duymadan kılınan namaz, namaz değildir" buyurmuştu… Bu sebeple, namaz ibadeti, Allah'a ve O'nunla birlikte inanılması gerekenlere (Amentü Esasları) inanmaktan sonra gelen birinci sıradaki kurtuluş vesilesi olduğu gibi, huşû' da böyle bir namazın en başta gelen ve "olmazsa olmaz" denilebilecek özelliğidir…

Buraya kadar aktardıklarımız, bize miraç sırrını yaşatacak bir namazın, mutlaka huşû' özelliği taşıması gerektiğini ortaya koymak içindi. Bundan sonraki satırlarda ise bize böylesi bir namaz kılabilmek için gereken diğer şartlar hakkında bilgi verilecektir. Ki bunları da namaz öncesindeki hazırlık ve bu husustaki tatbikat olarak ele alacağız…

NAMAZA HAZIRLIKTAKİ EN ÖNEMLİ UNSUR: TEMİZLİK

İlmihal kitaplarında ilk konunun "Tahâret" başlığı taşıması, son derece anlamlıdır. Temizlik anlamına gelen bu kelime, hem son derece önemli bir bölüm başlığını, hem de bu bölümün aslında İslam Dininin genel olarak hem yerine getirilen inanç ve ibadet konularında, hem de insanlar ve canlılarla olan ilişkilerinde, ruh ve beden temizliğinin ne kadar önemli olduğunu ifade etmektedir.

Kişinin giysileri, namaz kıldığı mekânın temizliği onun namaz öncesindeki hazırlığının önemli bir parçasıdır. Gerek boy abdesti ve gerekse normal abdest ile bütüncül bir temizliği emreden İslam dini, böylece müminin, Allah'ın huzuruna tertemiz bir şekilde çıkmasını sağlamış olmaktadır. Zira mukaddes kitabımızda, "Allah Teâlâ, kendisine çokça yönelen ve temizliğine özen (titizlik) gösteren kimseleri sever" (Bakara, 222) buyrulmaktadır.

Sevgili Peygamberimizin (SAV) "Sizden biriniz namaz kıldığında, onun Rabbi ile münacatı söz konusudur." buyurduğu bir hadis-i şerifte, bahsi geçen "münacât" kelimesinde kök olan kelime "necv"dir. Bu ise sözlüklerde "fısıldaşarak konuşmak ve bir sırrı paylaşmak" demektir. Buradan yola çıkarak denilebilir ki, namaz kılarken Allah ile beraber, O'nun huzurunda ve O'na çok yakın bir halde, adeta fısıldaşarak konuşacak derece bir yakınlıkta bulunmak, müminin bedenî bakımdan son derece temiz olmasını gerekli kılmaktadır. Resûl-i Ekrem (SAV) Efendimizin günün belirli vakitlerinde ama özellikle abdest alırken misvak kullanmak suretiyle dişlerini temizlemesi ve ağız temizliği konusuna hassasiyet gösterilmesini emretmesi, üzerinde düşünülmesi gereken önemli hususlardır.

Yine namaz ibadetinin Arapça karşılığı olan "salât" kelimesinin, "sıla" kelimesiyle olan bağlantısı sebebiyle onun "Rabbi ile kulu arasındaki bağ ve iletişim" manasına dikkat çeken İslam âlimleri bu bağın "tertemiz ve pâk" olmasının önemine de işaret ederler.

Bu fasılda son olarak söyleyeceğimiz şey, belki de hepsini kuşatıcı özellikte bir söz olacaktır. İslam âlimleri der ki, kişi hangi derecede huzurla bir abdest almış ise; giysilerine ve çevre temizliğine hangi mertebede titizlik ve özen göstermiş ise kılacağı namaz da o denli huzurlu ve feyizli olacaktır…

Namaz öncesi son hazırlıklarımız olarak niteleyeceğimiz temizlik konusundan sonra Yüce Mevlâ'nın Divânı'na çıkma zamanı gelmiştir artık… Gelecek yazımızda işte bu konuyu ele alacağımızı ifade ederek sağlık ve esenlikler dileriz.

Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN