Arama

Duanın kabul olması için ne yapılmalı? Hangi vakitlerde dua kabul olur? Ne zaman dua edilmeli?

Duanın kabul olması için ne yapılmalı konusu merak edilen hususlardan biridir. Dua, insanın tüm benliği ile Allah’a yönelmesi ve maddi, manevi bütün isteklerini O’na arz etmesi, O’ndan yardım dilemesidir. Dua, Allah ile kul arasındaki en önemli irtibattır. Peki, Duanın kabul olması için ne yapılmalı? Nasıl dua edilir? Hangi vakitlerde dua kabul olur? Ne zaman dua edilmeli?

Duanın kabul olması için ne yapılmalı? Hangi vakitlerde dua kabul olur? Ne zaman dua edilmeli?
Yayınlanma Tarihi: 27.4.2024 15:49:00 Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 15:51

Duanın kabul olması için ne yapılmalı?

Duanın kabul olması için ne yapılması gerektiğine ilişkin hem ayetlerde hem de hadislerde pek çok detaya işaret edilmiştir.

Duadan önce tövbe ve istiğfar edilmesi tavsiye edilmiş; günah işleyenlerin haramdan uzak durmayan kulların duasının kabul edilmeye layık olmadığı belirtilmiştir.

Peygamber Efendimizin şu hadisi çok dikkat çekicidir:

"Allah yolunda seferler yapmış, üstü başı tozlanmış bir adam ellerini semaya kaldırarak, 'Yâ Rabbi, Yâ Rabbi' diye yalvarıyor. Oysa yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böyle birisinin duası nasıl kabul olur?"

Müslim, Zekât, 65; Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an, 3

Nasıl dua edilir?

Duaya Allah'a hamd, Peygamberimize (sav) salât-ü selam ile başlanmalı, yine salât-ü selam ve Allah'a hamd ile bitirilmelidir.

Fudâle bin Ubeyd'den (ra) rivayete göre o, şöyle demiştir:

"Resûlullah (sav) mescidde oturmakta iken bir adam geldi, namaz kıldı, sonra şöyle dua etti: Allah'ım beni bağışla, bana acı. Bunun üzerine Resûlullah (sav), 'Ey namaz kılan, acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah'a layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salât ve selam et, sonra da yapacağın duayı yap.' Bundan sonra başka biri namaz kıldı. Namazdan sonra Allah'a hamd etti ve Peygambere salât ve selam getirdi. Başka bir şey yapmadı. Bunun üzerine Resûlullah (sav), o kimseye: 'Ey namaz kılan kimse! Dua et, duan kabul edilsin.' dedi."

Tirmizî, Deavât, 66; Nesâî, Sehv, 48

Dua nasıl yapılmalı?

Dua içten, tevazu ile ve yalvararak yapılmalıdır. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

"Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua edin. Çünkü o, haddi aşanları sevmez."

A'râf, 7/55

Israrla dua edilmelidir. Bir mümin, ettiği duanın kabul edilmesi hususunda aceleci olmamalıdır. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmaktadır:

"Sizden herhangi biriniz 'dua ettim de kabul olunmadı' diyerek acele etmediği sürece duası kabul olunur."

Tirmizî, Deavât, 12

Umut ve korku içinde dua edilmelidir. Kur'an'da şöyle buyurulmaktadır:

"Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi."

Enbiyâ, 21/90

Hangi vakitlerde dua kabul olur?

İslam dinine göre dua için mutlaka uyulması gereken özel bir zaman ve mekân tahsis edilmiş değildir. Her yerde her zaman dua edilebilir.

Nitekim Kur'an-ı Kerim'de, "Akşama ulaştığınızda ve sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde, Allah'ı tesbîh edin (namaz kılın). Göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur." buyurularak, ibadet ve duanın gün içine yayılmasının önemi vurgulanmıştır.

Rum, 30/17-18

Ne zaman dua edilmeli?

Dua ederken zaman seçimine de dikkat edilmelidir. Dua her zaman yapılabilirse de bazı vakitlerde yapılması, duanın daha çabuk kabul edilmesini sağlar. Bu vakitlerden biri de seher vaktidir.

Allah Teala, geceleri dua, ibadet ve istiğfar ile meşgul olanları Kur'an-ı Kerim'de övmekte ve şöyle buyurmaktadır:

"Onlar, geceleri az uyurlardı. Seher vakitlerinde bağışlanma dilerlerdi."

Zâriyât, 51/17-18

Peygamber Efendimize (sav), "Ey Allah'ın Resûlü, hangi dua daha makbuldür?" diye sorulunca, "Gece yarısı ve farz namazlardan sonra yapılan duadır." cevabını vermiştir.

Tirmizî, Deavât, 80

Ramazan gecelerinde, Arafat vakfesinde, gece vakitlerinde, ezan okunduğu ve kamet getirildiği sıralarda, farz namazların sonunda yapılan duaların kabul edileceği hadis-i şeriflerde beyan edilmiştir.

Müslim, Salâtü'l-müsâfirîn, 166; Tirmizî, Deavât, 80, 139; İbn Mâce, Sıyâm, 48

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN