Arama

Yapay zekanın sanata yansıması

Son yıllarda önemi artan, adını çok sık duymaya başladığımız yapay zeka; insan eli ile yapılan makinelere ve robotlara yüklenen, doğal biçimde gelişmeyen sayısal bir akıl örneğidir. Çevresini tanımlayan ve hedefe ulaşmada başarı şansını azami seviyeye çıkarmak için harekete geçen her cihaz olarak da tanımlanıyor. Yapay zeka sanki her zaman için daha rutin, daha sıradan, daha basit, daha mantıksal işleri yapacak gibi düşünüyorduk. Artık yaratıcılık isteyen sanata da yapay zeka damgasını vuruyor.

Yapay zekanın sanata yansıması
Yayınlanma Tarihi: 7.9.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 07.09.2018 18:52


Sanat için teknoloji yüzyıllardır kullanılıyor. Nietzsche daktiloyu ilk kullanan felsefecilerden biri. Daktiloyla yazmaya başladıktan sonra yazılarının içeriği ve üslubu da değişmeye başlamış. Daktilo öncesi yazılarıyla, daktilo sonrası yazıları arasında fark var. O yüzden "Yazı araçlarımız düşüncelerimizi etkiler" demişti. Geçmişten bugüne doğru baktığımızda tüm teknolojik gelişmeler hayatımızı değiştirdi. Yapay zekanın getirdiği ve alışılagelmesi epey şaşırtıcı olan süreçlerde sanata da el atması tüm insanlığı şaşırttı.

ZEKA YERİNE "TAMAMEN HATASIZ ALGORİTMA"

152 sayfalık bir yapay zekâ raporu hazırlayan matematikçi (ve milletvekili) Cédric Villani, "Zekâ sözcüğü yanlış anlamalara yol açıyor. Belki de zekâ yerine, "tamamen hatasız algoritma" demeliyiz. Çünkü algoritma, aynen bir yemeği adım adım yapmak gibidir. Sizi sonuca götüren adımlardır. Bu nedenle algoritma ile yazılım birbirine karıştırılmamalı. Algoritma, matematiksel adımlardır. Yazılım ise bu adımların atılmasını sağlayan elektronik işlemlerdir." şeklinde söyledi.

YAPAY ZEKA NASIL ORTAYA ÇIKTI

Alan Turing, Turing makinesi denilen algoritma tanımı ile modern bilgisayarların kavramsal temelini ortaya attı. Geliştirdiği Turing testi ile yapay zekanın mimarı oldu.

Yapay zeka, bilgisayar ya da bilgisayar kontrollü robotik sistemlerin insanın düşünme yöntemlerini analiz ederek, çeşitli aktiviteleri zeki canlılardan ayırt edilemeyecek şekilde yerine getirme kabiliyetidir. İnsan zekasına özgü olan, algılama, öğrenme, çoğul davranışları bağlama, düşünme, fikir yürütme, sorun giderme, iletişim kurma, çıkarımsama yapma ve karar verme gibi yüksek bilişsel fonksiyonları veya otonom davranışları sergilemesi beklenen, yapay bir işletim sistemi olarak hayatımıza girdi.

Sorunlara çözüm üreten bilim dalı, bilinç

Yapay zeka, makinelerin problemlere karşı insanlar gibi çözüm üretmesini hedefleyen bilim dalı. İnsan zekasının karakteristiğini algılayıp, bilgisayarda algoritma olarak işlenmesi ile gerçekleştirilir. Talep edilen ihtiyaçlara göre "hangi etkiye karşı, hangi akli tepki" sergilenebilir şeklinde özetlemek mümkün.

Yapay zeka yani insan tarafından oluşturulmuş bilinç. Bilinç düşünür, aşık olur, korkar, endişelenir, sever, etkilenir... Bu özelliklere sahip bir makina düşünebiliyor musunuz? Hukukçu, asker, ressam, müzisyen, şair ve senarist, fakat bir insan değil. Yapay bir zeka. Pekala sahiden bir sanatkar olabilir mi?

DERİN ÖĞRENME'NİN MÜZİK, EDEBİYAT VE FOTOĞRAFÇILIKTA KULLANILMASI

Yapay zeka yakın bir döneme kadar, sanat alanlarında çalışanlar adına birçok otomasyonun başka birçok işi yapabilmesine karşılık, sanatın tanımlama biçimlerine bağlı olarak, sanat yapamayacaklarına ve düş kuramayacağına inanılıyordu. Aslına bakarsak eğer bu yeni bir çaba değil. Araştırmacılar, besteci Nick Collins benzer bir biçimde uzun yıllar boyunca teknolojiyi kullanarak müzik üretmiş olduğunu kanıtladı.

Yapay zekanın en hızlı büyüyen dalı olan derin öğrenme, bilgisayarların görüntü, metin ve ses formatında bulunan sonsuz oranda veriyi anlamlandırmasını sağlıyor. Bu bilgisayarlar oldukça farklı katmana sahip ağları kullanarak karmaşık durumları insanlardan daha iyi bir şekilde görme, doğru tepki verme ve öğrenme kapasitesine sahipler.

Sürecin en önemli kısmı ise yapay zekanın belirli bir medya türünden öğrenecek olduğu ve özümsediği öğrenme oldu. Bir kez eğitilmiş olduktan sonra, notaları ile anlamlı bir müzik parçası olarak yorumlayabiliyor. Bu işlemin çıktısı, müziğin ne kadar yaratıcı olacağını tanımlayan değişkenler ile ayarlanıyor.

DEEP DREAM (DERİN DÜŞ)

Yapay sinir ağları, görsellerdeki simaları tanıyabiliyor, konuşulan sözleri anlayabiliyor hatta başka dillere dahi çevirebiliyor. Fakat sanatın lisanıyla konuşabilmek için bundan biraz daha fazlası gerekli. Hayal gücü gibi… Bilgisayar resimlerini tanımak yerine onları oluşturabilmeyi başarmalı. Bunun için yapay sinir ağlarına çok daha fazla görevler düşüyor.

Google bu amaçla ortaya çıkarttığı yapay sinir ağına Deep Dream adını vermiş. Derin düş. O düşünmekten ziyade düşleyebilen bir algoritma. Deep Dream'e fotoğrafı yüklediğinizde zanaatını icra ediyor ve inceptionism adını verdikleri işlemi gerçekleştiriyor. Bu yazılımda yapay zeka, isminden de anlaşıldığı üzere inception filmindekine benzer rüya içinde rüya görmek gibi, görsellerin içinde görseller görmemizi mümkün kılıyor. Yüklediğiniz görselleri istediğiniz derinliğe ayarladığınızda, sistem her seferinde görüntüyü tekrar tekrar işleyerek içinden bir takım örüntüleri bulmaya çalışıyor.

Deep Dream gördüğü görüntüleri bir çeşit örüntülere benzetme işlemlerine başlıyor. Bu örüntüleri salt yapay zekanın meydana getirdiği söylenemez. Zira hala birçok referans görsele ve algoritmik yönlendirmelere gereksinim duyuyor.

Müziğin yapay zekası Magenta

Google'ın sanat ve müzik odaklı geliştirdiği Magenta, yapay zekanın müzik kulağını geliştirmeye çalışıyor. Sinirsel ağlar ile 4 müzik notasını öğrenen yapay zeka, bu notalar ile 90 saniyelik bir piyano melodisi oluşturdu. Notaları dinleyerek öğrenen yapay zeka sonrasında müzik enstürmanını kendisi çalmayı deniyor. Google beyin takımı yapay zekanın sınırlarını keşfetmeyi planlıyor. Magenta adını verdikleri yeni yapay zeka sisteminin yazılımı açık kaynak kodlu olarak GitHub üzerinden geliştiriciler için ulaşılabilir olacak. Magenta ile hedeflenen, kendi kendine sanat yapan bir zekadan ziyade yaratıcı konularda sanatçıya yardımcı olan bir uygulama geliştirmek. Şu an için resim ve müzik yapabilen bu algoritmalar, ilerde sanatın içindeki matematiği zorlayacak gibi görünüyor.

Sinemanın yapay zekası Benjamin

Benjamin adı verilen yapay zeka, daha önce çekilmiş olan onlarca bilim kurgu ve fantastik filmlerle beslendi. 12 maymun, Avatar, Matrix, Dune, Star Trek, Terminatör, Mad Max, Armageddom, A Space Odyssey, Interstellar, Ironman bu filmlerden yalnızca birkaçı. Şimdiye kadar yazılmış olan neredeyse tüm bilim kurgu senaryolarındaki her bir kelimeyi, her bir cümleyi tek tek incelemiş, diğer kelimelerle olan ilişkilerine, cümle içinde kullanımına bakmış ve bu kısa filmin senaryosunu bir algoritma yazmıştır. Kısaca hangi etkiye karşı, hangi akli tepki diyebiliriz.

Onun yazdığı senaryodaki şu metne bir bakın: "Yıldızların orada duruyor ve yerde oturuyor. Tezgahtaki yerini aldı ve kamerayı kendine doğru çekti. Ona baktı. Telefonla konuşuyordu. Odanın kenarındaki silahı aldı ve ağzına soktu. Yerde bir kara delik gördü, çatıdaki adama açılan…"

Google'ın şairi

Google yapay zeka botuna 2865 tane aşk romanı okuttu ve artık Google'nın bir şairi var;

"Uzun süre sessizdi
bir süreliğine sessizdi
bir an için sessizdi
karanlık ve soğuktu …."

Peki bütün bunları bir sanat eseri olarak kabul edebilmek mümkün mü? Kabul edersek sanatçı kim? Müziği besteleyen, senaryoyu oluşturan, şiiri yazan? Yapay zeka mı yoksa onu programlayan insan mı?

20 bin sayfadan sütun

Onlar şimdilik, insan sabrının ve dikkatinin yetmeyeceği "sanatsı" örneklerde gayet başarılılar. "Astana Sütunları" adlı çalışma, Sergi'de buna en mükemmel örnekti: Astana/Kazakistan'da Expo 2017'de sergilenen bu eser, 2.7 metre yükseklikte 4 tane "kağıt" sütundan oluşuyor. Kendisini "bilgisayımsal mimar" (computational architect) olarak tanımlayan Michael Hansmeyer, her sütun için geri dönüşümlü kağıt kullanmış. Toplam 20 bin sayfa kağıt. Her bir sayfa, diğerinden farklı olarak kesilmiş. Üç boyutlu baskıya uygun hale getirilmiş. Her sütun toplam 1,620 metrekare kağıdın, toplam 21 kilometre uzunluğa erişen lazer kesimiyle 680 kilo ağırlığa ulaşıyor. Bilgisayar tasarımlı (CAD) bu eseri insan değil, ancak robot yapabilirdi.

RESSAM YAPAY ZEKA

Yapay zekanın sanatında, 81500 resim üzerinde çalışarak sanat değeri olan ve olmayan işleri belirleme yeteneği kazanmış. Buradaki önemli durum ayırt edicinin üreticinin oluşturduğu bugünkü herhangi bir sanat kategorisine dahil olamayacak türde sanat eserlerini de sanat olarak tanımlayabilmesidir.

Sahteciliğin De Önüne Geçecek

Her derde devâ, insan zihninden hızlı, insan yerine düşünen yapay zekâ, nihayet sanat sahteciliği araştırmasında başvurulacak en yeni, en yüksek karar organı oldu.

Yapay zekâ sahteciliği şöyle çözecek: Ressamların fırça hareketleri tek tek tanımlanıyor. Sayı şimdilik 80 bin. Matisse, Picasso, Amadeo Modigliani gibi çok taklit edilen sanatçılarla işe başladılar. Rutgers/ABD ve Hollanda Ulusal Müzesi (Rijksmuseum) Restorasyon Atölyesi ortak çalışmasıyla yazılan algoritma, tablolardaki fırça sürüş tekniğini tarıyor. Ayrıca fırçanın tuvale sürtüş basıncını, fırçanın yarattığı dalgaları, oyuklar, kabartıları... Algoritma, tuvali tararken aynı anda "öğreniyor." Zaten işte yapay zekânın en tartışmalı konusu da bu, "öğrenme" kısmı. Ya, "gereğinden fazla" öğrenirse kaygısı yaygın. Örneğin, bu algoritma, sanatçı stillerini karşılaştırmayı da öğrenecek.

(Derlenmiştir.)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN