22. Bölüm - Kureyş'in İleri Gelenleri

Müslüman olanların hemen hemen hepsi ya kölelerden ya azatlılardan ya da Mekke dışındaki kölelerden oluşuyordu.

🔸 Peygamber efendimizin (SAV) çağrısına uyanlar günden güne artıyordu. Fakat Müslüman olanların hemen hemen hepsi ya kölelerden ya azatlılardan ya da Mekke dışındaki kölelerden oluşuyordu.

🔸 İslami kabul edenler vadi Kureyşlilerden olsa bile etkili bir aileden gelen fakat kendileri kuvvetli olmayan ve İslam'a girişleriyle ailelerinin ve akrabalarının düşmanlığını üzerlerine çeken zayıf kişiler oluyordu.

🔸 Abdurrahman, Hamza ve Erkam böyle değildi. Fakat onlarda lider olmaktan uzaktı. Bu nedenle peygamber efendimiz içlerinden hiçbirini hatta amcası Ebu Talip'in bile kendisine uymaya yanaşmadığı, Kureyş ileri gelenlerinden hiç olmazsa bir kaçını kazanmak istiyordu. Eğer Ebu Cehil 'in amcası gibi Velid gibi güçlü bir şahsiyetin desteğini kazanırsa davetini daha kolay bir şekilde yapabileceği inancındaydı.

🔸 Velid aynı zamanda diğer Kureyş liderlerin göre daha anlayışlı ve tartışmaya açık biriydi. Bir gün Hz. Peygamber (SAV) onunla yalnız konuşma fırsatı buldu. Fakat onlar sohbete dalmış bir haldeyken, İslam'a daha yeni girmiş âma bir adam yanlarından geçti ve peygamber efendimizin (SAV) sesini duyunca orada durup ondan kendisine Kur'an'dan bir bölüm okumasını rica etti.

🔸 Biraz sabırlı olması ve uygun bir anı beklemesi söylendiğinde adam o kadar ısrar etti ki sonunda peygamber efendimiz (SAV) hiddetlendi ve yüzünü çevirdi. Sohbeti yarıda kesilmişti fakat bu bölme hiçbir kayba sebep olmamıştı. Zaten Velid ,söylenenlere ümitsiz denecek şekilde kapalıydı.

🔸 O anda şu sözlerle başlayan yeni bir sure indi. Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü. (Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek. Sure şöyle devam ediyordu.
Kendini muhtaç hissetmeyene gelince; sen, ona yöneliyorsun. İstemiyorsa onun arınmamasından sana ne! Allah'a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. Hayır, böyle yapma! Çünkü bu (Kur'an) bir öğüttür. Dileyen ondan öğüt alır.
( Abese Suresi )

💠💠💠

FİKRİYAT.COM SOSYAL MEDYADA!

Fikriyat'ı aşağıdaki sosyal medya adreslerinden takip edebilirsiniz;

👉 TWITTER

👉 INSTAGRAM

👉 FACEBOOK

👉 YOUTUBE 🔔

👉 Fikriyat.com mobil uygulamasını ise buradan indirebilirsiniz.

Görüş ve önerileriniz için bizlere ulaşabileceğiniz e-posta adresimiz:

fikriyat@fikriyat.com.tr