Arama

Yıllara meydan okuyan tarih "düğmeli evler"

Geleneksel meskenler -bir çeşit- kültürün mekâna yansıması olarak,  ülkelerin özgün formlarının korunmasında önemli rol oynar. Antalya'ya yaklaşık 150 kilometre uzaklıktaki Akseki'de yıllara meydan okuyan tarihî düğmeli evler de bu özgün formların korunmasına yönelik olarak verilebilecek en güzel örnekler arasında yer alır.

Yıllara meydan okuyan tarih düğmeli evler
Yayınlanma Tarihi: 6.9.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 06.09.2018 14:20

İnsan-çevre ve kültür etkileşimini yansıtan düğmeli evler, yakın çevreden kolayca temin edilebilen taş ve ağaç malzemelerin özgün bir yapı tekniğiyle inşa edildiği kültürel bir miras olarak dikkat çekiyor. İnşası sırasında iskele olarak kullanılması için dışarıda bırakılan ahşap kısımlarının düğmeye benzetilmesi nedeniyle 'düğmeli evler' olarak adlandırılan 350 yıllık yapılar, özellikle fotoğraf meraklıları tarından sıkça ziyaret ediliyor. Tarihi düğmeli evler sağlık açısından çok kaliteli. Duvarların arasına harç konulmuyor. Yazın serin oluyor ve bunun yanı sıra da depreme dayanıklılar. İşçiliği ise taşların tek tek işlenmesi nedeniyle çok zor…

DÜĞMELİ EVLER NERELERDE BULUNUYOR?

Nitelikli bir doğal çevrede dağılış gösteren ve geleneksel mimari değerleriyle dikkat çeken ve çekiciliği olan 'düğmeli evler' den turizmde yararlanmak mümkün. Özellikle son yıllarda bazı yerleşmelerde "düğmeli evler" den otel, pansiyon, restoran, müze gibi turizme yönelik girişimlerle bu süreç başlamış görünüyor. Kültür turizmi bakımından fırsatlar sunan bu kültürel kaynak değerinin, turizm ile mevcut ilişkilerini belirleyebilmek gelecekle ilgili planlamalar açısından oldukça önemli.

Antalya'nın deniz seviyesinden en yüksek ilçeleri olan Akseki ve İbradı ilçeleri ile bu ilçelere bağlı mahallelerde en özgün formlarına rastlanan düğmeli evler, Manavgat ve Gündoğmuş ilçelerinin Akseki ve İbradı'ya sınır olan yerleşimlerinde de benzer formlarda görülüyor. Bu iki ilçe arasında kuzey-güney yönünde uzanış gösteren, Manavgat çayını oluşturan kolların yer aldığı vadi sistemi (antik çağdaki adıyla Melas vadisi) öteden beri Akdeniz kıyıları ile iç kesimleri bağlayan tarihi yolların bir parçası olmuştur. Kıyı ve iç kesimler arasındaki doğal yol sistemi üzerinde uzanan bu yörede, tarihsel süreç içinde gerçekleşen etkileşim, Akseki-İbradı çevresindeki meskenlerde karakter kazanarak günümüze değin ulaşabilmiştir.

Düğmeli evler, geleneksel halk mimarisinin giderek silikleşmeye başladığı günümüzde, iyi korunmuş özgün örnekleriyle, bir yörenin mimari mirasını sergilemeyi sürdürür. Kırsal bir çevrenin geleneksel mesken mimarisini temsil eden düğmeli evler, aynı zamanda yerel bir kültürün doğal çevre koşullarıyla bağlantısını en açık şekilde gözler önüne serer. Dağılış gösterdiği yörede doğal çevrenin yönlendirici etkisini bütün açıklığıyla görmek mümkün. Komşu çevrelerden farklı fakat, kendi içinde tektonik birlik oluşturan yörede, fiziksel çevre koşullarının çetin ve engebeli olması ulaşım olanaklarını da kısıtlar. Yakın çevrelerle ulaşımın sınırlı olması neticesinde etkileşimi sınırlayan bu özellik, çağdaş inşaat malzemelerinin ve yapı tekniklerinin yöreye taşınmasını da engellemiş olur. Bu faktörlerin etkisi altında "düğmeli evler", bozulmaya uğramadan geleceğe bir miras değer olarak günümüze taşınabilmiştir.

DÜĞMELİ EVLERİN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

Antalya'nın rakımı en yüksek ilçeleri olan Akseki ve İbradı ilçeleri ile bu ilçelere bağlı mahallelerde en özgün formlarına rastlanan "düğmeli evler", Manavgat ve Gündoğmuş ilçelerinin Akseki ve İbradı'ya sınır olan yerleşimlerinde de benzer formlarda gözlenir.

"Düğmeli evler" inşa tekniği ve kullanılan malzemeler bakımından karakteristik özelliklere sahiptir. İnsan-çevre ve kültür etkileşimini yansıtan düğmeli evler, yakın çevreden kolayca temin edilebilen taş ve ağaç malzemelerin özgün bir yapı tekniğiyle inşa edildiği kültürel bir miras değer olarak dikkat çeker. Düğmeli evlerin inşasında hiçbir bağlayıcı malzeme kullanılmaz. Bütünüyle taş malzeme ve ağaç kullanımı söz konusudur.

Ağaç türleri olarak, Türkiye'de dağılış alanı daha çok Antalya-Kahramanmaraş hattıyla sınırlı kalan, işlenmesi kolay ve suya dayanıklı bir ağaç türü olan Toros Sediri (Cedrus libani)'nin yanı sıra Katran Ardıcı (Juniperus oxycedrus) tercih edilir. Andız Ağacı (Juniperus drupacea) ve Dut (Moraceae) ağaçları da kullanılan diğer ağaç türleri olarak dikkati çeker. Yatay gideri hatıl olan ve sedir ağacı ile yapılan evlerin "düğme" olarak adlandırılan kısımları ise andız ya da katran ağaçlarından inşa edilir. Bu fonksiyonel birim peştivan (ya da piştuvan) olarak adlandırılır.

Hatıllar; duvarların dengede kalması, duvarın yükünün azaltılması ve en önemlisi depremler esnasında gerekli esnemeyi sağlayarak yıkılma tehlikesini azaltma görevi üstlenir. Doğal çevre şartları ile en yüksek düzeyde uyum gerçekleştirmiş bu kırsal yerel mimari, Anadolu'daki diğer geleneksel örneklerde benzerine rastlanmayan, ahşap iskeletli çerçeve sistem ve yığma taş duvarın oluşturduğu karma bir sistemle inşa edilir.

Düğmeli evler genellikle iki katlı olarak inşa edilir. Yöre halkının temel geçim kaynağının tarım ve hayvancılığa dayalı olması nedeniyle, bu yapıların zemin katları ahır, samanlık ve kiler olarak kullanılır (ahırınzemin katta olması özellikle ısınmada tasarruf sağlamak içindir). Topografik koşulların sınırlandırıcı etkileri düğmeli evlerde malzeme kullanımını, yer seçimini, evlerin büyüklüğünü, bahçeli ya da bahçesiz olmaları gibi birçok şekilde kendini gösterir.

Düğmeli evlerin yer seçiminde çevre koşullarına bağlılık dikkat çekicidir. Evlerin inşası için daha çok verimsiz araziler tercih edilirken, sınırlı olan kullanışlı araziden ekonomik faaliyetler yoluyla yararlanma benimsenir. Arazi koşulları aynı zamanda evlerin formlarını ve fonksiyonel ünitelerini de belirgin olarak etkilenir. Arazinin engebeli olması nedeniyle genellikle bahçesiz evler yaygındır. Bahçesi olan evlerin duvarları ise, engebeli araziye uyum sağlayarak, dayanıklı olması amacıyla yüksek değildir. Üst katlar, yaşama mekânlarını oluşturan salon, oda ve köşk adı verilen birimleri içerir. Evlerin bazı ahşap kısımları doğal malzemenin tamamen el işçiliğiyle süslenmesiyle dekoratif özellik kazanmıştır.

DÜĞMELİ EVLERİN GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU

Yapılan araştırmalar sonucunda "düğmeli evler"in yaklaşık yüzde 70'inde aileler barınmakta iken yaklaşık yüzde 30'u metruk durumdadır. Metruk durumda olan evlerin yaklaşık yüzde 60'ının ağır, yüzde 40'ının hafif ve orta düzeyde onarım ihtiyacı bulunduğu tespit edilmiştir. Metruk olduğu halde oturulan meskenlerin oranı ise yüzde 2 olarak bulunmuştur. Düğmeli evlerin kullanılamaz durumda olmasının en temel nedeni, göçlerin etkisiyle yerleşmelerde nüfusun azalmasıdır. Ancak yöreden dışarıya yapılan göçlerin düğmeli evler üzerinde olumlu etkileri de olmuştur. Çünkü bu sayede, terk edilmiş ve kullanılmayan bazı düğmeli evler, orijinal formu bozulmadan günümüze değin ulaşabilmiştir. Düğmeli evlerin geleceğini olumsuz etkileyen diğer faktörler şu şekilde belirlenebilir: "miras anlaşmazlıkları, yangınlar, modern malzeme ve yöntemlerle ev inşa etmenin yaygınlaşması, restorasyon maliyetlerini karşılayacak sermaye ve tasarruf yetersizliği, bilirkişilere danışmadan yapılan tamir ve diğer uygulamalar."

Son yıllarda yörede uluslararası nitelikte festivaller düzenlenir. Bu tür etkinliklere Akseki'ye bağlı Sarıhacılar'da gerçekleştirilen Dünya Çocuklarının Toroslar'da Dostluk Buluşması Festivali ve İbradı'ya bağlı Ormana Mahallesinde düzenlenen ARTOROS Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali örnek olarak verilebilir. Bunlardan ayrı olarak ITB Berlin Turizm Fuarı'nda (2016, Almanya), Avrupa'nın En İyi Köyü Konferansında (2015, İtalya), City Expo Antalya ve Expo 2016' da "düğmeli evler"in ve yörenin tanıtımları gerçekleştirilmiştir… (Doğu Coğrafya Dergisi: Ocak-2017, Yıl:22, Sayı: 37, Sayfa:215-240, Geleneksel Bir Mesken Tipinin Turizmde Çekicilik Potansiyelinin Araştırılması:"Düğmeli Evler"(Antalya) Örneği, Kamile Manav-Doç. Dr. Vedat Çalışkan)

DÜĞMELİ EVLER YENİDEN AYAĞA KALDIRILIYOR

Antalya'nın Akseki ilçesinde 350 yıllık tarihiyle turistlerin ilgi odağı olan 'düğmeli evler' yürütülen restorasyon çalışmalarıyla yenileniyor. İnşası sırasında iskele olarak kullanılması için dışarıda bırakılan ahşap kısımlarının düğmeye benzetilmesi nedeniyle 'düğmeli evler' olarak adlandırılan 350 yıllık yapılar, merak uyandırıyor. Özellikle fotoğraf meraklılarının sıkça ziyaret ettiği düğmeli evler, her geçen yıl daha fazla yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğruyor.

Sarıhacılar Köyü Dernek Başkanı Orhan Can, Sarıhacılar köyü çok eski tarihi olan bir köy olduğunu söyledi. Ellerindeki eski kayıtlara bakıldığı zaman 500600 yıllık bir köy olduğunu belirten Can, "Burada çok eski tarihi düğmeli evler bulunmaktadır. Atalarımızdan kalan bu evleri yeniden restore ediyoruz. İlk restorasyonlarımız 15 yıl öncesinde başladı. Daha önce köydeki yenileme çalışmalarını kendi imkânlarımız ile yaparken, son 23 yıldır devletimizde yenileme işleri için ciddi destekler vermeye başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı 50 ile 70 bin lira arasında destek veriyor" dedi.

Düğmeli evler çok güzel ve dikkat çekici bir özelliği olan meskenler olduğuna dikkat çeken Can, "Zamanında belki insanların kendi imkânları ile çok da daha fazla zorlanmadan yapabildikleri bu evleri bugün yapılabilmesi pekte kolay olmuyor" diye konuştu.

YENİDEN BİR HAYATIN BAŞLANGICI

Sarıhacılar köyünde bir tane dahi beton yapı olmadığını belirten Dernek Başkanı Can, "Köyümüzün en önemli bir özelliği köyümüzde hiç beton girmemiş olmasıdır. Şu anda köyümüzde bir tane dahi beton yapı ev yok. Bütün evler vakti zamanında yapıldığı şekliyle olduğu gibi kalmış vaziyette. Son 15 yıldır yaklaşık 16 ev tamamen elden geçti. Yeniden artık oturulabilir hale geldi. Bu özelliği ile ciddi manada ziyaretçi gelmektedir. Köyümüzde yeniden bir hayatın başladığını söylemek mümkün. Bu faaliyetler çıkmamış olsaydı köyümüz belki de haritadan çıkmış olacaktı" şeklinde konuştu.

Sarıhacılar Mahallesi'nde atalarından kalan evlerinde restorasyon çalışmaları yaptıran Fatma Genç, tarihi düğmeli evin yıpranmış kullanılamaz halde olduğunu söyledi. Antalya Koruma Kurulundan onaylanan projeyle Kültür Bakanlığına müracaatta bulunduklarını kaydeden Genç, "İlk yıl 20 bin lira ikinci yıl ise onarım desteği olarak 70 bin lira destek aldık. Evimizin restorasyonuna başladık. Restorasyonu tamamlanınca evimizi turizme kazandıracağız" dedi.

Genç, restorasyon çalışmalarının Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Valiliği, Akseki Kaymakamlığı, Büyükşehir Belediyesi ve Akseki Belediyesinin destekleri ile bugüne kadar ilerlediğini, çalışmalarımız neticesinde bir zamanlar terk edilmiş köy olarak bilinen köyün yeniden canlanarak ilgi odağı haline geldiğini, her geçen gün ziyaretçi sayısının arttığını ifade etti.

Tarihi düğmeli evlerin ustalığını yapan Mehmet Yeşil ise bugüne kadar birçok evin restorasyonunda çalıştığını vurguladı. 42 yıllık restorasyon ustası olduğunu belirten Yeşil, "Akseki'de eski evlerin restorasyonunu yapıyoruz. Düğmeli evler en az 100150 yıllık evler olup depreme karşı en dayanıklı evlerdir. Evlerin çatısından su almazsa evlere kesinlikle bir şey olmaz. Su aldığı takdirde duvarlarında göçmeler başlar" şeklinde konuştu.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN