Arapların azlığı, Müslümanların çokluğu
Bugün Araplar yaklaşık 400 milyon civarında bir kitleyi temsil ediyor. Yüz ölçümleri bir araya gelse belki Rusya'yı bile geride bırakırlar. Ama başta İsrail olmak üzere ona buna yem oluyorlar. Yani dünyada coğrafi olarak birinci bilemediniz ikinci büyüklükte yer alabilirler. Lakin bu güce dönüşmüyor. Zira arkasında irade yok. Vehen yani gevşeklik ve nemelazımcılık var. Arapça en yaygın diller arasında bulunuyor. Bu kültürel zenginliği yansıtıyor. Onun ötesinde İslam kültürünün taşıyıcısıdır. Bununla birlikte petrol ve gelirlerinin dışında bir ağırlıkları yok. Bu gelirler de yöneticilerin keyfine göre çarçur ediliyor. Bu nedenle de dünyada saygınlıkları yok. Aslında kemmiyet olarak Müslümanlar çok olsalar da keyfiyet olarak azınlık sayılırlar. Bu itibarla Araplarla ilgili hadiste 'killetü'l arab' yani Arapların kılletinden ve azlığından söz ediliyor. Bir başka hadiste Müslümanların çoğunluk olmalarından söz ediliyor lakin etkilerinin olmadığı vurgulanıyor. Selin önündeki çer çöp misali değerlendiriliyorlar. Bu itibarla hadiste Arapların tanımlanmasıyla Müslümanların tanımlanması aynı kapıya çıkıyor. Araplar azınlık olarak nitelendiriliyor. Müslümanlar da çoğunluk olarak nitelendiriliyor lakin nominal/ özde değil sözde bir ağırlığa sahip oldukları ya da ağırlıklarının olmadığı vurgulanıyor. Kısaca Müslümanların itibarsız olacakları vurgulanıyor. Selin önündeki çer çöpe benzeyecekleri ifade ediliyor.
Birbirini destekleyen birçok hadiste kıyamet öncesi dünyada Batılıların çoğunluğu teşkil edeceği Arapların da azınlık olacakları vurgulanıyor. Buradaki azılık veya çokluk mecazdır. Arapçada 40 veya 70 gibi ifadeler çoğunluğu ifade etmek için kullanılır. Dolayısıyla bu değerleri harfi harfine almamak gerekir. 'Ümmetim 73 1fırkaya ayrılacak, birisi hariç öbürleri helak olacak' gibi hadislerdeki sayılar kesret için söylenmiştir.
Belki Müslümanlar sayı ve oran olarak başkalarından daha fazla olabilirler. Lakin asabiyetleri zayıfladığından bu kalabalık değerli bir kalabalık değildir. Bu anlamda İbrahim Kalın beyin değerli yalnızlık ifadesini de hatırlayabiliriz.
Değersizliğimizin nedeni dünya düşkünlüğü ahiret yakininin kalmaması veya eksilmesi ve bunun sonucu düşman gözünde heybet ve mehabetin kalkmasıdır. Nitekim hadislerde Arapların az ve Rumların kalabalık olmasından söz ediliyor! Allah Resulü (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kıyamet kopacağı zaman Rumlar, insanların en kalabalık olduğu zamandır." Ümmü Şerik'in rivayetine göre, Peygamber (s.a.v.)'in şöyle buyurduğunu işitmiştir: "İnsanlar Deccal'den kaçıp dağlara saklanacaklar/kaçacaklar." Ümmü Şerik: "Ey Allah'ın Resulü, o gün Araplar nerede olacak?" Peygamber: "Onlar az olacaklar!" buyurdu. Vehen yani manevi gevşeklik tutkuyu öldürüyor ve kimyasıyla çokluğu azınlık haline getiriyor.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir keresinde Sahâbe-i Kirâm'a "Açgözlü kimselerin yemeğe üşüşmeleri gibi, düşmanlarınızın üzerinize üşüşmeleri yakındır." buyurdu. (emperyalistler Müslümanları ve varlıklarını birbirlerine peşkeş çekecek ve ikram edecekler) Orada bulunan bir sahâbî, "Sayıca az olduğumuz için mi düşmanlarımız üzerimize üşüşecekler?" diye sordu. Allah Resûlü (s.a.s) "Hayır, siz sayıca çok olacaksınız. Fakat selin önündeki çer çöp gibi savrulacaksınız." dedi ve sözlerine şöyle devam etti: "Allah, düşmanlarınızın kalbinden heybet ve azametinizi çıkartacak; sizin kalplerinize de vehni serpecek ve atacaktır." Sahâbî, "Ya Resûlallah! Vehen nedir?" diye sorunca Sevgili Peygamberimiz (s.a.s), "Dünyayı sevmek ve ölümü hakir görmektir!" buyurdu. Birinci hadiste hakiki Arapların azlığı vurgulanırken sonraki hadislerde de hakiki Müslümanların azlığı vurgulanmaktadır. Vehen çoğunluğun şevketini kırmaktadır.
Bunun somut bir tablosunu bize Refik Abdusselam sunmaktadır. Gannuşi'nin damadı aynen şunları söylemektedir:" Türklere, İranlılara, Pakistanlılara ve diğer Müslümanlara tavsiyem şudur: Araplara güvenmeyin. Tarihin içinde kaybolmuşlar ve coğrafyadan bihaberler. Kabalıkları, zulümleri ve beyhude çekişmeleriyle, İslam öncesi cahiliye döneminden bile daha kötü bir duruma gerilediler. Hem kendilerine hem de Müslüman komşularına yük oldular.
Özetle, ya zayıf ve çaresizler ya da her türlü kirli ve yarı kirli role hazır ajanlar durumuna düşmüşlerdir (https://x.com/RafikAbdessalem/status/1993292846741283044 )." Hadis diliyle Arapların az olması bu gerçeklerden kinayedir. Araplar 50/70 defa daha çok ve kalabalık olmalarına rağmen İsrail karşısında aciz ve azınlık görünmüyorlar mı?
Arapların azlığı ile Müslümanların çokluğu neticede aynı kapıya çıkar!
Mustafa Özcan
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Papa köklerini arıyor (29.11.2025)
- Avrasya’dan Afrika’ya, Rus yayılmacılığı (28.11.2025)
- Bırakın ortak değerimiz olarak kalsın (25.11.2025)
- Sahveden mihneye doğru (24.11.2025)
- Kabe baskını ve bürhe (21.11.2025)
- Rusya ve İslam dünyası (20.11.2025)
- Rusya ve İslam dünyası (19.11.2025)
- Jön Müslümanlar (17.11.2025)