Arama

Mehmet Akif'i anma programı

İbn Haldun Üniversitesi ile Başakşehir Belediyesi “Mehmet Akif’i Anma ve İstiklal Marşı’nın Kabulünün 97. Yıl Dönümü Özel Programı”nı düzenledi. Kur’an-ı Kerim mealini daha güzel tercüme edebilmek için şiir yazmayı bırakan Akif hakkında İbni Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk "Kur’an Şairi Mehmet Akif” konulu bir konuşma gerçekleştirdi.

Mehmet Akif’i anma programı
Yayınlanma Tarihi: 13.3.2018 00:00:00 Güncelleme Tarihi: 13.03.2018 15:26

İbn Haldun Üniversitesi ile Başakşehir Belediyesi'nin ortaklaşa "Mehmet Akif'i Anma ve İstiklal Marşı'nın Kabulünün 97. Yıl Dönümü Özel Programı"nı düzenledi. İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlanan programa İbn Haldun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk, İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü Sekreteri Vahdettin Işık ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Akay konuşmacı olarak katıldı.

Programda "Kur'an Şairi Mehmet Akif" konulu bir konuşma gerçekleştiren, İbni Haldun Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Recep Şentürk konuşmasına Mehmet Akif Ersoy'un tercüme ettiği Kur'an-ı Kerim'den Fatiha Suresi'nin mealini okuyarak başladı.

Mehmet Akif'in Kur'an-ı Kerim mealinin büyük bir şaheser olduğunu, Akif'in bu uğurda şairliği bıraktığını ifade eden Prof. Dr. Şentürk, "Şiirselliği aşan bir metinle karşı karşıyayız, Kur'an-ı Kerim meali, Akif'in ömrünün son 10 yılını verdiği bir eserdir ve bu eseri daha güzel bir şekilde tercüme edebilmek için şiir yazmayı bırakmıştır. Bir sanatın ustası, bir milletin İstiklal Marşı'nı yazmış bir şair, Kur'an-ı Kerim'i daha güzel tercüme edeyim diye şairliği bırakıyor. Bu büyük bir fedakarlık." şeklinde konuştu.

Mehmet Akif'in şairliği feda ederek yaptığı Kur'an-ı Kerim tercümesinin yakılmasını istediğini ifade eden Prof. Şentürk, bunun nedeni ise şöyle anlattı:

"Akif, hayatının özünü teşkil eden, şairliği bile uğruna feda ettiği bu kutsal eseri yakın diyor. Burada çok dramatik bir durum var. Gördüğünüz Kur'an, Türkçe Kur'an. Türkiye'de ne yazık ki Türk İslam'ı üretme projesi vardı o dönem. O dönemde muhafazakâr olmayan bazı insanlar, millî bir dil üretme derdine düşüyor, kendileri inanmasa da bu milletin onların kafalarına göre ürettikleri bir dine inanmalarını istiyorlardı. Bu dinin de mukaddes kitabının ve ezanın Türkçe olmasını, namazın Türkçe kılınmasını arzu ediyorlardı."

Prof. Şentürk, Kur'an-ı Kerim mealin aynı zamanda bir direniş hikâyesi içerdiğini bu nedenle "Direnen Meal" ismini verdiklerini, dünyada ilk defa bir mealin üçte biri için sempozyum yapıldığını vurguladı. Söz konusu mealin birkaç safhaya ayrılan tarihi olduğunu ve bu tarih üzerinden Türkiye'deki din-devlet ilişkisinin okunabileceğini söyledi.

Etkinlikte, Mehmet Akif Ersoy'un şiirlerinden bestelenen eserlerden oluşan bir dinleti de gerçekleştirildi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN