Arama

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay
Ekim 25, 2018
Ticari hayatta denetim ve bilgilendirmenin önemi
Sesli dinlemek için tıklayınız.

Ticaret Bakanı tarafından 21 Ekim 2018 tarihinde yapılan açıklamada, yapılan denetimlerde bazı fırsatçı firmaların, ürettikleri-sattıkları ürünlere yüzde 200-300 gibi yüksek oranlarda zam yaptıklarının tespit edildiğini açıklaması, insanoğlunun "daha çok kazanma" arzusunun nasıl bir hal aldığını ortaya koyan kötü bir örnektir. Bu aynı zamanda, daha çok kazanma arzusunun nasıl bir "sınır tanımaz hırs"a dönüşebileceğinin de yalın bir göstergesidir. O halde, insandaki var olan bu özelliğin ona zarar vermemesi ve hem kendisini hem yaşadığı toplumu ve o toplumu oluşturan diğer fertleri, bu özelliğin yıkıcı zararlarından korumak amacıyla iki unsura mutlaka ihtiyaç vardır: Birincisi, yürürlüğe konulacak -günün şartlarına uygun- kanun ve uygulamalar, ikincisi ise insanları bu yönde eğitecek-terbiye edecek, ilim ve irfan kazandıracak "bilgilendirme" faaliyetleri

Zira yürürlükte, işlenen/yapılan yanlışlara ve hatalara karşı uygulanacak caydırıcı bir müeyyide ve ceza sistemi söz konusu değilse insanın "içindeki ben" (nefs=ego) bir kötülük kaynağı olarak kişiye yanlışı "doğru"; kötüyü "iyi"; çirkini ise "güzel" göstermekte ve onu yanıltarak hataya düşürmektedir. Öte yandan herkesin başına bir denetim memuru dikemeyeceğimize göre toplumu oluşturan fertlerin mutlaka bir değerler eğitimine tâbi tutulması, "çabuk unutan" bir varlık olan insana çeşitli şekillerde hatırlatma faaliyetleri yürütülmelidir.

Dolayısıyla, bugünlerde meclise getirilmesi beklenen 5957 sayılı Hal Kanunu'nu düzenlenirken ve yürürlüğe konulurken günümüz şartları çerçevesinde güncellenmesi son derece önemlidir. Aynı şekilde, kanun ve yönetmelikler kadar, yürütülecek bilgilendirme çalışmaları da kamuoyunda istenen ve beklenen karşılığının elde edilmesi için ehemmiyet arz etmektedir.

Biz, konunun "bilgilendirme" yönünü gündeme taşıma adına Müslüman bir ülkede yaşayan fertler olarak, yüce dinimizin helal kazanç ve dürüst ticaret hususlarında bize neler söylediğine dikkat çekmek istiyoruz. Aynı zamanda bu konuların muhtelif iletişim araçları vasıtasıyla gündeme getirilip sık sık hatırlatılması gerektiğine de inanıyoruz. Aşağıdaki satırlarda Asr-ı Saadet'te, Müslümanların ticaret yaparak helal kazanç elde etmelerinin ne kadar önemli addedildiğini göreceğimiz bazı örnekler bulacaksınız. Biz bu örneklerin zaman zaman bahis mevzuu edilmesinin, bugünlerde çok muhtaç olduğumuz merhamet, şefkat, dürüstlük, kanaat gibi değerlerin topluma kazandırılması adına da önemli bir faaliyet icra edeceğini söyleyebiliriz.

Şimdi geliniz, Sevgili Peygamberimizin, (sav) Müslümanların "dualarının kabul edilmesi için şart koştuğu" helal rızkı kazanmalarına zemin oluşturmak maksadıyla kurduğu Medine Çarşı'sında yaşanan hatıraları ele alalım ve kıssadan hisse çıkarmaya çalışalım.

OLUŞTURULAN DENETİM SİSTEMİ

Aziz okuyucum.

Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin kurduğu çarşı, o günden itibaren sabahları namazdan sonra dükkanların büyük bir coşkuyla açıldığı, bereketli alış-verişlerin yapıldığı bir ticaret mekânına dönüştü. Bazen alış-veriş, bazen de ziyaret maksadıyla çarşıya çıkan Sevgili Peygamberimiz (sav) elbise satan Hz.Ebû Bekir'e, hurma satan Hz.Osman'a, süt ve peynir ticaretiyle uğraşan Hz. Abdurrahman b. Avf'a ve diğer ticaret ehli sahâbîlere uğrayıp hatırlarını sorar ve ticaretlerinin bereketi için dualar ederdi. O, aynı zamanda görev verdiği ve kendilerine Muhtesib adı verilen diğer denetleyicilerle beraber −ki Hz.Ömer ile Sevda binti Nuheyk isimli hanım sahâbî bunlardan ikisidir− çarşı-pazarı denetlerdi.

Önceki yazımızda bir örneğini aktardığımız üzere zaman zaman bizzat Peygamberimizin de bu denetimleri gerçekleştirdiğini görmekteyiz. O halde yeterli ve kararlı bir denetim her konuda olduğu gibi ticarette de şarttır diyebiliriz.

Sevgili Peygamberimizin alım-satım ile ilgili pek çok hadisi, tavsiye ve uygulamaları vardır. Öyle ki, hadis kaynakları bunları ayrı bölümler halinde ele almışlar, İslâm bilginleri de gerek ayetlerden gerekse hadislerden hareketle İslâm Hukukunda alışverişe ait hükümleri, Kitabu'l-Buyû' adı verilen bölümlerde ele almak suretiyle belirlemişlerdir.

Her konuda olduğu gibi, ticarî muamelelerde de kolaylık ve hoşgörüyü tavsiye eden Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz şöyle dua etmiştir:

"Satarken, satın alırken, alacağını isterken veya borcunu öderken kolaylık gösteren kimseye Allah da rahmetiyle muamele etsin."

Bu niyazında, ticarî faaliyetlerde her iki tarafın da hoşgörü ve kolaylık sağlamasını, böylece Allah'ın rahmetine nâil olmasını arzu eden Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz, bizleri ticarî faaliyetlerde biraz esnek davranmaya yönlendiriyor diyebiliriz. Ancak bu ifademiz, hiçbir zaman, verilen sözü yerine getirmemek, savsaklamak, güveni istismar etmek gibi bir Müslüman'a yakışmayacak davranışlara sebebiyet vermemelidir.

Bir sonraki yazımızda, Asr-ı Saadet'ten günümüze ulaşan mesajlarıyla Peygamber Efendimizin ticari hayatımıza can suyu olabilecek tavsiyelerini ele almak istiyoruz.

Sağlıcakla kalınız efendim.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN